Gece kiraz yemenin faydaları

Gece kiraz yemenin faydaları
TT

Gece kiraz yemenin faydaları

Gece kiraz yemenin faydaları

Birçok insan günün her saatinde kiraz atıştırmaktan hoşlanırken bazılarıysa geceleri kiraz yemenin sağlığa zararlı olabileceğine inanıyor.
Bunun nedeni kirazların yüksek şeker içermesi olabilir.
Medical News Today'e göre kirazda çok fazla şekerin yanı sıra sindirimi fazla etkilemeyecek düzeyde lif de içerir. Healthdigest internet sitesine göreyse yatmadan önce kiraz yemek, daha iyi uyumanıza yardımcı olabilir.
Cleveland Clinic’in haberine göre kirazlar vücuttaki melatonin miktarının artırılmasını sağlıyor.
Melatonin, uykuyu düzenlemeye yardımcı olan bir hormon. Bu nedenle yatmadan önce kiraz yemek uykuya dalmanıza ve daha uzun süre uykuda kalmanıza yardımcı ediyor.
Kirazda serotonin ve melatonin üretimine yardımcı, bir amino asit olan triptofan da bulunuyor.
Diyetisyen Beth Czerwony konuya dair şu açıklamayı yaptı:
"Kiraz farklı enzimler içeriyor. Aslında triptofanı vücutta daha uzun süre tutuyor. Bu yüzden sadece daha erken uyumanızı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha uzun süre uyumanızı da sağlıyor."
Kiraz, ayrıca iltihabı ve kas ağrısını azaltarak geceleri daha rahat hissedilmesine ve daha iyi uyumaya da yardımcı oluyor.
Kiraz sadece lezzetli olmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık açısından da çesitli faydalar sağlıyor. Kirazda potasyum, magnezyum minerallerinin yanında A, C ve E vitaminleri de bulunuyor.
Bunlar hücreleri hasardan korumaya yardımcı olabilecek güçlü antioksidanlar olarak biliniyor. Antioksidanlar açısından zengin olan kiraz kalp sorunları, kanser ve Alzheimer gibi kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özelliklere sahip.
Kiraz da dahil olmak üzere daha fazla meyve tüketmek genel sağlık açısından iyi olarak gösteriliyor. Zira lif bakımından zengin olan kiraz zinde kalmaya yardımcı oluyor kronik rahatsızlıkların oluşum riskini azaltabiliyor.
Kiraz ayrıca oldukça fazla su da içeriyor. Bu nedenle düzenli olarak kiraz yemek su tüketimi açısından önemli bir etki yaratıyor.
Kiraz tek başına yenilebildiği gibi yoğurt, tahıl gevreği, yulaf ezmesi veya smoothie'lerle de tüketilebiliyor.



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry