Fransa Batı Afrika’da terör grupları ve Wagner’le mücadele ediyor

Fransa ordusu, Nijer’deki terörle mücadele operasyonunda 40 kişinin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Burkina Faso askerleri, hafta başında Nijer sınırı yakınında silahlı kişilerin, sivilleri ve askeri personeli öldürmesinin ardından, güçlerine destek vermek için gelen askeri cuntanın lideri Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’yı karşılıyor (Reuters)
Burkina Faso askerleri, hafta başında Nijer sınırı yakınında silahlı kişilerin, sivilleri ve askeri personeli öldürmesinin ardından, güçlerine destek vermek için gelen askeri cuntanın lideri Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’yı karşılıyor (Reuters)
TT

Fransa Batı Afrika’da terör grupları ve Wagner’le mücadele ediyor

Burkina Faso askerleri, hafta başında Nijer sınırı yakınında silahlı kişilerin, sivilleri ve askeri personeli öldürmesinin ardından, güçlerine destek vermek için gelen askeri cuntanın lideri Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’yı karşılıyor (Reuters)
Burkina Faso askerleri, hafta başında Nijer sınırı yakınında silahlı kişilerin, sivilleri ve askeri personeli öldürmesinin ardından, güçlerine destek vermek için gelen askeri cuntanın lideri Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’yı karşılıyor (Reuters)

Fransa ordusu Nijer’in Burkina Faso sınırındaki bir bölgede düzenlenen terörle mücadele operasyonunda yaklaşık 40 kişinin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın AFP kaynaklı haberine göre bir güvenlik kaynağı, teröristlerin Burkina Faso’nun kuzeyindeki Nijer sınırına yakın bir kırsal alanda en az 100 sivili öldürdüğünü aktardı.
Fransız ordusu dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, operasyonun söz konusu sivil katliamıyla bağlantısı olup olmadığı belirtilmedi. Açıklamada “Savunma Bakanlığı tarafından açıklanana göre, Nijer’in güneydoğusunda, Burkina Faso sınırına yakın Warao şehrindeki Nijer ordusu karargahlarını hedef alan terör saldırısında 8 asker öldü, 33 asker de yaralandı” ifadelerine yer verildi. Bakanlık açıklamasında, “Warao’daki Ulusal Jandarma Bölüğü, onlarca motosiklet ve araçtaki silahlı terör grupları tarafından saldırıya uğradı” açıklamasında bulundu. “Saldırıda ilk tespitlere göre 8 askerin öldüğü, 6’sı ağır olmak üzere 33 askerin de yaralandığı” bildirildi.
Açıklamada, saldırganlara karşı koyulurken yaklaşık 50 ‘teröristin’ etkisiz hale getirildiği doğrulandı. Bakanlığa göre, saldırı, Burkina Faso yakınlarındaki bir şehir olan Warao’nun ‘komşu köylerin güvenliğini sağlamakla’ görevlendirilen jandarmayı hedef almıştı. Açıklamada, “Müfreze unsurlarının aktif tepkisi ile hem vatanseverler hem de ortaklar tarafından sağlanan kara ve hava takviyeleri, düşmanın yenilmesini sağladı” ifadelerine yer verildi. Nisan ayında, Nijer parlamentosu terör gruplarıyla savaşmak için yabancı güçlerin, özellikle de Fransız güçlerinin ülkede konuşlandırılmasına izin verdi. Bir ay önce, Çad, Kamerun, Nijerya ve Nijerya kuvvetleri, Encemine karargahına bağlı Hibrit Askeri Kuvvet çerçevesinde, Çad Gölü Havzasında görülen Boko Haram ve diğer terör gruplarını yok etmek amacıyla dört ülkede yeni bir koordineli operasyon başlattı. Kıyıları dört ülkeye uzanan Çad Gölü Havzası, Boko Haram ve DEAŞ unsurlarının saklanmak ve saldırılarını başlatmak için kullandıkları birçok adanın olduğu geniş bir su ve bataklık alanından oluşuyor.
Wagner algı operasyonu için sahnede
Yerel kaynakların AFP’ye aktardığına göre, Rus paramiliter grubu Wagner’den paralı askerler, Mali ordusunun Pazartesi günü Fransızlardan aldığı askeri bir üs olan kuzeydoğu Mali’deki Menaka’ya geldi.
Konu ile ilgili iki Fransız kaynağı, onlarca Rus paramiliter gücünün önceki gün Menaka’ya geldiğini doğruladı. Yerel bir kaynak ise AFP’ye, Fransız ordusunun Malililere iade ettiği askeri üsse ‘onlarca Rus’ görüldüğünü ekledi. Barkhane kuvvetlerinin ülkeden nihai olarak ayrılması için sondan bir önceki aşamasını temsil eden bir adım olarak, Menaka Üssü’nden ayrılmadan önce Fransız ordusu, ‘medya saldırılarına karşı çok dikkatli’ olacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Fransız ordu sözcülüğü, ordunun imajını zedelemek için olası girişimler olduğunu belirtti. Ordunun beklediği girişimler arasında Fransız karşıtı gösteriler, Barkhane kuvvetleri ile teröristler arasında gizli anlaşma suçlamaları ve hatta cesetlerin Fransızlar tarafından işlenen ihlaller gibi gösterecek şekilde defnedilmesi yer alıyor. Nisan ayında Goussi’deki bir Fransız üssünü teslim etme amaçlı önceki operasyonun ardından, Fransa Genelkurmay Başkanlığı, Fransız askerlerini savaş suçları işlemekle suçlamak için cesetleri gömen Rus Wagner Grubuna bağlı milis kuvvetlerinin gösteren, bir insansız hava aracı tarafından çekilmiş videoları yayınladı. Genelkurmay Başkanlığı Basın Ofisi, “Menaka Üssü’nden ayrılışın Barkhane kuvvetinin itibarını ve güvenilirliğini sarsmayı amaçlayan düzenli medya saldırılarına maruz kalması nedeniyle düzenli, güvenli ve şeffaf bir şekilde gerçekleştiğini” belirtti.
Mali, Nijer ve Burkina Faso arasındaki sınır üçgeni olarak bilinen bölgede 2018 yılında faaliyete geçirilen Menaka Üssü, Mali kuvvetlerinin daha bağımsız hale gelmesine yardımcı olmayı amaçlayan Fransız kuvvetlerini ve Avrupa özel kuvvetleri olan Takuba’yı içeriyor. Genelkurmay Başkanı, “Takoba’yı Nijer’e transfer etmeye yönelik bir plan yok” açıklamasında bulundu.



Trump, dünyayı değiştirmek için ‘deli adam teorisini’ nasıl kullanıyor?

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, dünyayı değiştirmek için ‘deli adam teorisini’ nasıl kullanıyor?

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'a geçen ay İran'a karşı savaşında İsrail'in yanında yer alıp almayacağı sorulduğunda şöyle demişti: “Olabilir. Katılmayabilirim de. Ne yapacağımı kimse bilmiyor.” Dünyaya İran'ın müzakerelere yeniden başlaması için iki haftalık bir ateşkesi kabul ettiğini söyledikten sonra nükleer tesislerini bombaladı.

BBC'ye göre şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: ‘Trump'la ilgili en öngörülebilir şey öngörülemezliği’. Fikir değiştiriyor. Her zaman kendisiyle çelişiyor.

London School of Economics'te uluslararası ilişkiler profesörü olan Peter Trubowitz, “Trump oldukça merkezileşmiş bir politika oluşturma süreci inşa etti. Dış politikada Richard Nixon'dan bu yana tartışmasız en merkezileşmiş olanı” dedi. Bu da politika kararlarını Trump'ın kişiliğine, tercihlerine ve mizacına daha bağımlı hale getiriyor.

Trump bunu siyasi olarak kullandı; ‘öngörülemezliğini’ önemli bir stratejik ve siyasi varlık haline getirdi. Şimdi, bu kişilik özelliği Beyaz Saray'ın dış ve güvenlik politikasına yön veriyor ve tartışmalı bir şekilde ‘dünyanın şeklini değiştiriyor’.

Şarku’l Avsat’ın BBC'den aktardığına göre siyaset bilimciler bu teoriyi ‘deli adam teorisi’ olarak adlandırıyor. Bu teoriye göre bir dünya lideri rakibinden taviz koparmak için onu doğası gereği her şeyi yapabileceğine ikna etmeye çalışıyor. Söz konusu teori, başarılı bir şekilde kullanılırsa, bir tür zorlamaya dönüşebilir. Trump bunun işe yaradığına, ABD müttefiklerini istediği yere getirdiğine inanıyor. Ancak bu yaklaşım düşmanlara karşı işe yarayabilir mi?

Saldırılar ve şüphecilik

Trump ikinci dönemine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kucaklayarak ve ABD'nin müttefiklerine saldırarak başladı. Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğini söyleyerek Kanada'yı kızdırdı. Grönland'ı ilhak etmek için askeri güç kullanmayı düşünmeye hazır olduğunu söyledi. ABD'nin Panama Kanalı'nın mülkiyetini ve kontrolünü yeniden kazanması gerektiğini vurguladı.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ile ilgili olarak, ittifakın tüzüğünün 5. maddesi her üyeyi diğer tüm üyeleri savunmakla yükümlü kılar. Trump, ABD'nin buna bağlılığı konusunda şüphelerini dile getirdi. Eski İngiliz Savunma Bakanı Ben Wallace, “Bence 5. madde çöküşün eşiğinde” dedi.

Sızan bir dizi mesaj, Trump'ın Beyaz Saray'ında Avrupalı müttefiklere yönelik ‘küçümseme kültürünü’ ortaya koydu. Trump'ın yardımcısı J.D. Vance, ABD'nin artık Avrupa'nın güvenliğinin garantörü olmayacağını belirtti.

Söz konusu karar, 80 yıllık transatlantik dayanışmanın yeni bir sayfa açması anlamına geliyordu. Konuyla ilgili olarak Trubowitz şunları söyledi: “Trump'ın yaptığı şey, ABD'nin uluslararası taahhütlerinin güvenilirliği konusunda ciddi şüpheler uyandırmak oldu. Avrupa'daki bu ülkelerin ABD ile güvenlik, ekonomi ya da başka alanlarda sahip oldukları ilişkiler artık her an müzakereye açık hale geldi. Trump'ın etrafındakilerin çoğunun öngörülemezliğin iyi bir şey olduğuna inandığını hissediyorum. Çünkü bu Trump'ın ABD'nin kaldıraç gücünü kullanarak kazanımlarını maksimize etmesini sağlıyor... Emlak dünyasında pazarlık yaparken öğrendiği derslerden biri de bu.”

Dalkavukluk ve yağcılık

Trump'ın yaklaşımı meyvesini verdi. Sadece dört ay önce Birleşik Krallık savunma ve güvenlik harcamalarını gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 2,3'ünden yüzde 2,5'ine çıkaracağını açıkladı. Geçen ay NATO zirvesinde bu rakam yüzde 5'e yükseldi ve diğer tüm NATO üyelerinin yakında ulaşacağı büyük bir artış oldu.

University College London'da siyaset bilimi profesörü olan Julie Norman şöyle diyor: “Gün be gün ne olacağını bilmek çok zor. Trump'ın yaklaşımı her zaman bu olmuştur. Trump değişken mizacını transatlantik savunma ilişkilerini değiştirmek için başarıyla kullandı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin geçen ay Lahey'deki NATO zirvesinde Trump'a hitaben söylediği gibi (On yıllardır hiçbir başkanın başaramadığı bir şeyi başaracaksınız) bazı Avrupalı liderler Trump'ın desteğini sürdürmek için ona dalkavukluk ve yağcılık yapıyor.”

Düşmanların dokunulmazlığı

‘Deli adam teorisi’ müttefikler üzerinde işe yarayabilirken, düşmanlar üzerinde işe yaramıyor gibi görünüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump'ın yaklaşımından etkilenmemeye devam ediyor. Perşembe günü yaptıkları telefon görüşmesinin ardından Trump, Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşı sona erdirme konusundaki isteksizliğinden duyduğu ‘hayal kırıklığını’ dile getirdi.

BBC'ye göre Trump, İran'da tabanına ABD'nin Ortadoğu'daki ‘sürekli savaşlara’ müdahil olmasına son vereceği sözünü verdi. Ancak ikinci döneminin şu ana kadarki ‘en öngörülemez’ tercihiyle İran'ın nükleer tesislerini vurdu. Asıl soru şu: Bu karar istenilen sonuca ulaşacak mı?

Birleşik Krallık eski Dışişleri Bakanı William Hague, bu kararın tamamen ters etki yaratacağına ve İran'ın nükleer silah edinme olasılığını arttıracağına inanıyor. Notre Dame Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Michael Desch de bu görüşe katılıyor. “Bence artık İran'ın nükleer silah peşinde koşma kararı alması çok muhtemel” diyen Desch'e göre Trump'ın yaklaşımı şu ana kadar düşmanlar nezdinde ters tepti.