Mahmud Muhammed Hasan Abdi* (Somalili gazeteci- yazar)
Somali kamuoyu, geçtiğimiz hafta Somali Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı Eski Başkanı Fahd Yasin Hacı Tahir’in (Fahd Yassin Hajji Tahir) basına verdiği ve ülkedeki siyasi ve güvenlik durumuna ilişkin çok tehlikeli noktalara ışık tuttuğu son röportajla meşguldü. Hacı Tahir verdiği röportajla, aynı zamanda, yeniden inşa edilmekte olan siyasi bir varlık olarak Somali devletinin statüsü ve acı çeken Somali insanının gerçekliği ve tehlikeyi ve bilinmeyeni bekleyen nesillerinin geleceği üzerindeki sonuçlarını hesaba katmadan yabancı ülkeler arasındaki zenginlik ve konumlarına göz koyan bir çıkar çatışması denizinin ortasındaki konumu hakkındaki belirsizliği daha da arttırdı.
Gilan Medya Ağı, son beş yıldır gözlerden uzak olan ve iktidar sisteminin uygulayıcısı konumundaki Hacı Tahir’in beş bölümden oluşan uzun röportajını sosyal medya platformlarındaki hesaplarında yayınladı. Fahd Yasin Hacı Tahir, başta Cumhurbaşkanlığı Sarayı Direktörü olmak üzere 2019-2021 yılları arasında Milli İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı Başkanı ve 2021-2022 Ulusal Güvenlik İşleri Başkan Danışmanı gibi prestijli mevkilerde görevlendirildi.
Cevaplardan fazla soru işaretleri
Hargeisa Çalışmaları ve Araştırma Merkezi'nde araştırmacı olan Zekeriya Âdem, Hacı Tahir’in, geçmiş siyasi aşamada çok önemli biri olduğuna dikkat çekti. Âdem, röportajın ülkedeki siyasi meselelerle ilgilenenlerin arzu ettiği cevapları verme fırsatı olduğunu, ancak bu cevapları vermeyerek daha fazla soru işaretine neden olduğunu vurguladı. Âdem, “Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu’nun seçildiği ilk andan itibaren Hacı Tahir’in adı ve Yeni Cumhurbaşkanı’nın yıldızının yükselişindeki rolü sık sık gündeme geldi. Ancak, etrafına çizdiği imaj, zamanla daha da karardı. Medyada yer almamaya dikkat etmesi nedeniyle, karşı tarafın anlatısının kendisiyle ilgili olan meselelerin önüne geçmesine neden oldu. Adamın sakin bir tavırla ve uysal yüz hatlarıyla kameralar önüne geçmesi, onun hakkında anlatılanlarla, halkın zihnindekilere dair büyük hayal kırıklığına neden oldu. Harflere nokta koyabilecek net açıklamalar yapabilen kendine güveni çok yüksek bir adam. Bu durum, onu düşmanlarına karşı yenilmez bir hale getiriyor. Ancak o, ulusal güvenliklerini yönettiği milyonlarca Somalili gibi İslami bir geçmişe sahip sıradan bir Somali eğitimli kişi olarak görünmek için bu fırsatı kaçırdı” şeklinde konuştu.
Araştırmacı Zekeriya Âdem ayrıca, “Belki de son toplantı, endişe ve soruların ateşini daha da körükledi. Bu soruların başında isimlerinin çokluğu ve çeşitliliği geldi. İlk isminin Abdurrahman mı Fahd mı olduğu, Fahd ile Yasin’in birlikte kullanılıp kullanılmadığı gibi sorulara neden oldu. Bir kişinin neden bu kadar çok isme ihtiyaç duyduğu hala merak meselesi. Somali siyasi arenasını sabote etmek için bir neden olarak gördüğü birçok ülkeden bahsetmek konusundaki kasıtlı çekincesi ve toplantıyı yürüten gazetecinin bu ülkelerin isimlerini söyleyen kişi olduğunu belirtme girişimi ve kendini bundan uzak tutma çabası, açık bir isteksizlik ve dış cihetlerden korktuğunu gösteriyordu. Bu durum dinleyicilerin iki ihtimal arasında gidip gelmesine neden oldu. Bu ihtimallerden biri, yaşananların ya iddialarının geçersizliğini zımnen kabul etmesi ya da kişisel güvenliğinden endişe duymasıdır. Diğer olasılık ise, Somali devletinin inşa sürecinde bir miktar ilerleme kaydettiğine inananlar için bir acıma hissi uyandırıyor” dedi.
Tehlikeli olaylar
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre, gazeteci Abdurrahman Şeyh Beşir, ‘Somali İstihbarat Servisinin Direktörü olduğu için Hacı Tahir'in sakladığı pek çok sır olduğunun gizli bir mesele olmadığını’ söyledi. Beşir, “Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un göreve başlamasından, yeniden ülkenin Cumhurbaşkanı olmasına kadar geçen süre için bir kara kutu sayılabilir. Bulunduğu yerin ve sahip olduğu bilgilerin tehlikesi, Türk Hava Yolları ile yaptığı ünlü uçuşu sırasında sınır ötesi bir suikast girişimine maruz kalmış olmasıdır. Uçuş, onu korumak ve hayatını güvene almak için güvenlik liderlerinden biri tarafından Cibuti Havalimanı'nda zorunlu bir rota değişikliğine tabi tutuldu. Cibuti’deki başka bir İstihbarat Servisi Lideri’nin müdahalesi olmasaydı, Hacı Tahir kendisine kurulan pusudan kurtulamazdı. Tüm bunlar, genç istihbarat çalışanı İkram Tehlil'in ortadan kaybolması davasının yansımalarının bir parçası” ifadelerini kullandı.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Beşir, belirsizliğin arka planını şöyle açıklıyor: "Somali devletinin yapısı, İkram meselesini ele almada büyük eksiklikler gösterdi. Hiç şüphe yok ki Hacı Tahir'in genel konuşmasına ek olarak, olayın tutanaklarının, ilgililerin ve suçlamaların genel durumunu açıklamaması da bu eksikliğin sonucudur. Ayrıca, adamın taşıdığı çok tehlikeli bilgiler var ve bulunduğu hassas konum bunu ifşa etmemeyi gerektiriyor.”
Memnuniyetsizlik ve yansımalarının ortaya çıkışı
Toplantı, Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu’nun destekçileri ve muhaliflerinden kitleler arasında birçok olumsuz duygu uyandırdı. Mogadişu'da ikamet eden gazeteci Mahmud Musa Hüseyin, bu memnuniyetsizliğin boyutunu şöyle açıklıyor: “Pek çok kişi, halkın büyük ilgisine rağmen toplantının halkın umduğu seviyeye ulaşmadığını düşünüyor. Büyük halk gruplarının bilgi susuzluğunu gidermedi. Somali'nin başkenti Mogadişu'da iki yıldır hayatı alt üst eden keskin, açıklanamayan veya anlaşılır siyasi çatışmanın perde arkasında neler olup bittiğine açıklık getirmedi.”
Hüseyin, “Toplantı ardında bir hayal kırıklığı hissi bıraktı. Somalililer, bu genel hayal kırıklığını gidermek için hemen şaka ve siyasi esprilere başvurdular. Etiyopya ile ilişkilerin düzeldiği bir dönemde Hacı Tahir’in, Kenya ile çatışmanın nedenlerini ve bazı Arap ülkeleriyle ilişkilerin iyileştirilmesindeki tutarsızlığın ve diğerleriyle gerilemelerinin sebeplerini açıklaması bekleniyordu” şeklinde konuştu.