Kartal, yemek için avladığı şahin yavrusunu evlat edindi

Sürpriz evlat edinme olayı yaban hayatı gönüllülerini çok şaşırttı: "Çok güzel"

Kel kartal, yavru kartal ve yavru şahin (GROWL/YouTube)
Kel kartal, yavru kartal ve yavru şahin (GROWL/YouTube)
TT

Kartal, yemek için avladığı şahin yavrusunu evlat edindi

Kel kartal, yavru kartal ve yavru şahin (GROWL/YouTube)
Kel kartal, yavru kartal ve yavru şahin (GROWL/YouTube)

The Independent'ta yer alan habere göre Kanada'daki doğal hayatı koruma görevlileri, yavru bir şahini yuvasından kaçırırken görüntülenen kel kartalın sonradan küçük kuşu evlat edindiğini söyledi.
Pazartesi günü Kanada'nın CBC Radio One kanalına konuşan yaban hayatı gönüllüsü Pam McCartney, "evlat edinme" olayının bu ay Gabriola Adası'nda yaşandığını söyledi.
McCartney, kel kartalın 4 Haziran'da muhtemelen kızıl kuyruklu bir şahinin adadaki yuvasına saldırdığını ve küçük kuşla birlikte uçup gittiğini söyledi.
Kel kartalın yavru şahini akşam yemeği için yemesini bekleyen McCartney, bunun yerine avcı kuşun şahini yuvasına bıraktığına tanık olduğunu söyledi.
Bu olağanüstü an, Britanya Kolumbiyası eyaletinin Vancouver kentinin yaklaşık 55 kilometre batısındaki Gabriola Adası'ndaki doğal yaban hayatı kurtarmayı ve korumayı hedefleyen, kâr amacı gütmeyen kuruluş GROWL'un yaptığı bir canlı yayında yakalandı.
McCartney şöyle konuştu:
"Genellikle, örneğin David Attenborough'yu ve onun programlarını izlediğimde gözlerimi kapatabilir veya ileri sarabilirim ama bu, o an canlıydı ve sadece 'Aman Tanrım, aman Tanrım' dedim. Kuşu sadece bıraktı ve anlarsınız ya, kuş canlandı. Ve yavru kartal 'Ne oluyor anne? Bu ne? Neden hareket ediyor?' der gibiydi."
McCartney, şahin yavrusu ve kartalların tuhaf değilse de küçük bir aile haline gelmeden önce iki yavru kuşun kısa bir süre ayrı oturduğunu söyledi.

Montreal'daki McGill Üniversitesi'nden yaban hayatı biyoloğu fahri profesör David Bird, CBC'ye yaptığı açıklamada "mucize" olayın aslında Britanya Kolumbiyası'nda bir ilk olmadığını söyledi ve 2019'daki benzer duruma atıfta bulundu.
Radyo kanalına, "Bu kuş muhtemelen yetişkin kel kartalların avladığı bir kızıl kuyruklu şahin yuvasından geldi" dedi.
Sonra bir bakmışsınız, küçük şahin zıplıyor ve anında yiyecek için yalvarmaya başlıyor. Hayatını kurtaran şey bu oldu.
Bird, "Hayatım boyunca bunu göreceğime inanacağımı sanmazdım. Bu epey nadir görülen bir şey" diye itiraf etti.
Bird, GROWL kameralarının sadece birkaç yuvayı kayda alabildiğini ve bunun da canlı yayını daha şaşırtıcı hale getirdiğini söyledi.
Kartal-şahin ailesini insan ilişkilerinin karmaşıklığıyla kıyaslayan McCartney, "Bize benziyor. Hepimiz geleneksel veya herkesin olmamız gerektiğini düşündüğünün aynısı değiliz; biz farklıyız, güzeliz ve bu çok güzel" dedi.
 



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe