Cezayir’in katılımıyla Nijerya’da Trans-Sahra Doğalgaz Boru Hattı projesi zirvesi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cezayir’in katılımıyla Nijerya’da Trans-Sahra Doğalgaz Boru Hattı projesi zirvesi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cezayir Enerji ve Madenler Bakanı Muhammed Arkab, Trans-Sahra Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin (TSGP) hayata geçirilmesi amacıyla Nijerya’da düzenlenen Cezayir-Nijer-Nijerya üçlü zirvesine katıldı.
Cezayir Enerji ve Madenler Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Bakan Arkab'ın beraberindeki heyetle bu yıl ikincisi düzenlenen TSGP projesi zirvesine katılmak üzere Nijerya’nın başkenti Abuja’ya gittiği belirtildi.
Açıklamada, Arkab’ın Cezayir-Nijer-Nijerya üçlüsünden oluşan zirvede, 16 Şubat 2022'de Nijer’in başkenti Niamey'de yapılan bir önceki toplantıda TSGP projesi için güncel bir fizibilite çalışması başlatmak amacıyla bir çalışma grubunun oluşturulması yönünde bir yol haritasının temellerinin atıldığını hatırlattığı belirtildi.
Nijerya gazını Nijer ve Cezayir üzerinden Avrupa'ya taşımayı hedefleyen TSGP projesinin, hem bölgesel ve küresel boyutlarının olduğunu hem de söz konusu üç ülkenin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına önemli bir katkı sunacağına vurgu yapan Arkab, TSGP projesinin, Afrika Birliği'nin ekonomik kalkınma programı olan Afrika'nın Kalkınması İçin Yeni Ortaklık (NEPAD) programının kapsamı dahilinde olduğuna vurgu yaptı.

Afrika'dan Avrupa'ya katedilen mesafe
Trans-Sahra Doğalgaz Boru Hattı (TSGP) projesi, Nijer Nehri'nin Nijerya'nın güneyindeki deltasında bulunan gaz sahasından kuzeyde Nijer sınırına kadar 1040 kilometreden fazla mesafe katediyor. Boru hattı, Cezayir sınırındaki Ayn Kazzam vilayetine ulaşmak için Nijer üzerinden yaklaşık 850 kilometre kadar seyrine devam ediyor.
Cezayir'de de yaklaşık 2 bin 300 kilometrelik bir mesafeyi aşarak ülkenin kuzeyine ulaşan boru hattı, buradan ikisi İspanya biri İtalya'ya doğru üç hat ile Avrupa'ya intikal ediyor.
Boru hattının Cezayir kısmında, ülkenin güneyindeki Tamanraset'ten kuzeye, oradan da Avrupa'nın güneyine kadar gazın nakli için altyapı hazır bulunuyor. Bağlantı için Nijer sınırından Tamanraset vilayeti arasında yaklaşık 400 kilometrelik bir mesafe kalmış durumda.
Trans-Sahra Boru Hattı planlanan rotaya göre, başkent Cezayir'in 500 kilometre güneyindeki El-Agvat vilayetinde bulunan ülkenin en büyük gaz sahası Hasi er-Reml'e ulaşıyor. Hat, İtalya'ya geçmek için tek koldan doğuya, İspanya'nın güneyi için iki koldan batıya ayrılıyor.

Projenin uygulanmasındaki gecikme
Uzun yıllar önce uygulamaya konulması beklenen TSGP gecikmiş bir proje.
Dönemin Cezayir Enerji Bakanı Şekib Halil'in 2007'de yaptığı açıklamada, gecikmenin, yüksek maliyetten değil de başlatıldığı döneme göre gaz alıcı eksikliğinden kaynaklandığını ifade etmişti.
Uzmanlar, başladığı dönemde 13 milyar dolar olan proje maliyetinin günümüzde 20 milyar doları aştığını belirtiyor.
Buna ek olarak, birçok Avrupa ülkesinin başlattığı temiz enerji projesinin de TSGP'yi olumsuz etkilediği ve uygulamaya geçilmesini geciktirdiği ifade ediliyor.
Projeye son zamanlarda ilgi artmış görünüyor. Nijerya Enerji Bakanı Tembri Salva, Eylül 2021'de yaptığı açıklamada, hükümetin, doğal gazın Cezayir'e taşınması için boru hattı inşasını uygulamaya başladığını; daha sonraki aşamada, gazın Avrupa ülkelerine taşınacağını belirtmişti.
Cezayir milli petrol şirketi Sonatrach Direktörü Tevfik Hakkar ise bu açıklamanın ardından projenin teknik çalışmalarının bittiğini ve yatırıma başlamak için fizibilite çalışmasının devam ettiğini aktarmıştı.



Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

19 Mayıs'ta İsrail'in gizli gücü ya da özel kuvvetler olarak adlandırılan bir grup, Direniş Komiteleri'nin askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları'nın liderlerinden Ahmed Sarhan'a Han Yunus'ta hızlı bir operasyonla suikast düzenledi.

Bu, Batı Şeria'da Filistinli aktivistlere karşı yürütülen operasyonlara benzer görevler yürüten gizli bir gücün ilk ‘aleni’ operasyonuydu.

Ancak Gazze Şeridi daha önce de Batı Şeria'da olduğu gibi benzer güçlerin operasyonlarına ve ardından askeri takviyelere tanık olmuştu. Haziran 2024'te Nuseyrat'ta ve aynı yılın şubat ayında Refah'ta olmak üzere kaçırılanların kurtarılması için yapılan operasyonlarda da durum böyleydi.

Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)

Nasır Selahaddin Tugayları komutanını hedef alan operasyonda, tespit edildikten sonra gücün geri çekilmesini sağlamak için helikopter ve insansız hava araçlarının (İHA) müdahalesi dışında askeri takviye yapılmadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin son aylarda Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve belirli yerlerin tespit edilmesi, izlenmesi ve buralara kimlerin girip çıktığının takip edilmesinde rol oynadığını bildirdi.

Sızma, adam kaçırma ve cinayet

Dün öğleden hemen önce, askeri araçların konuşlandığı yerin birkaç yüz metre uzağında bulunan bir İsrail özel kuvveti, Refah'ın kuzeybatısında bulunan Kızıl Haç sahra hastanesi yakınlarına sızdı ve bir grup insana ateş açtı.

Daha sonra bu gücün Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams'ı kaçırdığı ve uluslararası ajanslar için hastanelerin çalışmaları hakkında bir belgesel çekmekte olan foto muhabiri Tamir ez-Zeanin'i öldürdüğü ortaya çıktı. Operasyonda, Sağlık Bakanlığı'nda el-Hams ile birlikte çalışan bir yönetici de yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)

Operasyonu gerçekleştiren güç, el-Hams'ı kaçırdıktan sonra Refah'ın batısındaki el-Alem bölgesinde bulunan İsrail güçlerine doğru geri çekildi.

Bu gücün genellikle Arapça bilen İsrailli gizli ajanlardan mı oluştuğu yoksa son birkaç aydır Gazze Şeridi'nde adı sıkça anılan ve özellikle İsrail tarafından tamamen işgal edilmiş olan Refah bölgesinde aktif olan Yaser Ebu Şebab'a bağlı silahlı grupların üyeleri mi olduğu konusunda çelişkili haberler vardı.

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat'a konuşan görgü tanıklarına göre operasyonu gerçekleştiren güç, Filistin plakalı sivil bir ciple seyahat ediyordu. Önce kimlikleri tespit edilmeden bir grup insana ateş açtılar ve daha sonra el-Hams olduğu tespit edilen kişiyi kaçırdılar.

‘Tehlikeli bir emsal’

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams daha önce Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi'nden sorumluydu ve bir kere evi bombalanmıştı.

Sağlık Bakanlığı el-Hams'ın kaçırılmasını kınayarak olayı ‘Gazze Şeridi'ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin sesinin doğrudan hedef alınması anlamına gelen tehlikeli bir emsal’ olarak nitelendirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Açlıktan ölen çocukların acısını, ilaçtan mahrum kalan yaralıların acısını ve hastane kapıları önündeki annelerin feryatlarını dünyaya duyuran en önde gelen insani ve tıbbi seslerden birini hedef alan bu korkakça eylem, gerçeği susturmak ve en kötü sağlık ve insani felaketi yaşayan tüm bir halkın acısını gizlemek için önceden planlanmış bir niyeti yansıtmaktadır.”

Saldırıyı ‘ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali’ olarak değerlendiren Bakanlık, el-Hams'ın güvenliğinden İsrail’i tamamen sorumlu tutarak derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etti.

Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)

El-Hams'ın kaçırılmasının gerçek nedenleri bilinmiyor. Ancak sahadaki kaynaklar, bunun tıbbi ekipleri hedef alma ve hastane yöneticilerini kaçırıp tutuklama girişiminin bir parçası olabileceğini tahmin ediyor. Nitekim Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiye ve Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiye ile de benzeri yaşanmıştı. Amaç, 7 Ekim 2023 olaylarında yaralanmalarından sonra ya da sonrasında yakınlarında gerçekleşen İsrail bombardımanlarında yaralanıp Gazze’deki hastanelerde tedavi edilmiş olabilecek kaçırılmış İsraillilerin akıbetini öğrenmek olabilir.

Casusluk, izleme ve gözetleme

Bu olay, silahlı kişilerin Gazze şehrinin güneyindeki Tel el-Hava mahallesinde Heysem Şimali adlı bir Filistin vatandaşını susturucu takılı tabancalarla öldürmesinden yaklaşık on gün sonra meydana geldi.

Elektronik mühendisi olan Şimali'nin katilinin kimliği henüz doğrulanmadı. Bazı kaynaklar onun bir Hamas aktivisti olduğunu doğrularken, ölümünün koşulları şu anda araştırılıyor.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nda aktif olan bazı mühendislere suikast düzenledi.

Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)

İsrail, Mart 2024'te Şifa Tıp Kompleksi'ne saldırıp üst düzey bir Hamas yetkilisi olan İç Güvenlik Servisi Operasyon Direktörü Faik el-Mebhuh'u öldürdüğünde özel bir güç kullanmıştı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin muhbirler yardımıyla evleri ve binaları izleyerek buralara kimlerin girip çıktığını öğrenmeye çalıştığını söyledi.

Faaliyetlerini itiraf eden muhbirlerin yakalandığını ve sorgulandıktan sonra haklarında ‘saha’ tedbirleri alındığını da ifade ettiler.

Kaynaklar, bu güçlerin aktivistlerin, vatandaşların ve hastaneler dahil bazı yerlerin hareketlerini gözetlemek ve izlemek için kameralar ve dinleme cihazları yerleştirdiğini ve bu cihazların çoğunun yakın zamanda ortaya çıkarıldığını bildirdi.

Kaynaklar, Kassam Tugayları'nın güvenlik ve istihbarat birimlerinin özel kuvvetlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve grup aktivistlerine bu kuvvetlerden gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı uyanık ve tetikte olmaları, hafif silahlar ve el bombaları taşımaları yönünde sıkı talimatlar verildiğini belirtti.