İnsan beyni sıcaklığının 4 boyutlu haritası çıkarıldı

İnsan beyni sıcaklığının 4 boyutlu haritası çıkarıldı
TT

İnsan beyni sıcaklığının 4 boyutlu haritası çıkarıldı

İnsan beyni sıcaklığının 4 boyutlu haritası çıkarıldı

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, sağlıklı bir insan beyninin düşünülenden daha sıcak olduğunu ortaya koydu. ŞARKU’L Avsat’ın Londra merkezli Metro’ya göre insan beyninin sıcaklığı düzenli olarak 40 santigrat dereceyi aşabiliyor. Araştırmada ayrıca, beyin sıcaklığının gece yatmadan önce düştüğü ve gün içinde yükseldiği keşfedildi.
Sağlıklı erkek ve kadınların ortalama beyin sıcaklığı 38,5°C'dir. Bununla birlikte, beynin daha derin bölgeleri, özellikle gündüz saatleri kadınlarda genellikle 40  santigrat dereceden daha sıcak olabiliyor.
Bu sıcaklıklar vücudun başka yerlerinde ortaya çıktığında hastalık belirtisi ve yükek ateş olarak kabul edilirken, araştırmacılar beyindeki bu sıcaklıkları sağlıklı beyin fonksiyonunun bir işareti olabileceğini söylüyorlar.
Baş araştırmacı Dr. Nina Rzechorzek, "Çalışmamız ayrıca beyin sıcaklığının sirkadiyen ritimlerinin bunama dahil birçok kronik beyin bozukluğu için erken bir biyobelirteç olarak kullanılıp kullanılamayacağına dair gelecekteki araştırmalara da kapı açıyor" dedi.
Daha önce, insan beyni sıcaklığı çalışmaları, beynin doğrudan ve sık aralıklarla izlenmesinin gerekli olduğu yoğun bakımdaki travmatik beyin hasarı olan hastalardan alınan verilere dayanıyordu.
Araştırma ekibinin lideri Dr. John O'Neill, “Bu yüksek sıcaklıklar geçmişte travmatik beyin hasarı olan kişilerde ölçülmüştü. Ancak bunların bir yaralanmadan kaynaklandığı varsayıldı” dedi.
Ancak daha yakın zamanlarda, manyetik rezonans spektroskopisi adı verilen bir beyin tarama teknolojisi, araştırmacıların sağlıklı insanlarda beyin sıcaklığını invaziv olmayan bir şekilde ölçmesini sağladı.
Cambridge'deki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni çalışma, insan beyni sıcaklığının ilk dört boyutlu haritasını çıkardı. Bu bulgular beyin hasarının anlaşılmasını, tahmin edilmesini ve tedavisini geliştirmek için kullanılabilir.
Araştırmacılar 20 ila 40 yaşları arasında 40 gönüllü üzerinde çalıştı ve onları Royal Edinburgh Hastanesinde bir gün boyunca sabah, öğleden sonra ve akşam geç saatlerde taradı.
Çalışma, daha derin beyin yapılarının genellikle 40 santigrat dereceden daha sıcak olduğunu ve beyinde gözlemlenen en yüksek sıcaklığın 40.9 santigrat derece olduğunu gösterdi.
Çalışma, kadın beyinlerinin, muhtemelen adet döngüsü nedeniyle erkek beyinlerinden yaklaşık 0.40 santigrat derece daha sıcak olduğunu buldu. Beynin soğuma yeteneği insanlar yaşlandıkça bozulduğundan, beyin sıcaklığı da yaşla birlikte artış gösteriyor.



Zayıflama iğneleri ve diyabet hastalarında göz hasarı riski arasında ilişki olduğu tespit edildi

Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri ve diyabet hastalarında göz hasarı riski arasında ilişki olduğu tespit edildi

Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)

Zayıflama iğnelerinin diyabet hastlarında ciddi bir göz rahatsızlığının ortaya çıkma riskini artırabileceği bulundu. 

İlk başta diyabet için geliştirilen GLP-1 agonisti sınıfındaki ilaçlar, obezite tedavisi ve zayıflamada çığır açıcı bir adım olarak görülüyor. 

Semaglutid etkin maddesini içeren Ozempic ve Wegovy gibi ilaçların kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini düşürmek ve böbrek hastalıklarına iyi gelmek gibi diğer faydaları da olduğuna dair bulgular ortaya çıkıyor.

Diğer yandan bazı araştırmalarda bu zayıflama iğnelerinin gözde kalıcı hasarlar bırakabileceği öne sürülüyor.

Bulguları hakemli dergi JAMA Ophthalmology'de 5 Haziran Perşembe günü yayımlanan kapsamlı bir çalışmada bu ilaçlarla, diyabet hastalarında yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) riski arasında bağlantı tespit edildi. 

Retinanın makula bölgesindeki hasar sonucu ortaya çıkan AMD, merkezi görmeyi bulanıklaştırabilen bir göz hastalığı. Buna kıyasla daha nadir görülen neovasküler AMD ise yeni anormal kan damarlarının ortaya çıkmasıyla tanımlanıyor ve merkezi görmenin hızla kaybolmasına yol açabiliyor.

Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ontario'da yaşayan yaklaşık 140 bin diyabet hastasının sağlık verilerini inceledi. Ortalama yaşı 66 olan katılımcıların yaklaşık 46 bini GLP-1 agonisti ilacı kullanırken bunların yüzde 97,5'ine semaglutid, geri kalanlarına da lixisenatide reçete edilmişti. 

Bilim insanları bu kişileri, yaş, cinsiyet ve sağlık durumu gibi etkenleri göz önünde bulundurarak GLP-1 agonisti ilacı almayan diyabet hastalarıyla eşleştirdi. Ardından kaç hastada neovasküler AMD görüldüğünü üç yıl boyunca takip ettiler.

Çalışmaya göre en az 6 ay bounca semaglutid veya lixisenatide kullanan hastalarda kullanmayanlara göre neovasküler AMD görülme ihtimali iki kat daha fazla. En az 30 ay bu ilaçları alan kişilerdeyse risk üç katına çıkıyor.

Ekip yaşlı veya felç geçirmiş diyabet hastalarının daha yüksek risk altında olduğunu da tespit etti.

Araştırma halihazırda zayıflama iğneleriyle AMD riski arasında bir neden sonuç ilişkisi kurmuyor. Ancak uzmanlar bu ilaçları hastalara vermeden önce risklere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

Makalenin ortak yazarı Marko Popovic "GLP-1 agonistleri göz üzerinde çok sayıda etkiye sahip gibi görünüyor ve neovasküler AMD sözkonusu olduğunda genel etki zararlı olabilir" diyerek ekliyor:

Verilerimize dayanarak yaşlı diyabetik hastalara veya felç öyküsü olanlara GLP-1 agonistlerini reçete ederken özellikle dikkatli davranılmasını tavsiye ederim çünkü her iki grupta da bu hastalığın gelişme riskinin daha yüksek olduğu bulundu.

Ozempic ve Wegovy'nin üreticisi Novo Nordisk yaptığı açıklamada ilaçlar üzerinde kapsamlı testler yürütüldüğünü ifade ederek ekliyor:

Novo Nordisk halihazırda GLP-1 agonisti kullanımı, semaglutid ve AMD arasında nedensel bir ilişki olduğu sonucuna ulaşmadı.

Diğer yandan uzmanlar daha fazla araştırmaya ihityaç duyulduğunu ve yeni çalışmadaki ilişkinin diyabet hastası olmayan kişilerde de bulunup bulunmadığını incelemek gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Guardian, MedicalXpress, JAMA Ophthalmology