Türkiye, Rusya ve İran’dan ortak Suriye açıklaması

Şam’da Nisan 2019’da gerçekleştirilen geçitte Suriye, Rusya ve İran bayrakları taşındı. (AP)
Şam’da Nisan 2019’da gerçekleştirilen geçitte Suriye, Rusya ve İran bayrakları taşındı. (AP)
TT

Türkiye, Rusya ve İran’dan ortak Suriye açıklaması

Şam’da Nisan 2019’da gerçekleştirilen geçitte Suriye, Rusya ve İran bayrakları taşındı. (AP)
Şam’da Nisan 2019’da gerçekleştirilen geçitte Suriye, Rusya ve İran bayrakları taşındı. (AP)

Rusya, Türkiye ve İran dün ilgili anlaşmaları uygulayarak kuzey Suriye'deki durumu sakinleştirme kararı aldı. Üç ülke, Kazakistan'daki görüşmelerin ardından yaptıkları ortak açıklamada, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumun istikrarını sağlamak için daha fazla çaba gösterme yönünde anlaştıklarını duyurdu.
Reuters’ın haberine göre açıklamada aynı zamanda İdlib'deki tüm anlaşmaların tam olarak uygulanması yoluyla sahada sakinliğin korunması ihtiyacına vurguda bulunuldu. Bunun Türkiye'nin Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) hedef alan bir askeri operasyon düzenleme planları açısından ne anlama geldiğine ise değinilmedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2019 yılında imzalanan, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtını durdurmayı taahhüt ettiği Soçi Mutabakatı dahil olmak üzere birçok anlaşmaya imza attı. Söz konusu anlaşma aynı zamanda Türk kuvvetleri ile sadık grupları arasında askerden arındırılmış bir bölgenin kurulmasını, ateşkesi sağlamak için her iki tarafta ortak Rus-Türk devriyelerinin yürütülmesini de içeriyordu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Moskova'nın geçen hafta Şam Uluslararası Havalimanı'nın kapatılmasına neden olan hava saldırılarının ardından Çarşamba günü İsrail Büyükelçisi’ne endişelerin dile getirildiği belirtildi.
Reuters’ın haberine göre, Rusya’nın 2015 yılında, iç savaşı Başkan Beşşar Esed lehine çevirmeye yardımcı olan bir askeri harekat başlatmasından bu yana Suriye, Moskova'nın yakın bir müttefiki.
Suriye, İsrail’in kaydettiği saldırıların ardından havaalanındaki uçuşları bir sonraki duyuruya kadar askıya aldı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov'un Moskova'da İsrail'in Rusya Büyükelçisi Alexander Ben Zvi ile görüşmesinin ardından bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “İsrail Hava Kuvvetleri'nin 10 Haziran'da Şam’daki sivil havalimanına pisti ve navigasyon ekipmanlarını tahrip eden, aynı zamanda uluslararası sivil hava trafiğini aksatan saldırısıyla ilgili ciddi endişeler dile getirildi. Büyükelçiye, İsrail tarafının saldırıya ilişkin gerekçesinin ikna edici olmadığı, Moskova'nın ek açıklamalar beklediği bilgisi verildi” ifadeleri kullanıldı.
26 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimini kınayarak bunu uluslararası düzenin ciddi bir ihlali olarak değerlendiren İsrail, o zamandan beri Moskova'nın eylemleri hakkında büyük ölçüde sessiz kaldı. Ana müttefiki ABD olan İsrail yıllardır, Hizbullahı dahil olmak üzere Tahran destekli güçlerin Esed’i desteklemek için konuşlandırıldığı Suriye'de ‘İran bağlantılı hedefler’ olarak tanımladığı alanları vuruyor.
Rusya'nın 2015 yılında Suriye iç savaşına müdahalesi ardından Tel Aviv, Moskova ile bir ‘çatışma önleme mekanizması’ kurmuştu.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.