Mısır ile Çin arasındaki iş birliği güçleniyor

İş birliği ilişkileri ve uluslararası gelişmelerde Mısır-Çin koordinasyon halinde

Mısır ve Çin arasındaki siyasi görüşmeler (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ve Çin arasındaki siyasi görüşmeler (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır ile Çin arasındaki iş birliği güçleniyor

Mısır ve Çin arasındaki siyasi görüşmeler (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ve Çin arasındaki siyasi görüşmeler (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır ve Çin, uluslararası gelişmelerde istişareyi ve ortak iş birliğini geliştirme yönünde koordinasyon içerisinde bulunduklarını açıkladı. Son zamanlarda Mısır ile Çin arasındaki siyasi görüşmeler dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleştirildi. Mısır tarafına Asya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Eymen Kamil’in, Çin tarafına ise Dışişleri Bakanlığı Batı Asya ve Kuzey Afrika İşleri Dairesi Genel Müdürü Wang Di’nin başkanlık ettiği kaydedildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Görüşmelerde, iki ülkenin kapsamlı stratejik ortaklık çerçevesinde uluslararası ve bölgesel gelişmeler ve mevcut ekonomik zorluklar ışığında ikili iş birliğinin gidişatı ve ortak çıkarlara ilişkin koordinasyon ve istişare amacıyla bir araya geldiği sabitlere olan bağlılığına vurguda bulunuldu” ifadeleri kullanıldı.
İki taraf, ikili ilişkileri ve bu yöndeki başarıları gözden geçirdi. Mısır, Çin’in ortak iş birliğini ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlama yönünde birçok önemli projedeki olumlu katılımına övgüde bulunurken Çin tarafı ise Mısır piyasasındaki bariz gelişimi takdir etti.
Mısır ve Çin, bilhassa Mısır’ın yatırım ortamını iyileştirme çabaları ışığında ekonomik iş birliğini geliştirmenin, ticari iş birliğini teşvik etmeye yönelik çabaları yoğunlaştırmanın, Çin pazarını daha fazla Mısır tarımsal ihracatına açma yönünde çalışmanın, doğrudan ve ortak yatırımları teşvik etmenin önemi üzerinde anlaşmaya vardı.
Dışişleri Bakanlığının söz konusu açıklamasında, “Görüşmelerde ileri Çin teknolojisinin transferini gerektiren stratejik sektörlerde işbirliğini geliştirmenin yollarına değinildi. Taraflar, koronavirüs salgınının yansımalarıyla mücadeledeki başarılı işbirliği modeline övgüde bulundu” ifadelerine başvuruldu.
Aynı zamanda bilhassa pandeminin beraberinde getirdiği etkilerle mücadelede Afrika kıtasını destekleme hedefiyle Mısır'ın Vacsera-Sinovac aşısı üretme konusundaki mevcut yetenekleri ışığında, üçlü bir çerçeve içerisinde bu işbirliğini pekiştirmenin yolları gözden geçirildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda “Görüşmeler; istikrarın, sürdürülebilir kalkınmanın ve iki ülkenin komşu bölgelerinde barış ve güvenliğin sağlanması, aynı zamanda her iki ülkenin önceliklerini gözetme çerçevesinde gelişmekte olan ülkelerin de çıkarlarını desteklemeye katkıda bulunan ortak tutumları geliştirme yönünde karşılıklı koordinasyon sürecini destekleyen iki tarafın kapsamlı fikir birliğini yansıttı” ifadelerine başvurdu.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters