Pakistan'da deneyimsiz personelin gerçekleştirdiği doğumda bebeğin kafası anne rahminde kaldı

Olayın ardından yanlış sağlık uygulaması iddiasıyla büyük bir soruşturma başlatıldı. Uyarı: Bu haber, bazı okuyucuların rahatsız edici bulabileceği ayrıntılar içerir

(Temsili Fotoğraf/Unsplash)
(Temsili Fotoğraf/Unsplash)
TT

Pakistan'da deneyimsiz personelin gerçekleştirdiği doğumda bebeğin kafası anne rahminde kaldı

(Temsili Fotoğraf/Unsplash)
(Temsili Fotoğraf/Unsplash)

The Independent'ta yer alan habere göre Pakistan'ın Sind eyaletindeki sağlık yetkilileri, ölü doğan bebeğin kafasının vücudundan ayrıldıktan sonra annenin rahminde kaldığı başarısız uygulama soruşturuyor.
Uzak bir kabile topluluğunda yaşayan 32 yaşındaki kadın, ilk olarak Tharparkar ilçesinin Chachro bölgesindeki bir misyoner hayır kurumu hastanesine götürüldü. Ters doğan bebek (bebeğin rahim içinde ters dönmesi durumu) burada doğurtulmaya çalışıldı.
Bir dizi yanlış sağlık uygulaması yapıldığı iddiasıyla yetkililer, "deneyimsiz" doktorların önce gövdeyi rahimden çıkararak normal doğum gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Fakat Sind Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Juman Bahoto, Dawn gazetesine bebeğin kafasının annenin rahminde sıkıştığını söyledi.
Haberde, Chachro'daki kırsal sağlık merkezinde yapılan başarısız uygulamanın bir jinekolog veya kadın personel olmadan uygulandığı belirtildi.
Ardından kadın, bebeğin kafası hâlâ rahmindeyken yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki Mithi ilçesindeki devlet hastanesine sevk edildi.
Fakat aile devlet hastanesinde tedavi için gerekli olanakların bulunmadığını öğrendikten sonra kadın bu kez Haydarabad şehri yakınlarında yaklaşık 215 kilometre uzaklıktaki üçüncü bir hastaneye götürülmek zorunda kaldı.
Liaquat Tıp ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde (LUH) ikinci bir ameliyat yapıldı. Doktorlar bebeğin kafasını çıkardı ve bu korkunç çilenin ardından kadının tehlikeyi atlattığını açıkladı.
Annenin bu zorlu süreçte ciddi psikolojik travma geçirdiği belirtildi. Yetkililer ayrıca LUH'daki personelin veya diğer kişilerin, hastanın hastanede baygın yatarken video veya fotoğraflarını çekip çekmediğini araştırıyor. Bildirilenlere göre rahatsız edici görüntüler daha sonra yerel WhatsApp gruplarında paylaşıldı.
Liaquat Hastanesi'nden Dr. Rahil Sikandar, Dawn'a yaptığı açıklamada, hayır kurumu hastanesindeki işlemden sonra rahmi zarar gören kadını ameliyat ettiklerini söyledi.
Dr. Sikandar, "Kadının hayatı kurtuldu. Bebeğin kalçaları ve bacakları tamamen gelişmişti fakat ne yazık ki ters doğan ölü bir bebekti" ifadelerini kullandı.
Dr. Sikandar, bebeğin kafasının "içeride sıkışıp kaldığını" söyledi.
Doktor, "Hastanın karnını ameliyatla açmaya ve kafayı çıkarmaya karar verdik" diye ekledi.
Doktor, ters doğan bebeklerin genellikle güvenli bir şekilde doğduklarını ve hayatta kaldıklarını fakat bazı durumlarda tam olarak doğurtulmadıklarında bir dakika içinde ölümün gerçekleşebileceğini söyledi.
Olayla ilgili soruşturma yürütmesi için üç kişilik komisyonun iki hastane için iki ayrı soruşturma yapmasına karar verildi.
Dr. Bahoto, "Fetüs sefalik [normal] pozisyonda değildi. Bu yüzden gövde çıktıktan sonra kafa sıkıştı çünkü doğum deneyimsiz eller tarafından yaptırıldı" dedi.
Ayrıca ayrıntılı bilgi vermeden, soruşturmada olayın kafanın vücuttan ayrılması mı yoksa "ikiz bebekler" vakası mı olduğunun da doğrulanacağını belirtti.
Soruşturma komitesi ayrıca WhatsApp'ta yayılan görüntüleri araştırmakla da görevlendirilecek.
İddia edilen tıbbi uygulama hatasının bu ekstrem örneği, dikkatleri ülkenin kırsal ve uzak bölgelerindeki doğum bakımı hizmetlerine erişim eksikliğine çekti.
UNICEF'e göre Pakistan, binde 54 bebek ölümüyle Güney Asya'daki en yüksek bebek ölüm oranına sahip.



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience