Avrupa sıcaktan kavruluyor

Avrupa’da yangınlara neden olan sıcak hava dalgası güneyden doğuya doğru ilerliyor

Almanya’nın Berlin kentindeki Lustgarten parkında fıskiye ile serinlemeye çalışan insanlar (EPA)
Almanya’nın Berlin kentindeki Lustgarten parkında fıskiye ile serinlemeye çalışan insanlar (EPA)
TT

Avrupa sıcaktan kavruluyor

Almanya’nın Berlin kentindeki Lustgarten parkında fıskiye ile serinlemeye çalışan insanlar (EPA)
Almanya’nın Berlin kentindeki Lustgarten parkında fıskiye ile serinlemeye çalışan insanlar (EPA)

Günlerdir Güney ve Orta Avrupa’nın etkisi altına alan sıcak hava dalgası, Almanya’nın Berlin kentinde orman yangınlara neden olurken sıcaklıklar Fransa ve İsviçre’de etkisini arttırdı.
Almanya Ulusal Hava Servisi’ne göre ülkenin kuzeyindeki sıcaklıklar azalacak ancak ülkenin geri kalanı sıcaklık ile mücadele etmeye devam edecek. Geçtiğimiz cumartesi günü hava, 30 ile 37 derece arasında değişiklik gösterdi. En yüksek sıcaklık, 37,1 derece ile Waghausel şehrinin Kirrlach bölgesinde kaydedildi. Ülkede sıcaklıkların bugün 30 ile 38 derece arasında olması bekleniyor.
Sıcak hava dalgası, başkent Berlin’in sınırında olan Brandenburg kentinde yangına neden oldu. Yangın, 100 hektarlık bir alana yayıldı. Kentin Potsdam-Mittlemark bölgesi sözcüsü, yangın nedeniyle Treuenbrietzen’deki üç mahallede yaşayan toplam 700 kişinin bölgeden uzaklaştırıldığını açıkladı.
Yerel basında çıkan haberlere göre 8 bin kişinin yaşadığı Treuenbrietzen’de belediye yakınlarında çıkan yangın, yaklaşık 100 hektar toprağı kül etti. Avrupa’daki sıcak hava artışı, küresel ısınmanın doğrudan bir sonucu olarak görülüyor. Bilim adamları sera gazı nedeniyle sıcak hava dalgalarının artık daha etkili ve daha uzun süreli olduğunu söylüyor.
Fransa meteoroloji servisi, ülkenin güneybatısında 11 il için verdiği kırmızı alarmı kaldırdı ancak ülkenin merkezindeki ve doğusundaki 52 ülke için verilen turuncu alarm devam ediyor. Paris’te boğucu sıcaklık, fırtınanın etkisiyle 16 derece birden düşerken ülkenin merkezindeki ve doğusundaki bölgelerdeki hava durumunun 34 ile 38 derece arasında olması bekleniyor. Yetkililer, Almanya’nın sınır komşusu olan Alsas bölgesinde sıcaklığın 39 santigrat dereceye ulaşabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Fransa’nın Var kentinde şiddetli kuraklığın eşlik ettiği sıcak hava dalgası sonucunda 600 hektarlık bir alanı etkileyen yangın çıktı. Ancak Meteoroloji Dairesi, ülkenin Atlantik kıyısında yağışlar ile sıcak havaların kademeli olarak düşeceği ancak ülkenin doğusunda hava sıcaklıklarının yüksek seviyelere ulaşacağını açıkladı.
İsviçre Meteoroloji Dairesi ise sıcak havanın zirveye ulaşacağını duyurdu. Yapılan açıklamada rekor sıcaklıkların ardından sıcaklığın daha da artacağı belirtildi. Pazar günkü sıcaklık, cumartesi günkü sıcaklıktan 4 derece daha yüksekti. Cenevre’de ise 35 derece sıcaklık kaydedildi.
İsviçre’nin Neuchatel kentinde 2019 yılında rekor sıcaklık olarak 34,1 ölçülmüştü. Bu yıl, rekor 34,7 derece ile kırıldı. Sıcaklıklar biraz düşecek ancak ilerleyen günlerde sıcaklık yine şiddetlenecek.
İspanya’daki sıcak hava ülkeyi terk etmeye başladı. Madrid’de Pazar günü 29 derece kaydedilirken ülkenin kuzeybatısında bulunan Zamora’da 25 derece ölçüldü. Bölge yetkilileri, kuzeybatıdaki Castilla y León’da bulunan Sierra de la Culebra ormanında çıkan yangında 25 bin hektardan fazla bir alanın etkilendiğini açıkladı.
Yetkililer, yüzlerce sakinin bulunduğu 14 kasabanın tahliye edildiğini açıkladı. Katalonya ve Navarre bölgesindeki yangınlar devam ediyor.
Avrupa’yı etkileyen sıcak hava dalgası, İber Yarımadası boyunca Fas’tan geldi.



Hamaney düşerse yerine kim geçecek?

Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
TT

Hamaney düşerse yerine kim geçecek?

Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)

İsrail, 1979 devriminden bu yana İran'ı yöneten Velayet-i Fakih rejimini devirme arzusunu gizlemiyor. Ancak analistlere göre İran muhalefeti içindeki bölünme ve yeni hükümetin daha az sertlik yanlısı olacağına dair bir garantinin olmaması nedeniyle bu bahis risklerle dolu.

İran Radyo ve Televizyon Kurumu gibi nükleer ya da balistik tesis olmayan yerlerin hedef alınmasının ardından İsrail'in asıl amacının, İran'ın nükleer ve balistik kapasitesini zayıflatmakla sınırlı olmadığı, aynı zamanda Dini Lider Ali Hamaney'in görevden alınmasını da içerdiği yönündeki spekülasyonlar arttı.

Her ne kadar ABD Başkanı Donald Trump, “Hamaney'in nerede saklandığını biliyoruz” demiş olsa da, otuz buçuk yılı aşkın süredir iktidarda olan lideri devirmenin sonuçları risk ve belirsizliklerle dolu.

sd
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ve İran Dini Lideri Ali Hamaney (AFP)

Avrupalı liderler, ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali ve NATO'nun 2011'de Libya'ya askeri müdahalesinin sonuçlarından habersiz değiller.

Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi rejimleri yıkıldı, ancak diktatörlüğün çöküşü her iki ülkede de yıllarca süren kanlı kargaşaya yol açtı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada'daki G7 zirvesinin sonunda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bugün en büyük hata İran'da askeri yollarla rejim değişikliği aramaktır, çünkü bu kaosa yol açacaktır. 2003 yılında Irak'ta yaşananların ya da son on yılda Libya'da yaşananların iyi bir fikir olduğunu düşünen var mı? Hayır!”

Devrim Muhafızları Ordusu

Uzmanlar, Hamaney ve çevresindekilerin devrilmesinin, Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) ya da silahlı kuvvetlerin sertlik yanlısı üyeleri tarafından doldurulabilecek bir boşluk yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Nicole Grajewski, ‘İsrail saldırılarının nükleer silahların ortadan kaldırılmasından ziyade rejim değişikliğine odaklanmış gibi göründüğünü’ söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Grajewski, “İsrail'in balistik füzeler ve askeri yeteneklerle ilgili tesisleri hedef aldığına şüphe yok, ancak aynı zamanda İran Radyo ve Televizyon Kurumu gibi rejimin liderliğini ve sembollerini de hedef alıyor. Rejim düşerse, liberal ve demokratik bir hükümet için umutlar var. Ancak DMO gibi başka güçlü oluşumların ortaya çıkma olasılığı da yüksek” ifadelerini kullandı.

Devrik İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi

En önde gelen muhalif isimlerden biri, ABD'de ikamet eden, devrik İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi.

Rejimin ‘çöküşün eşiğinde’ olduğunu söyleyen Pehlevi, Hamaney'i ‘paranoyak bir fare gibi yeraltına saklanmakla’ suçladı.

Pehlevi, rejimin Yahudi devletini tanımayı reddetmesine karşı çıkmak için uzun zamandır babasının hükümdarlığı sırasında İsrail ile var olan yakın ilişkinin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulunuyor.

Şah rejiminin destekçileri böyle bir yakınlaşmayı, Yahudileri Babil İmparatorluğu'ndan kurtaran en büyük Pers krallarından biri olan Kiros'a atfen ‘Kiros Anlaşmaları’ olarak adlandırıyor.

Ancak Pehlevi İran içinde ya da dışında evrensel bir desteğe sahip değil.

Özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını kınamayı reddetmesinden sonra Pehlevi'nin tutumu ve İsrail'le ilişkileri bir bölünme kaynağı oldu.

Halkın Mücahitleri Örgütü

Halkın Mücahitleri Örgütü lideri Meryem Recavi çarşamba günü Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, “İran halkı rejimin düşmesini istiyor” dedi.

Halkın Mücahitleri Örgütü diğer muhalif gruplar tarafından sevilmiyor ve İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin'i desteklediği için bazı İranlılar tarafından şüpheyle karşılanıyor.

Ottawa Üniversitesi'nde çalışan Prof. Dr. Thomas Juneau, “Alternatif aramanın zorluklarından biri de örgütlü, demokratik bir alternatifin olmaması” dedi.

Rıza Pehlevi'nin ‘İran içinde ve dışında en çok tanınan’ muhalefet lideri olduğunu kabul eden Juneau, ‘tek alternatifin ve ne yazık ki en endişe verici senaryolardan birinin DMO tarafından bir darbe yapılması veya teokrasiden askeri diktatörlüğe geçiş’ olduğunu belirtti.

thyuı8o
Bağdat'ta bir caddede Hamaney'e zarar verilmemesi konusunda bir uyarı levhası (AFP)

Uzmanlar, ülkede istikrarsızlığı arttırabilecek ve genellikle göz ardı edilen bir faktör konusunda uyardı: ‘İran'ın karmaşık etnik yapısı’. Zira İran’da Kürtler, Araplar, Beluciler ve Türklerden oluşan büyük azınlıklar Fars çoğunluk ile bir arada yaşıyor.

Nicole Grajewski, ‘etnik bölünmelerin düşman devletler tarafından istismar edilebileceği’ uyarısında bulundu.

ABD merkezli bir düşünce kuruluşu olan Soufan Center'dan analistler de İran'da Irak'takine benzer bir senaryonun baş gösterdiği ve mevcut rejimin ayakta kalmasının ‘stratejik bir başarısızlık’ olarak görüldüğü uyarısında bulundu.

Analistler, “Rejim değişikliğinden sonra ne olacağını öngörmek halen zor. Ancak değişim, Irak'tan daha büyük ölçekte bölgesel huzursuzluğa yol açabilir ve bunun küresel yansımaları olabilir” değerlendirmesinde bulundu.