ABD, İngiltere ve Türkiye’ye ait kargo uçaklarının Libya'nın batı bölgesindeki havalimanlarına ve üslere iniş yaptığına dair bilgilerin sızmasının ardından son birkaç gün içinde Libya'da birçok soru gündemi meşgul etmeye başladı. Libyalılar, konuyla ilgili farklı görüşler öne sürdüler. Söz konusu hava trafiğine dair resmi herhangi bir açıklama yapılmaması da Libyalılar arasında büyük bir öfke yarattı.
Bazıları, Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH), ülkenin doğusundaki ve güneyindeki petrol sahalarının ve limanların kontrolünü ele geçirmek için dış destekli bir askeri operasyon başlatacağını öne sürerken bazıları, Libyalı çatışan taraflardan hiçbirinin petrol üretiminin yeniden başlaması için askeri bir yönteme başvurmayacağını vurguladılar.
Libya Temsilciler Meclisi (TM) Üyesi Ali et-Tekbali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Libya'nın petrol sahalarını kurtarmak ve Rusya’nın bu sahalardaki varlığını baltalamak amacıyla askeri bir adım atılmasının ülkeyi yeni bir savaş sahasına dönüştüreceği konusunda uyardı. Tekbali, “ABD ve İngiltere, Ruslarla doğrudan bir çatışmaya girmeyecekler, sadece Dibeybe’ye bağlı silahlı oluşumlara gerekli tüm silah ve mühimmatı sağlayacaklar. Ancak hem Ruslar hem de Libya Ulusal Ordusu (LUO) tüm olup bitenin farkındalar” ifadelerini kullandı.
Tekbali, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusların Afrika'dan ve Libya topraklarından sürülmesi, Rusya’dan önce Türkiye’nin Libya'daki askeri varlığına ve daha sonra Libya topraklarına paralı askerler getirmesine karşı çıkmadıklarını unutan Washington ve Avrupalı müttefiklerinin reddetmediği ve geri adım atmadıkları stratejik bir hedef. Şimdi Türkiye, itirazları olmadan Libya'dan ayrılmayacağını açıkça ifade ediyor.”
LUO’ya yakınlıklarıyla bilinen bazı aşiretlerin ileri gelenleri, bazı petrol sahalarının ve büyük petrol ihracat limanlarının kademeli olarak kapatmış ve üretimde günlük yaklaşık 100 bin varillik bir düşüşe yol açmıştı.
Hollanda merkezli Clingendael Enstitüsü Uzmanı Celal Harşavi, ‘Petrol Hilali’ olarak tanımlanan petrol bölgesini kontrol etmek için askeri bir adım atılmasının göz ardı edilemeyecek bir senaryo olarak nitelendirdi. Bu askeri adımın, Rusya’nın varlığını hedef almasından ötürü Türkiye, İtalya ve İngiltere'nin müdahale etmesinin muhtemel olduğunu düşünen Harcavi, ancak bunun karşı kampın atacağı adımlara bağlı olduğunun da altını çizdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Harcavi, “Bu askeri adım, Dibeybe’ye muhalif kamp tarafından örneğin Trablus'a saldırmak gibi yanlış bir hamle yapılmadıkça atılmayabilir” dedi.
Uluslararası toplumun Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) aracılığıyla Libya krizine petrol üretiminin yeniden başlamasını da içeren kapsamlı bir siyasi çözüm önermesi olasılığına sıcak bakmayan Harcavi, bunun nedenini ise ABD yönetiminden yetkililerin bir kısmının Başağa'yı desteklemesinden, bir kısmının ise Başağa’yı Rusların müttefiki olarak görmesinden ötürü Washington'da ortaya çıkan bölünmüş duruma bağladı.
Öte yandan Libyalı siyasi analist Salah el-Bakuş, ‘uluslararası destekli askeri bir adım planını’ olmadığını belirterek bunu ‘riskli’ bir senaryo olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, üretiminin yeniden başlaması için tehlikeli sonuçlara yol açmayacak siyasi alternatifler olduğunu vurgulayan Bakuş, özellikle Halife Hafter'in petrol üretiminin durdurulmasının, Dibeybe üzerinde iktidarı Fethi Başağa’nın başbakanı olduğu ve TM’nin bütçe tasarısını onayladığı İstikrar Hükümeti’ne devretmesi için siyasi baskı uygulayacağı düşüncesinin başarısız olmasının ardından, karşılıklı olarak verilecek bazı küçük tavizleri içerebilecek siyasi bir anlaşma yoluyla petrol üretiminin yeniden başlamasını beklediğini söyledi.
TM Üyesi Yusuf el-Fercani, LUO’nun Eylül 2020'de, sekiz aylık bir aradan sonra petrol üretiminin yeniden başlamasını sağlayan petrol gelirlerinin adil bir şekilde dağıtılması yönünde Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed Muaytik ile yaptığı anlaşmaya benzer şekilde Dibeybe ile de bir anlaşmaya varılabileceğini düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Fercani, “LUO Genel Komutanlığı’nın UMH’ya bakışıyla Dibeybe hükümetine olan bakışı ve değerlendirmesi farklı” ifadelerini kullandı. Fercani, durumun şu an olduğu gibi kalmasının, yakında gerçekleşmesine dair herhangi bir işaret olmamasına rağmen, kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılana kadar en gerçekçi senaryo olduğuna işaret etti.
Libyalı güvenlik uzmanı ve Selvium Araştırma Vakfı Başkanı Cemal Şelluf ise Libya krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulunarak petrol üretiminin yeniden başlayabileceğine inandığını söyledi. Bunun zor, ama imkansız olmadığını belirten Şelluf’a göre İngiltere ve ABD tarafından krizin tüm taraflarıyla petrol üretiminin bir an önce yeniden başlaması için müzakereler başlatmak için sürdürülen çabalar başarılı olabilir ve belki de kendileri tarafından hazırlanacak kapsamlı bir çözümün önünü açan bir adım olarak görülebilir. Şelluf, her iki taraf mevcut iktidar çatışmasını kendi lehinde çözmeye devam ederken, kayıpları azaltmak için silahlara başvurmaktan kaçınmalarının biraz zaman alabileceğini kaydetti.
Bazı çevrelerin Dibeybe’nin petrol sahaları ve limanlarının kontrolünü ele geçirmek için tek taraflı bir askeri adım atabileceğine dair söylemlerine itiraz eden Şelluf, “Bu planın uygulanması için Dibeybe’ye bağlı silahlı oluşumların sahip olmadığı birçok teknolojinin olması ve muharebe hazırlıklarının yapılması gerekir” dedi.
Libya’da petrol limanlarını kontrol etme girişimleri yeni bir çatışmanın fitilini ateşler mi?
Gözlemciler, krize kapsamlı bir siyasi çözüm bulunarak petrol üretiminin yeniden başlayabileceğini düşünüyorlar
Libya’da petrol limanlarını kontrol etme girişimleri yeni bir çatışmanın fitilini ateşler mi?
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة