IKBY’de BAE merkezli enerji şirketine roket saldırısını PKK mı gerçekleştirdi?

Saldırıda PKK’nın parmağı olduğu değerlendiriliyor.

IKBY’de BAE merkezli enerji şirketine roket saldırısını PKK mı gerçekleştirdi?
TT

IKBY’de BAE merkezli enerji şirketine roket saldırısını PKK mı gerçekleştirdi?

IKBY’de BAE merkezli enerji şirketine roket saldırısını PKK mı gerçekleştirdi?

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Terörle Mücadele Birimi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Dana Gas şirketinin Süleymaniye vilayetindeki gaz sahasına düzenlenen saldırıyla ilgili dün (Çarşamba) bir açıklamada bulundu.
Yazılı açıklamada, “Bugün (dün) saat 16.45’te bilinmeyen bir yerden Kor Mor gaz sahasına bir katyuşa füzesi ateşlendi. Şans eseri yaralanan olmadı. Terörle Mücadele Birimi şu anda olayı soruşturuyor ve gelecekte soruşturmanın tamamını ve detayları yayınlayacağız” ifadeleri kullanıldı.
Süleymaniye vilayetinin Çemçemal ilçesine bağlı Kadir Kerem kasabasının idari amiri Sadık Muhammed, şirketin uğradığı roket saldırısına ilişkin bazı detaylar açıkladı.
Muhammed, Nas Kurd haber sitesine verdiği demeçte, “Roket, sahanın tellerine isabet etti ve zarara yol açmadı. Gaz sahası çalışmaya devam ediyor. Saldırı hakkında soruşturma yürütülüyor” dedi.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Şarku’l Avsat’a konuşan Kerkük vilayetinden bir kaynak, Dana Gas şirketinin merkezinin basın ve medyada çıkan bazı haberlerde belirtildiği gibi Kerkük’e değil, Süleymaniye vilayetinin Kadir Kerem kasabasına bağlı olduğunu söyledi. Kaynak, Kerkük’ün yaklaşık 85 kilometre güneybatısında bulunan şirket merkezinin Peşmerge güçleri tarafından korunduğunu ifade etti.

Kaynak, konuşmasın devamında şu ifadeleri kullandı:
“BAE merkezli şirket IKBY ile yaptığı sözleşmeyle 2007’de sahada çalışmalarına başladı. Şirket federal Petrol Bakanlığı’ndan onay almadı. Oradaki gaz sahası 2003 öncesinde Kuzey Petrolü’nün kontrolündeydi. IKBY hükümeti bu tarihten sonra gaz sahasına el koydu. Oradaki gaz sahaları federal hükümet ile IKBY hükümeti arasındaki anlaşmazlık noktalarından biri. Şirket binasına yakın olan ve saldırıya uğrayan saha, Ahmed İsmail isimli bir Kürt iş insanı eliyle, IKBY’nin yanı sıra Ninova ve Bağdat vilayetlerindeki elektrik üretim santrallerini besliyor.”

Saldırıyı PKK mı gerçekleştirdi?
Gaz sahasına yönelik saldırının PKK tarafından düzenlendiğini düşündüğünü söyleyen kaynak, “Büyük ihtimalle PKK Süleymaniye’deki bazı unsurlarının öldürülmesine misilleme olarak bu saldırıyı düzenledi. Saldırının İran’a yakın Şii milisler tarafından düzenlendiği varsayımının doğru olduğuna ihtimal vermiyorum. Çünkü bu milislerin şirket merkezine en yakın noktası 10 kilometre uzaklıkta. Ayrıca Tahran’ın Irak’ta Abu Dabi’nin çıkarlarının aleyhinde çalışmasına ihtimal vermiyorum. PKK ve Suriyeli muhalif Kürt gruplarının çoğu Süleymaniye’de PKK kontrolündeki Germiyan bölgesinde bulunuyor” dedi.
Kaynak “Süleymaniye’deki gaz sahaları ile diğer petrol ve gaz sahaları Erbil hükümetinin kontrolünde. Erbil karşıtı PKK muhtemelen bu tür saldırılar üzerinden IKBY’nin istikrarını sarsmaya ve fiilen bir krizden geçmekte olan IKBY’de enerji krizine yol açmaya çalışıyor. Nitekim bir litre yakıtın fiyatı 900 dinardan bin 900 dinara fırladı. Ayrıca IKBY’de derinleşen bir elektrik krizi var. Zira çoğu elektrik üretim santrali gazla çalışıyor” diye konuştu.
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, Mayıs ayı sonunda yaptığı bir açıklamada, “Yakın gelecekte Irak'ın geri kalanına, Türkiye'ye ve Avrupa'ya gaz tedariki açısından net ihracatçı konumuna geçeceğiz” ifadesini kullanmıştı.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.