Rus füzesinin enkazıyla çarpışmaktan korkan astronotlar, yörüngede kaçış manevrası yaptı

Kasımda yapılan füze denemesi, Uluslararası Uzay İstasyonu mürettebatının enkazla çarpışma korkusuyla acil durum sığınağına girmesine neden oldu

Uluslararası Uzay İstasyonu, 1998'de fırlatıldı (Avrupa Uzay Ajansı)
Uluslararası Uzay İstasyonu, 1998'de fırlatıldı (Avrupa Uzay Ajansı)
TT

Rus füzesinin enkazıyla çarpışmaktan korkan astronotlar, yörüngede kaçış manevrası yaptı

Uluslararası Uzay İstasyonu, 1998'de fırlatıldı (Avrupa Uzay Ajansı)
Uluslararası Uzay İstasyonu, 1998'de fırlatıldı (Avrupa Uzay Ajansı)

Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ), Rusya'nın kasımda kendi uydularından birini vurduğu füze denemelerinden çıkan bir uzay enkazı parçasından kaçmak için perşembe günü bir kaçış manevrası yapmak zorunda kaldı.
NASA, uzay istasyonu iticilerinin perşembe günü "Rus Kozmos 1408'in enkazı"ndan geleceğini tahmin ettikleri parçadan uzaklaşmak için Önceden Belirlenmiş Enkaz Önleme Manevrası (PDAM) kapsamında yaklaşık 5 dakika boyunca ateşlendiğini bildirdi.
Mürettebat "hiçbir zaman tehlike altında değildi" ve manevra astronotların rutin operasyonlarını etkilemedi. Ancak Amerikan uzay ajansı, parçaların istasyondan yaklaşık 0,8 kilometre mesafeden geçmiş olabileceğini söyledi.
Şarapnel parçaları, Rusya'nın Kasım 2021'de Sovyet döneminden kalan kullanım dışı eski bir uyduyu vurarak yaptığı silah denemesinin uzayda 1500'den fazla parçadan oluşan bir enkaz bulutu yaratmasıyla ortaya çıktı.
Füze denemesinin ardından, hem ABD'li astronotlar hem de Rusya'nın UUİ'deki kendi kozmonotları, enkaz bulutuyla çarpışma korkusuyla yörüngedeki laboratuvarın acil durum sığınağına girmek zorunda kaldı.
NASA Başkanı Bill Nelson, uydusavar silah denemesini kınayarak bunu "pervasız, "tehlikeli" ve "istikrarsızlaştırıcı" bir eylem diye nitelemişti.
Nelson, "Rusya'nın insanlı uzay uçuşlarındaki uzun ve olaylı geçmişine bakılınca, UUİ'deki sadece Amerikan ve uluslararası ortak astronotları değil, aynı zamanda kendi kozmonotlarını da tehlikeye atması inanılmaz" demişti.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris de nisanda, Rus denemesinden kalan "1600'den fazla enkaz parçası" tespit edildiğini ve bunun Amerikan astronotlarının, uydularının ve ülkenin uzaydaki "artan ticari varlığının" güvenliği açısından risk teşkil ettiğini söylemişti.
Uzmanlar, enkazın büyük olasılıkla 5 yıl içinde yok olacağını söylüyor ama bazı parçacıkların 10 yıl boyunca yörüngede kalabileceğini de ekliyor.
Harris, nisanda Kaliforniya'daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'ndeki bir etkinlikte yaptığı konuşmada, ABD'nin "yıkıcı, doğrudan yükselen uydusavar füze denemeleri yapmamayı taahhüt ettiğini" söylemiş ve diğer ülkeleri de "bunu uzayda sorumlu davranışlar için yeni bir uluslararası norm olarak belirlemeye" çağırmıştı.



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news