Lübnan’da Sünni milletvekilleri, başbakanın seçiminde ikiye bölündü

Lübnan Müftüsü Deryan milletvekillerini ülkeyi kurtarmak için birlik olmaya çağırdı.  

Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Lübnan Ajansı)  
Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Lübnan Ajansı)  
TT

Lübnan’da Sünni milletvekilleri, başbakanın seçiminde ikiye bölündü

Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Lübnan Ajansı)  
Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Lübnan Ajansı)  

Lübnan’da parlamento bloklarının, başbakan adayı ile ilgili pozisyonlarını bugün netleştirmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın perşembe günü zorunlu istişareleri tamamlayarak hükümeti kuracak ismi duyurması planlanıyor. Gündelik işleri yürüten hükümet Başbakanı Necib Mikati’nin Avn’ın son döneminde başbakanlık şansının devam ettiği değerlendirilirken bazı parlamento blokları, destekleyecekleri adayla ilgili Sünni milletvekillerinin pozisyonlarını netleştirmesini bekliyor. Lübnan’daki siyasi teamül gereği başbakanın Sünnilerden seçilmesi gerekiyor. Diğer yandan Sünni milletvekilleri arasında başbakan adayıyla ilgili görüş ayrılıkları yaşanıyor.  
Lübnan Parlamentosu’ndaki 27 Sünni milletvekili farklı yapılardan seçildi. Sünni milletvekillerinin sekizi Şii İkilisi (Hizbullah-Emel) ile ittifak halinde. Taha Naci (Ahbaş cemaati) Muhammed Yahya, Adnan Trablusi, Cihad es-Samed, Hasan Murad, Mulhim el-Huceyri, Yenal es-Sulh ve Kasım Haşim’in Mikati’yi destekleyeceği belirtiliyor. Eski Başbakan Fuad Sinyora’ya yakın sekiz milletvekili, Muhammed Süleyman, Velid Barini, Abdulaziz Samed, Abdulkerim Kebare, Ahmed el-Hayr, Nebil Bedir, Bilal el-Huşeymi ve Yasin Yasin’in de Mikati’yi desteklemesine kesin gözüyle bakılıyor.  
Bazı bağımsız Sünni milletvekilleri ise Mikati’nin statükoyu temsil ettiğini gerekçe göstererek kendisine destek vermeyeceklerini açıkladı. Söz konusu milletvekilleri henüz seçimlerini netleştirmedi. Değişim Güçleri arasında yer alan Milletvekili Veddah Sadık ise Sünni kontenjandan sayılmasına karşı çıkarak, mezhepçi yaklaşımlara karşı olduğunu ve Mikati’nin seçilmesini asla desteklemeyeceğini söyledi. Değişim Güçleri grubu içinde beş Sünni milletvekili yer alıyor. Bunlar İhab Matar, Rami Fenc, İbrahim Muneyme, Veddah Sadık ve Halime el-Kakur.
  
