Halep’in kuzeybatısında bir insani yardım derneği müdürü uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti

Suriye rejim güçleri unsurlarına yönelik eğitim gerçekleştiriyor.

Halep’in kuzeyindeki El-Bab bölgesinde el yapımı patlayıcı ile yapılan saldırıda hedef alınan aracın fotoğrafı (aktivistlerin sosyal medya hesapları)
Halep’in kuzeyindeki El-Bab bölgesinde el yapımı patlayıcı ile yapılan saldırıda hedef alınan aracın fotoğrafı (aktivistlerin sosyal medya hesapları)
TT

Halep’in kuzeybatısında bir insani yardım derneği müdürü uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti

Halep’in kuzeyindeki El-Bab bölgesinde el yapımı patlayıcı ile yapılan saldırıda hedef alınan aracın fotoğrafı (aktivistlerin sosyal medya hesapları)
Halep’in kuzeyindeki El-Bab bölgesinde el yapımı patlayıcı ile yapılan saldırıda hedef alınan aracın fotoğrafı (aktivistlerin sosyal medya hesapları)

Suriye’nin kuzeyindeki Türk nüfuz bölgelerinde insani yardım alanında faaliyet gösteren bir derneğin müdürünün aracını hedef alan el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu müdürün öldüğü bildirildi. Bu sırada Türk güçleri Halep kırsalındaki Minak Havalimanı yakınlarında Suriye rejim güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait ortak askeri bir hedefi bombaladı. Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kentinin güneyinde ise silahlı Suriyeli muhalif gruplar ile rejim güçleri arasında silahlı çatışmalar yaşandı.
Halep’in kuzey kırsalında Türk nüfuzu ve Ankara destekli Suriyeli grupların kontrolü altındaki El-Bab kentinden görgü tanıkları, “Halep’in kuzeyindeki El-Bab kentindeki Ez-Zehra Camii yakınında şiddetli bir patlama sesi geldiğini belirterek, söz konusu sesin Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren İnsani Yardım Derneği (IYD) Ofisi Müdürü’nün aracını hedef alan EYP’li saldırıdan kaynaklandığını bildirdi. Görgü tanıkları, sağlık ekiplerinin müdahalelerine rağmen müdürün olay yerinde hayatını kaybettiğini ve olayın ardından muhalif gruplara bağlı güvenlik güçleri ve sivil polislerin çevrede güvenlik tedbirleri aldığını kaydetti.
Halep kırsalındaki Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi Türk operasyon bölgelerindeki aktivistler, Halep’in kuzey kırsalındaki Mara, El-Bab, Suran, Azez, Afrin ve Cinderes bölgelerinde son dönemde askerlerin ve insani yardım alanında çalışanların araçlarına yönelik yaklaşık 18 EYP’li saldırı düzenlendiğini, bu saldırılarda 3 kişinin öldüğünü ve sivillerin de aralarında bulunduğu 20’den fazla kişinin ağır yaralandığını söyledi. 18 Nisan’da Halep’in doğu kırsalındaki Kabbasin beldesinde bir yardım derneği başkanının (Suriyeli Türkmen) aracına kimliği belirlenemeyen kişilerce yerleştirilen EYP’nin infilak etmesi sonucu dernek başkanı hayatını kaybetti. Bu saldırıyı, şehir merkezlerinde ve çarşılarda otomobillerle ve motosikletlerle düzenlenen bir dizi bombalı saldırı takip etti. Aktivistler söz konusu bölgelerde güvenlik zafiyeti ve kaos ortamının hâkim olduğuna işaret ediyor.
Suriye Müdahale Koordinatörlüğü, IYD çalışanları ve Suriye’nin kuzeybatısında insani yardım alanında faaliyet gösteren dernek ve kuruluşlarla dayanışma içinde olduğunu dile getirdi. Müdahale Koordinatörlüğü sivilleri ve insani yardım çalışanlarını hedef alan patlama eylemlerini kınayarak, IYD müdürüne yapılan saldırının bölgede insani yardım alanında çalışan kadrolara yapılan ilk saldırı olmadığını ve devam eden bu pervasızlık sebebiyle sonuncu da olmayacağını ifade etti. Müdahale Koordinatörlüğü Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde kontrolü elinde tutan tüm aktörlere, herkesin can güvenliğini sağlamak amacıyla bölgede meydana gelen ihlalleri kontrol altına alma ve bu tür olayların tekrarlanmasını engelleme çağrısı yaptı.
Öte yandan Türk güçleri ve Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) Halep’in kuzey bölgelerindeki SDG hedeflerini karadan bombaladı. Bu bombardıman, Türk güçleri ve Ankara destekli muhalif grupların Suriye’nin kuzeyindeki SDG’ye karşı ortak askeri operasyon düzenleme tehditlerinin dile getirildiği bir dönemde geldi.
Suriye’nin kuzeyindeki muhalif gruplardan bir askeri kaynak, Türk güçleri ve Türkiye destekli SMO gruplarının Halep’in kuzey ve batısındaki Tel Rıfat çevresi ile Afrin yakınlarındaki SDG hedeflerini ve tahkimatlarını karadan bombaladığını bildirdi. Kaynak, bu bombardımanla eşzamanlı olarak Suriye’nin kuzeyindeki Halep’in doğu kırsalında yer alan Menbiç kentinin kuzeyinde bulunan Es-Sacur hattı üzerinde SMO grupları ile SDG arasında şiddetli çatışmaların meydana geldiğini ve ayrıca Türk güçlerinin Halep kırsalındaki Minak Havalimanı çevresinde SDG ve Suriye rejim güçlerine ait ortak bir noktayı bombaladığını kaydetti. Kaynak ayrıca SMO gruplarının Türkiye’nin olası operasyonuna hazırlık kapsamında SDG ile arasındaki temas hatlarına yakın bölgelerde yeni askeri eğitim ve tatbikatlar düzenlediğini ifade etti.
Suriye rejim güçlerinin kontrolündeki bölgelere gelince, aktivistler Rusya tarafından desteklenen Suriye rejim güçleri çatısı altındaki 25. Özel Görevler Terörle Mücadele Tümeni ülkenin orta kesiminde yer alan Hama kentinin doğu kırsalında bulunan El-Mucenziran okulunda yoğunlaştırılmış eğitimler gerçekleştiriyor. Suriye rejim güçlerinin bir bölümü de İdlib’de Rus güçleri ve İranlı milislerin konuşlu bulunduğu çatışma cephelerine geri döndü. Söz konusu yoğunlaştırılmış eğitimler, 25. Özel Görevler Terörle Mücadele Tümeni’nin geçtiğimiz günlerde Hama ve Humus çöllerinden başlayarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Deyrizor ve Rakka’nın güneyindeki çöllere kadar uzanan alanda DEAŞ kalıntılarına düzenlenen arama tarama operasyonlarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından geldi.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”