Fidyeciler Dera'dan kaçmak isteyenleri tehdit ediyor

Suriye ve Lübnan arasındaki kaçakçılık yolunun bir resmi (Şarku'l Avsat)
Suriye ve Lübnan arasındaki kaçakçılık yolunun bir resmi (Şarku'l Avsat)
TT

Fidyeciler Dera'dan kaçmak isteyenleri tehdit ediyor

Suriye ve Lübnan arasındaki kaçakçılık yolunun bir resmi (Şarku'l Avsat)
Suriye ve Lübnan arasındaki kaçakçılık yolunun bir resmi (Şarku'l Avsat)

Suriye rejimi tarafından kontrol edilen bölgelerde, özellikle Humus kırsalında son zamanlarda fidye için adam kaçırma olgusu yaygınlaştı. Ülkelerinde mahsur kalan ve yasadışı yollardan Lübnan'a oradan da başta Körfez ülkeleri olmak üzere, yurtdışına gitmek isteyen Suriyeliler bu kaçırma olaylarının hedefinde yer alıyor. Bu yollardan yasadışı geçenler, Suriye rejimine ait bölgelerde silahlı gruplar tarafından adam kaçırma ve gasp eylemlerine maruz kalıyor.
Fidyeciler 6’sı Dera vilayetinden 2’si Süveyde’den toplam 8 kişiyi kaçırdı. Deralı gençlerin ailelerinden biri Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “35 yaşındaki oğlum, çalışmak ve Suriye'deki ailesine destek olmak için Körfez ülkelerine gitmek üzere Beyrut'taki Suriye büyükelçiliğinden pasaport almak için Lübnan'a doğru yola çıktı. Ancak zorunlu askerlik yapması gerektiği için Suriye geçişlerinden yasal olarak seyahat edemiyor. Humus'tan bir kaçakçıyla koordineli olarak Lübnan'a doğru araba ile kaçakçılar kullandığı  güzergahın yolunu tuttu. Hizbullah'a bağlı grupların bulunduğu El-Kuseyr kırsalındaki kuzeybatı Humus yolunda silahlı bir grup, arabayı durdurdu. Otomobilde bulunan üç genç, bilinmeyen bir yere götürüldü. Olaydan iki gün sonra fidyeciler telefon etti. Lübnan ve Suriye lehçeleri konuşuyorlardı. Kişi başı 15 bin dolar istediler. Görüşmelerin ardından, kaçırılan 3 kişinin serbest bırakılması karşılığında miktarı 10 bin dolara düşürmeyi kabul ettiler. Ödeme yapılmaması ihtimaline karşı birçok tehdit savurdular.”
Kurbanların akrabalarından biri, fidyeyi karşılamayacağını belirtti. Ardından hayır kurumları fidyeyi temin için yardım istemeye başvurdu. Fidyeciler, ödeme tarihinden saatler önce belirlenecek rastgele bir adrese göre Humus şehrinde teslimat talep ettiler ve herhangi bir resmi kuruma haber verilmemesi konusunda uyardılar.
Dera'nın doğu kırsalında yaşayan bir kişinin de yasadışı yollardan Lübnan'a girmeye çalışırken kaybolduğu bildirildi. Şahıs 31 Mayıs'ta Humus vilayetinde karayolu üzerinden Lübnan'a giderken silahlı bir çete tarafından kaçırıldı ve serbest bırakılması için 25 bin dolar talep edildi.
Süveyde’deki yerel kaynaklar da 2 gencin El-Kuseyr şehrinin kırsalında Lübnan'dan yasadışı yollardan Suriye'ye girmeye çalışırken silahlı bir grup tarafından kaçırıldığını söyledi. Burası kaçırma olaylarının sık sık yaşandığı bir bölge. Güvenlik arabuluculuğu ve pazarlıklardan sonra aileler çocuklarının serbest bırakılmaları için kişi başı 5 bin dolar ödedi.
 Suriyeli aktivistler geçtiğimiz günlerde El-Kuseyr, Humus ve Vadi Halid kırsalında adam kaçırma çetelerinin yayılması nedeniyle Lübnan'dan yasadışı yollardan ayrılmaya veya Lübnan'dan ülkeye geri dönüşlere karşı uyarıda bulundular. Bu alanlarda Hizbullah'a bağlı gruplar ve Suriye Ulusal Savunması'na bağlı yerel silahlı grupların da bulunduğunu söylediler.
 Suriye'nin çoğu bölgesinde suç oranlarında bir artışa tanık olunuyor. Başkent Şam, Lazkiye, Tartus ve diğer başka şehirler dahil olmak üzere Suriye'nin tüm bölgelerinden her gün cinayet, adam kaçırma, soygun vakalarıyla ilgili haberler yayınlanıyor.
Bir hafta önce Tartus şehrinden bir vatandaş, bir video klipte Beşar Esad'a seslenerek kendisini silahlı bir yerel gruptan korumasını talep etti. Vatandaş silahlı grubun kendisini öldürmek ve evinden çıkarmakla tehdit ettiğini kaydetti.
 Yolsuzluk, uyuşturucu ve silahların yaygınlaşması, ekonomik koşulların kötüleşmesi ve güvenlik makamlarına, yargıya bağlı silahlı grupların görmezden gelinmesiyle birlikte güvensizlik olgusu da tırmandı. Resmi makamlara bağlı bu silahlı grupların 2011 yılında Suriye savaşının başlamasıyla birlikte arttığı biliniyor.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.