Hariri suikastı sanıklarına ömür boyu hapis cezası

2005 yılında eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin öldürüldüğü yer (Arşiv - Reuters)
2005 yılında eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin öldürüldüğü yer (Arşiv - Reuters)
TT

Hariri suikastı sanıklarına ömür boyu hapis cezası

2005 yılında eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin öldürüldüğü yer (Arşiv - Reuters)
2005 yılında eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin öldürüldüğü yer (Arşiv - Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) ve Lübnan hükümeti arasındaki anlaşmayla kurulan Lübnan Özel Mahkemesi, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili iki sanık hakkında ömür boyu hapis cezası verdi.
BM tarafından kurulan Lübnan Özel Mahkemesinin Temyiz Dairesi, Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili açılan davaya ilişkin Ağustos 2020'de haklarında beraat kararı verilen gıyabi sanıklar Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi'yi ömür boyu hapse mahkum etti.
Temyiz dairesi tarafından açıklanan kararda, sanıklar Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkında "kasten adam öldürmeye teşebbüs", "kasten adam öldürme", "terör faaliyetine teşebbüs" ve "terör faaliyetine iştirak" suçlarının her biri için müebbet hapis cezası verildiği bildirildi.
Bunun mahkemenin verebileceği en ağır ceza olduğu belirtilen kararda, iki sanık hakkında yakalama kararı olduğu kaydedildi.

Dört sanıktan üçü beraat etmişti
Mahkeme Ağustos 2020’deki kararında, Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili açılan davada, gıyabında yargılanan 4 Hizbullah üyesi sanıktan Selim Cemil Ayyaş'ı suçlu bulurken, diğer sanıklar Hüseyin Hasan Anisi, Hasan Habib Merhi ve Esed Hasan Sebra'yı mahkum edecek yeterli delil bulunmadığına karar vermişti.
Temyiz dairesi, savcılığın Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkındaki beraat kararına ilişkin itirazı üzerine, 10 Mart 2022'de iki sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Savcılığın sekiz farklı nedene dayandığı itirazın haklı bulunduğu temyiz kararında, mahkemenin beraat kararı verirken maddi yanılgıya kapıldığı ve hükmü geçersiz kılan hukuki hata yaptığı ifade edilmişti.

Refik Hariri suikastı
Refik Hariri, ülkedeki askeri ve istihbari varlığıyla nüfuz sahibi Suriye yönetimiyle ters düşmesinden kısa bir süre sonra 14 Şubat 2005'te bir ton patlayıcı taşıyan bomba yüklü bir araçla düzenlenen suikast sonucu beraberindeki 21 kişiyle hayatını kaybetti.
Hariri'nin öldürülmesinin ardından ülke çapında kitlesel protestolar düzenlendi ve Suriye rejimi, uluslararası baskıların da gölgesinde Lübnan'daki 30 yıllık askeri varlığını sonlandırmak zorunda kaldı.
Şam'ın Lübnan'daki askeri varlığının sona ermesinin ardından, ülke içinde Esed rejimine karşı gelen Lübnanlı farklı isimler faili meçhul cinayetlere kurban gitti.



Hamas: Açlık ve soykırım savaşı sürerken müzakerelerin anlamı yok

Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
TT

Hamas: Açlık ve soykırım savaşı sürerken müzakerelerin anlamı yok

Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden biri, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki "açlık savaşı" göz önüne alındığında herhangi bir ateşkes müzakeresinin "anlamsız" olduğunu belirterek, uluslararası toplumu İsrail hükümetine "açlık suçunu" durdurması için baskı yapmaya çağırdı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim yaptığı açıklamada, "İsrail işgalcileriyle dolaylı müzakerelerin bir anlamı yok ve İsrail işgalinin Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı sürdürdüğü açlık ve imha savaşı göz önüne alındığında, yeni ateşkes önerileriyle uğraşmanın da bir anlamı yok" dedi. Naim, "Uluslararası toplumun, Gazze'deki açlık, susuzluk ve öldürme suçunu durdurması için Netanyahu hükümetine baskı yapması gerekiyor" ifadesini kullandı.

İsrail'in 18 Mart'ta Gazze Şeridi'nde yüzlerce Filistinliyi öldüren ani hava saldırılarıyla Hamas'la ateşkesi sona erdirdiğini belirtmekte fayda var. İsrail o tarihten bu yana Gazze'ye yardım girişini yasakladı, fırınlarda un, yakıt, hastanelerde ise yaraları tedavi etmek için kullanılan ilaç ve malzemeler tükeniyor.

Bu gelişme, İsrail askeri sözcüsünün pazartesi günü Gazze Şeridi sınırında yaptığı açıklamada, "ordunun son dönemdeki başarılarına ve Hamas üzerindeki baskılara rağmen" hareketin esir takası anlaşmasını kabul etmeye "isteksiz" kaldığını duyurmasının ardından geldi.

Sözcü Evi Devrin, "Organize bir planımız var" dedi. (Saldırının) yeni ve yoğun bir aşamasına, Gideon'un Vagonları Operasyonu'na doğru ilerliyoruz" diyerek şöyle devam etti: "Operasyonun amacı tutuklularımızı geri getirmek ve Hamas rejimini devirmek." The Times of Israel'e göre, "Bu iki amaç birbirine bağlı" dedi.