Sadık, Şarku'l Avsat'a şu açıklamada bulundu:
“Başbakanın seçilmesinde Sünni çoğunluktan bahsetmenin bir anlamı yok. Önemli olan egemenliği ve değişimi önemseyen bir ismin seçilmesidir. Değişim Bloku olarak birçok nedenden ötürü Mikati’yi desteklemek istemiyoruz. Çünkü statükoyu temsil ediyor ve önceki yönetimlerde rol üstlendi. Şii İkilisi hükümetine egemendi. Buna rağmen Beyrut Limanı patlaması dosyasında iki ay hükümetin çalışmalarını aksattılar. Eski politikacıların, halkın özlem ve sorunlarıyla ilgisi yok. Birçok isimle görüştük. Değişim Güçleri olarak Büyükelçi Nevvaf Selam’ın ismine sıcak bakıyoruz.”
Lübnan’da yeni başbakan adaylığında farklı isimler öne çıktı. Bu isimler arasında mevcut hükümetin Ekonomi Bakanı Emin Selam, Lübnan’ın eski BM Büyükelçisi Nevvaf Selam, Lübnan’ın eski Arap Birliği temsilcisi Halid Ziyade, ekonomi uzmanı Salih Nesuli dikkat çekiyor. Salih Nesuli’nin Özgür Yurtsever Partisi Başkanı Cibran Basil tarafından desteklendiği biliniyor. Başbakanlık adaylığı teklif edilenler arasında eski Adalet Bakanı Eşref Rifi de var. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın görevde olduğu sürece asla aday olmayacağını belirten Rifi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçmenlerim beni egemenlik programını savunduğum için seçti. Sünni cenahta başbakanlığı için nitelikli adaylar var. Eski yönetimi temsil eden Necib Mikati’nin yeniden bu göreve seçilmesini tasvip etmiyoruz.”
Eski Büyükelçi Nevvaf Selam’ın bu göreve uygun olmadığını savunan Rifi, büyük meselelerin çözümünde sağlam bir duruş sergileyebilmesi için daha güçlü bir ismin başbakan olması gerektiğini vurguladı.
Sünni Milletvekili Bilal Abdullah ve Cemaati İslamiye’nin desteklediği İmad el-Hut ve Sayda’dan bağımsız milletvekilleri Üsame Saad ve Nezih el-Bezri ise kimi destekleyeceklerine dair görüş belirtmekten kaçındı. Şarku’l Avsat’a konuşan Milletvekili Bezri, şunları söyledi:
“Kimi destekleyeceğimiz net değil. Ancak Mikati’yi istemiyoruz. Şahsıyla bir sorunumuz yok fakat kendisi otuz yıllık statükoyu temsil ediyor. Bazıları teknokrat bir başbakan bazıları ise siyasi bir şahsiyet istiyor. Ben siyasi bir ismi tercih ederim. Çünkü cumhurbaşkanı ve meclis başkanı siyasi iken başbakanın teknokrat olması başarılı olamayacağını gösterir.” 
Lübnan Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, müftülük binasında bazı Sünni milletvekilleri ile bir araya geldi. Deryan görüşmede yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Başbakanın seçilmesi için yapılan istişareler hikmetli davranılmasını gerektiren bir sorumluluktur. Ülkenin içinden geçtiği zor zamanları anlayacak ve çözüm üretebilecek bir şahsiyetin seçilmesi gerekir. Müftülüğümüz tüm Lübnanlılara açıktır ve kimse arasında ayrım yapmaz, herkese kardeşçe, saygı ve sevgiyle yaklaşır. Lübnan’ın gelişimi için ayrım yapmaksızın nitelikli ehliyetli kadroların görevlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”  
 Parlamentoda görevli tüm milletvekillerine ülkenin çıkarına olacak bir şekilde birlik olarak hükümet başkanını seçmeleri çağrısında bulunan Lübnan Müftüsü Deryan, yeni başbakanın başlıca sorumluluğunun, ülkedeki sosyal, ekonomik krizin çözümü için çaba göstermek olduğunu vurguladı. Deryan milletvekillerine hitaben “Birliğinizi güçlendirin ve Lübnan’ın çıkarını göz bebeğiniz gibi koruyun” dedi.



İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

TT

İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), tüm ülkeleri, Suudi Arabistan tarafından başlatılan İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon adlı tarihi siyasi girişime katılmaya çağırdı. Söz konusu girişimin uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde iki devletli çözüm vizyonu için siyasi bir koruma ağı oluşturduğu ve İsrail işgalinin sona erdirilmesi, Filistin devletinin kurulması ve bölgede adil, kapsamlı ve kalıcı barışın sağlanması yönündeki çabaları destekleme taahhüdünü içerdiği belirtildi.

vfk
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (Şarku’l Avsat)

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, New York'ta düzenlenen BM 79. Genel Kurulu çerçevesinde gerçekleştirilen üst düzey toplantı sırasında Suudi Arabistan ve ortakları tarafından ilan edilen İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon'un başlatılmasının önemini vurguladı.

Taha, Filistin devletini tanımayan ülkelere, Filistin'in meşruiyetini, siyasi ve hukuki statüsünü güçlendirmek ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere devredilemez haklarının tesis edilmesine ve başkenti Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız ve egemen bir devlet kurulmasına katkıda bulunmak amacıyla, Filistin'i tanıyan ve BM'ye tam üyelik hakkını destekleyen 149 ülkenin oluşturduğu uluslararası konsensüse katılmaları çağrısını yineledi.

scdvfbrgthy
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan New York'ta gazetecilere konuştu. (DPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, New York'ta düzenlenen BM 79. Genel Kurulu çerçevesinde, ülkesinin öncülüğünde Arap ve İslam ülkeleri ile Avrupalı ortakların katılımıyla Filistinliler ve İsrailliler arasında İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurdu.

Filistin dosyasının ele alındığı toplantıda Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın insani bir felakete yol açtığını vurguladı. İsrail işgal güçlerinin Batı Şeria'da gerçekleştirdiği ciddi ihlallere ve Mescid-i Aksa ile dini mabetlere yönelik tehdide ek olarak, işgal ve şiddet içeren aşırıcılık politikasını sürdürdüğünü belirtti. Faysal bin Ferhan, “Meşru müdafaa on binlerce sivilin öldürülmesini, sistematik yıkım uygulamasını, zorla yerinden edilmeyi ve açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasını haklı gösteremez” ifadesini kullandı.

Bölgedeki gerilime de değinen Faysal bin Ferhan, “Bugünlerde kardeş Lübnan Cumhuriyeti'ni etkileyen ve bizi, bölgemizi ve tüm dünyayı tehdit eden bölgesel bir savaş riskine sürükleyen tehlikeli bir gerilime tanık oluyoruz” dedi.