İsrail ABD’den savunma sistemleri için destek bekliyor

İsrail Biden'dan lazer kubbeyi ve ‘bölgesel ittifakı’ finanse etmesini isteyecek

Son kabine toplantısında İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid (AFP)
Son kabine toplantısında İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid (AFP)
TT

İsrail ABD’den savunma sistemleri için destek bekliyor

Son kabine toplantısında İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid (AFP)
Son kabine toplantısında İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid (AFP)

İsrail kamuoyu, önümüzdeki ay ABD Başkanı Joe Biden'ı ağırlayacak olan başbakanın kim olacağını merak ediyor. Zirâ hükümetin Knesset'teki sağ muhalefetin oylarıyla düşmesi halinde yeni Başbakan Yair Lapid olabilir.
Diğer yandan Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı, Washington'dan füzeleri lazer sistemi ile durdurma ve İran'ın planlarına karşı bölgesel bir ittifak oluşturma projesinin finansmanına cömert bir katılım sağlamasını isteyeceğini açıkladı.
Bakanlıktan üst düzey bir kaynağın bildirdiğine göre Başkan Biden Demir Kubbe ile entegre çalışan, füzeler, uçaklar ve insansız hava araçlarını havada olduğu sırada hedef alan modern lazer sistemi hakkında bilgi edinmek ile çok ilgileniyor.
Biden’ın lazer kubbe modelinin ve kısa menzilli füzeleri engelleyecek demir kubbenin kurulduğu, anti-balistik füze sistemi Hetz bataryasının yer aldığı Palmachim Hava Üssü’nü ziyaret etmesi planlanıyor. ABD’ye lazer kubbeyi finanse etmesi ve batarya satın alması talebinde bulunacak olan Savunma Bakanı Benny Gantz, aynı zamanda Başkan Biden’dan İran tehdidine karşı ABD'nin gözetiminde Arap ülkelerinin katılımıyla bölgesel bir ittifak oluşturulmasını isteyecek.
Şarku’l Avsat’’ın İsrail merkezli Walla haber sitesinden aktardığı habere göre söz konusu kaynak, Gantz’ın Biden’dan mevcut askeri ve güvenlik işbirliğini askeri gücü geliştirmeye taşımasını, savunma alanındaki ortak yapıların genişletilerek Arap ülkelerinin de bu yapılara dahil edilmesini isteme niyetinde. Habere göre İsrailli yetkililer Savunma Bakanlığının yüksek maliyet nedeniyle lazer projesinde kendisine ortak aradığını zirâ diğer sistemlerin yanı sıra bu sistemin iç cepheyi savunmadaki öneminin oldukça yüksek olduğunu vurguladı. Aynı zamanda lazer projesi hususunda ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile görüşmelerin başlatıldığını doğruladılar. Kaynaklar, Biden'ın bu proje hakkındaki bilgisinin, İsrail-ABD ortaklığına güçlü bir ivme kazandıracağı umudunda.
Tel Aviv’den siyasi kaynakların dün bildirdiğine göre, Başkan Biden'ın ziyareti için hazırlanan ABD ekibi İsrail ve Filistin Otoritesi’nden güvenlik hususunda gerginliği artırmaktan, Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilerle gerilimi artıracak adımlar atmaktan kaçınmaları yönünde açık bir talepte bulundu.
ABD Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf ve ABD yönetiminin İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr’ın ABD’nin bu talebinin yerine getirilmesini sağlamak için Tel Aviv ve Ramallah arasında mekik dokuduğu bildirildi. İkili, İsrailli yetkililere “ABD yönetimi, Biden'ın ABD Başkanı olarak ülkeye ilk ziyaretinin ordu ile Filistinliler arasında herhangi bir saha gerilimine denk gelmesini, herhangi bir tarafın tek taraflı adımlarından kaçınmasını istiyor” açıklamalarında bulundu. İsrailliler bu talebi, Biden Obama’nın Başkan Yardımcısı olduğu dönemde İsrail'i ziyaret ettiği sırada başına gelenlerin tekrar edilmemesi arzusu olarak değerlendirdi.
İsrail'deki aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi Başkanı Bezalel Smotrich, tüm Batı Şeria'yı İsrail'e ilhak ederek üzerinde İbrani egemenliğini dayatılmasını öngören bir tasarı sundu. Sağ kesimin kendi deyimleriyle ‘Obama'nın kötü yönetiminin bir uzantısı’ olarak gördüğü Biden ziyaretinin arifesinde, Filistinliler aleyhinde başka adımlar atmayı düşünen muhalif sağdan başka temsilciler de mevcut. Bu şekilde Biden’ın rahatsız edilmesi, Bennett hükümetinin ise utandırılması planlanıyor.
Biden’ın ziyareti arifesinde İsrail’deki siyasi kriz körüklenmiş durumda. Sağ kanattan bir temsilci hükümetin düşüşüne neden olursa Bennett görevden ayrılarak yerine Lapid geçecek. Biden’ı bu isimlerden hangisinin ağırlayacağı merak konusu.



Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
TT

Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün akşam yaptığı açıklamada, New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani ile uzun süredir beklenen görüşmenin, aylarca süren gergin ilişkilerin ardından yarın Washington’da gerçekleşeceğini duyurdu.

Trump, “Komünist New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani bir görüşme talep etti. Görüşmenin Beyaz Saray’da, 21 Kasım Cuma günü yapılması konusunda anlaştık. Daha fazla detayı ilerleyen günlerde paylaşacağız” dedi.

Mamdani ise ABD kanalı MS NOW’a verdiği röportajda, ekibinin Beyaz Saray ile iletişime geçtiğini belirterek, “New York sakinlerine verdiğim söz gereği, bu şehirde yaşayan 8,5 milyon kişi için faydalı olduğu sürece herkesle görüşmeye hazırım. İnsanlar burada yaşam maliyetlerini karşılamak için mücadele ediyor… Başkan ile sadece dürüstçe konuşmak istiyorum; New York sakinlerini gerçekten savunmanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin Sözcüsü, yeni belediye başkanının başkanla görüşmesinin ‘olağan’ olduğunu belirterek, Mamdani’nin görüşmede ‘kamu güvenliği, ekonomik güvenlik ve yaşam maliyetleri konularını’ ele almayı planladığını söyledi.

Trump aylardır Mamdani'yi eleştirerek onu ‘komünist’ olarak nitelendirdi ve seçilmesi halinde memleketinin mahvolacağını öngördü. Ayrıca, Uganda'da doğan ve 2018'de ABD vatandaşlığı alan Mamdani'yi sınır dışı etmekle ve şehirden federal fonları çekmekle tehdit etti.

Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçilerin Georgia, New Jersey, Pensilvanya ve Virginia’da ağır yenilgi almasının ardından, Trump yaşam maliyetleri konusuna daha fazla vurgu yapmaya başladı. Bu konu, Demokratların kampanyalarının merkezi bir unsuru olmuş, Mamdani’nin kampanyasında da öne çıkmıştı. Trump, cuma günü sosyal medyada yayımladığı bir paylaşımda, Cumhuriyetçi Parti’yi ‘yaşam maliyetleri partisi’ olarak nitelendirdi.

Bu gelişmeler, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Partili müttefiklerinin ekonominin şu anda ‘hiç olmadığı kadar güçlü’ olduğunu savunduğu bir dönemde yaşanıyor.

Öte yandan New York’un seçilmiş belediye başkanı Zohran Mamdani, bu ayın başında yaptığı zafer konuşmasında, kısa bir süre önce Queens’i temsil eden nispeten az tanınan bir eyalet milletvekiliyken, ülkenin en büyük şehrinin seçilmiş belediye başkanı konumuna gelen 34 yaşındaki bir siyasetçi olarak, New York’un ‘ülkeye başkanı nasıl yenebileceğini göstermek istediğini’ söyledi.


Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD'nin bu yılki çekilme kararını telafi etmekte zorlanıyor. Örgüt, 2026-2027 bütçesini karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu duyurdu.

BM'ye en büyük bağışçı olan ABD Başkanı Donald Trump, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra fonlamayı durdurma kararı aldı. Sonuç olarak, WHO daha önce onaylanan bütçesini 5,3 milyar dolardan 4,2 milyar dolara düşürmek zorunda kaldı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün üye ülkelere yaptığı açıklamada, "Bu, Dünya Sağlık Örgütü tarihindeki en zorlu yıllardan biriydi. Kaynakları önceliklendirme ve yeniden yönlendirme gibi zorlu ama gerekli bir süreçten geçtik. Bu da iş gücümüzde önemli bir azalmaya yol açtı" dedi.

Ghebreyesus ayrıca, "Bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz" diye ekledi.

Kuruluşun 2026-2027 bütçesinin yüzde 75'ini sağladığını, ancak hâlâ 1 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve "kaynak seferberliği açısından eskisinden çok daha kötü bir durumda" olduğunu belirtti.

Üye devletler, mayıs ayında zorunlu katkıları yüzde 20 artırma konusunda anlaştılar. Ancak kuruluş, hâlâ üye devletlerin ve diğer bağışçıların gönüllü katkılarına büyük ölçüde bağımlı.

Uluslararası yardımların azalmasıyla karşı karşıya kalan binlerce sağlık tesisi, insani desteğe en çok ihtiyaç duyan bölgelerde hizmetlerini azaltmak veya faaliyetlerini zorunlu olarak askıya aldı. Sonuç olarak, kuruluş en çok ihtiyaç duyanlara öncelik vermek zorunda kaldı.

Tedros, maliyet azaltma önlemlerinin benimsenmesinin, kuruluşun ortadan kaldırmak zorunda kaldığı iş sayısını beklenen 2 bin 900'den bin 282'ye düşürmesine neden olduğunu belirtti. Bin 89 çalışanın emeklilik, erken emeklilik veya geçici sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığını da ifade etti.


İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)

İsrail ordusu salı gecesi ve çarşamba sabahı Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda en az 13 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

İsrail ordusunun bu saldırısı, İsrail ile Lübnan arasında geçtiğimiz yıl kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen en şiddetli ve ölümcül saldırılardan biri oldu.

Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlenen hava saldırısından birkaç saat sonra, yine Lübnan’ın güneyde bulunan el-Tiri beldesinde öğrencileri taşıyan bir otobüse düzenlenen başka bir saldırıda bir kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Bu olay, geleneksel savaş alanlarının ve Hizbullah üyelerinin peşine düşülmesinin ötesinde yeni bir gerilime işaret etti.

Son saldırılar, aylardır görülen en ağır saldırılar olurken Lübnan’ın güneyindeki iki vilayetteki dört ilçeyi etkiledi. Dün öğleden sonra dört köyde yeniden tahliye bildirimleri dağıtıldı. Bildirimler, bir göç dalgasına yol açtı.