Dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesi belli oldu

Avusturya'nın başkenti, geçen yıl birinciliği Yeni Zelanda'nın Auckland şehrine kaptırmıştı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesi belli oldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Birleşik Krallık merkezli The Economist'in yıllık raporuna göre Avusturya'nın başkenti Viyana dünyanın en yaşanabilir şehri seçildi.
The Economist'in araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından hazırlanan ve perşembe günü yayımlanan çalışmada, "Müzeleri ve restoranları kapalı olduğu için 2021'in ilk dönemindeki çalışmamızda 12. sıraya gerileyen Viyana, 2018 ve 2019'da elde ettiği sıraya yeniden yükseldi" dendi.
İyi altyapısının, istikrarının, kaliteli sağlık hizmetlerinin ve kültürle eğlence alanında sunduğu birçok fırsatın şehri zirveye taşıyan özellikler olduğu belirtildi. Geçen yıl birinci sırada gelen Yeni Zelanda'nın Auckland şehriyse pandemi kısıtlamaları nedeniyle 34'üncü sıraya geriledi.
Listenin ilk 10'unda Avrupa'dan 6 şehir sıralamaya girdi.
Viyana'yı Danimarka'nın başkenti Kopenhag ve İsviçre'den Zürih şehri izledi. Yine İsviçre'den Cenevre 6'ıncı ve Almanya'dan Frankfurt 7'inciyken, Hollanda'nın başkenti Amsterdam ise 9'uncu sırada yer aldı.
Kanada'nın Calgary şehri Zürih'le üçüncülüğü paylaşırken, Vancouver 5'inci ve Toronto da 8'inci sıradaydı.
10'uncu sıradaysa Japonya'nın Osaka şehriyle Avustralya'dan Melbourne vardı.
Öte yandan savaş nedeniyle EIU ekipleri incelemeye gidemediği için Ukrayna'nın başkenti Kiev listede yer almadı.
Rusya'nın başkenti Moskova ise 15 sıra gerileyerek 80'inci, St. Petersburg da 13 sıra gerileyerek listenin 88'inci sırasındaydı.
Çalışmada "Batının ekonomik yaptırımları nedeniyle Rus şehirleri kültür ve gezilecek yer alanlarında da kısıtlamalarla karşılaşıyor" dendi.
Listenin en sonundaysa 2011'den beri iç savaşın sürdüğü Suriye'nin başkenti Şam yer aldı.



James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
TT

James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)

5 Ağustos'ta, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 80. yıldönümünde yayımlanacak Ghosts of Hiroshima (Hiroşima'nın Hayaletleri) adlı kitabın yazarı Charles R. Pellegrino olsa da bu hikayenin sinema uyarlamasını James Cameron üstlenecek. Kitabın kapağında da belirtildiği üzere bu proje, ünlü yönetmenin sıradaki yapımlarından biri.

Cameron, konuyu 2023'te Oppenheimer'la sinemaya taşıyan Christopher Nolan'ın yaklaşımına eleştirel yaklaşıyor. 70 yaşındaki Kanadalı yönetmen, Deadline'a verdiği röportajda Nolan'ın "hikayede uzak durduğu noktalar nedeniyle ahlaki bir kaçış" sergilediğini düşünüyor.

"Filmde yalnızca kısa bir sahnede yanmış cesetler görüyoruz. Başka bir yönetmenin işini eleştirmek istemem ama bu sahne dışında olayın ağırlığını yansıtan çok az şey var" diyen Cameron, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bence konunun esasını es geçti. Stüdyo mu uzak durdu bu konudan yoksa Chris mi bu noktaya dokunmak istemedi bilmiyorum ama ben doğrudan o tartışmalı konuya dokunmak istiyorum. Aptallığım tutuyor işte.

Nolan, Oppenheimer döneminde bu anlatının kendi filmine uygun olmadığını söylemişti. Ancak Titanik (Titanic) ve Avatar gibi dev yapımların yönetmeni Cameron, bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu belirtiyor:

Tamam, ben el kaldırıyorum. Bu işi ben yapacağım Chris, sorun değil. Sen de galama gelirsin, birkaç güzel söz söylersin...

Henüz senaryoyu yazmaya başlamadığını belirten Cameron, bu süreci şöyle anlatıyor:

15 yıldır notlar alıyorum ama henüz tek bir kelime bile yazmadım. Çünkü bir noktada her şey zihninde oluşur ve sonra yazmaya başlarsın. Ben hep böyle çalışırım. Etrafı keşfederim, beni etkileyen unsurları hatırlarım, sonra bunları bir anlatıya dönüştürürüm. Ve o yazma anı geldiğinde oturup yazarım. Ama şu an o zihinsel noktada değilim.

Cameron'ın örnek aldığı yönetmen ise Steven Spielberg. Özellikle Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) gibi 1990'lardaki II. Dünya Savaşı filmleriyle sinema tarihine damga vuran Spielberg hakkında Cameron şöyle diyor:

O, yaşananları olduğu gibi gösterdi.

Independent Türkçe, IndieWire, Entertainment Weekly, Deadline