Pakistan Ulusal Bankası terör finansmanı davasında beraat etti

ABD, Pakistan bankasını terör finansmanı suçlamasından akladı

Karaçi'deki Pakistan Ulusal Bankası merkez binasının dışı (Shutterstock)
Karaçi'deki Pakistan Ulusal Bankası merkez binasının dışı (Shutterstock)
TT

Pakistan Ulusal Bankası terör finansmanı davasında beraat etti

Karaçi'deki Pakistan Ulusal Bankası merkez binasının dışı (Shutterstock)
Karaçi'deki Pakistan Ulusal Bankası merkez binasının dışı (Shutterstock)

New York'taki ABD Federal Mahkemesi, Pakistan'ın tek devlet bankası olan Pakistan Ulusal Bankası'nı (NBP) terör finansmanı suçlamalarından beraat ettirdi. Davanın ayrıntılarına göre, NBP, dün New York Federal Mahkemesi'nde iflas olasılığını ortadan kaldırarak tarihi bir terör finansmanı davasını kazandı.
Pakistan diplomatik kaynakları, Şarku'l Avsat’a yaptıkları açıklamada Savcı Harold Brown'ın davayı geri çektiğini ve bankaya yönelik tüm suçlamaları düşürdüğünü söyledi. Pakistanlı yetkililer, bunun NBP için büyük bir zafer olduğunu ve aleyhinde bir karar çıkması durumunda iflasla karşı karşıya kalacağını ifade etti. Üst düzey bir yetkili, "Bu, müfettişlerin NBP’nin herhangi bir yanlış yapmadığının açık bir kanıtıdır, bu nedenle şikayetçi davayı geri çekmiştir” şeklinde konuştu. Pakistan hükümeti, mali kurumlarında kara para aklama ve terör finansmanını durdurmak için uluslararası baskıyla karşı karşıya kaldı. Yetkili, "Bu karar, Pakistan'ın davasını uluslararası düzeyde savunmasına yardımcı olacak" dedi.
Resmi soruşturmaya göre, NBP, Başsavcılık Ofisi’nin Uluslararası Uyuşmazlık Birimi tarafından ele alındı. Bu yılın başlarında, FED, NBP’ye karşı 20,4 milyon dolar para cezası kararı verildiğini açıkladı. New York Finansal Hizmetler Departmanı da bankaya tekrar tekrar uymadığı için 35 milyon dolar para cezası vererek toplam cezaları 55 milyon dolara çıkardı. ABD Federal Mahkemesi'ne sunulan şikâyet dilekçesinde, dilekçe sahibi NBP’nin, El Kaide de dahil olmak üzere birkaç kötü şöhretli gruba mali destek ve bankacılık hizmetleri sağladığını ve teröristler için bağış topladığını iddia etti. NBP, bu iddiaları reddetti ve bu konuda herhangi bir gereklilik olması halinde tüm denetim raporlarını Mahkeme’ye sunmaya hazır olduğunu ifade etti. Pakistan, belirli hedeflere ulaşamadığı için kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede küresel gri listeye alındı.
Pakistan, kara para aklamayı soruşturmadığı için 2018 yılının Haziran ayından bu yana Paris merkezli Mali Eylem Görev Gücü Gri Listesinde yer alıyor. Bu, terörü finanse etme suçlamalarına yol açtı.
O zamandan beri ülke, FATF yönergelerine uymadığı için bu listede kaldı.
Pakistan şimdi AML/CFT Eylem Planını 2023 yılının Ocak ayı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyor. 2021 yılının Ekim ayında FATF, Pakistan'ın 26 maddeyi tamamlamaya ilişkin 27 maddelik bir eylem planında kaydettiği ilerlemeyi kabul etti, ancak ülkeyi terör finansmanı soruşturmalarını izlemek için büyüyen izleme listesinde tuttu. Ayrıca, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen terör gruplarının üst düzey kadrolarının duruşmalarını da sundu.



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.