Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr, İran tehdidi nedeniyle siyasi süreçten çekildiği iddiasını yalanladı

Bağdat’ın doğusunda Sadr Hareketi’nin kalesi konumundaki Sadr kenti (EPA)
Bağdat’ın doğusunda Sadr Hareketi’nin kalesi konumundaki Sadr kenti (EPA)
TT

Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr, İran tehdidi nedeniyle siyasi süreçten çekildiği iddiasını yalanladı

Bağdat’ın doğusunda Sadr Hareketi’nin kalesi konumundaki Sadr kenti (EPA)
Bağdat’ın doğusunda Sadr Hareketi’nin kalesi konumundaki Sadr kenti (EPA)

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, dün (çarşamba) yaptığı açıklamada, siyasi süreçten çekilmesi için İran tarafından tehdit edildiği iddiasını yalanladı. Bu iddia, Sadr Hareketi Meclis Grubu’ndaki 73 milletvekilin resmi olarak istifalarını sunmasının ardından geldi.
Basın yayın organlarında son günlerde çıkan bazı haberlerde, Sadr’ın Meclis’ten çekilmeden önce “yeni hükümetin kurulması hususunda Şii Koordinasyon Çerçevesi ile uzlaşıya varması için Tahran’dan doğrudan tehdit aldığı” iddia edilmişti.
Bu iddiaya yanıt veren Sadr, açıklamasında, “Bunu ilk defa söyleyeceğim: İran İslam Cumhuriyeti bu kez herhangi bir Şii partiye baskı uygulamadı. Çekilmemizin sebebinin İran tehdidi olduğu yönündeki söylentiler yalan ve gerçek dışıdır. Bazılarının tabiriyle ‘İran’ın uzantıları’, Irak yargısına karşı siyasi ihlaller işliyor ve yargıyı kendi çıkarlarına hizmet etmeye zorlamaya çalışıyor. Özellikle yarınki oturum kapıdayken ister bağımsız ister Şii olmayan diğer siyasi gruplara baskı uygulamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Yeni vekillerin Meclis’e girmesi, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin sayıca en fazla meclis grubu olmasına ve hükümeti kurmasına zemin hazırlayacak.
Sadr, “Ben, elhamdülillah yeterli cesarete sahibim. Irak’ın geri kalanını yıkma konusundaki ortaklıklarından çekildim. Ancak diğer bazı gruplar şiddet, yargı kararları çıkarma, yalan söylentiler ve benzeri yasa dışı baskıların artmasından endişe ediyor” dedi.
Sadr’ın “diğer bazı gruplar” ifadesiyle eski müttefiklerine işaret ettiği değerlendiriliyor. Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi seçimlerden sonra Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ile bir araya gelerek Vatanı Kurtarma İttifakı oluşturdu. Ancak bu ittifak Meclis’te üçte iki çoğunluğa sahip olamadığı için cumhurbaşkanını seçemedi ve başbakan adayı çıkaramadı.
Açıklamasının devamında, diğer Meclis gruplarına reform ve vatanı kurtarmak için cesur bir tutum alma, mezhepçi baskılara boyun eğmeme çağrısında bulunan Sadr, “Elhamdülillah Irak ve Irak halkına olan sevgimiz bize onlardan ve planlarından kurtulmayı lütfetti” ifadesini kullandı.
Sadr’ın açıklamasının baştan sona Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki gruplara hitap ettiği görülüyor. Şii Koordinasyon Çerçevesi çatısı altında bulunan grupların isimleri ve lideri şöyle: Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu, Kays el-Hazeli liderliğindeki Asayib Ehlil Hak, Ammar el-Hekim liderliğindeki Devlet Güçleri Koalisyonu, Haydar el-İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu ve Falih el-Feyyad liderliğindeki Ata Hareketi. Ayrıca eski başbakanlardan Adil Abdülmehdi ve İslami Fazilet Partisi de bu çatının altında bulunuyor.
Mukteda es-Sadr Ekim 2021’de düzenlenen genel seçimlerin ardından Koordinasyon Çerçevesi gruplarıyla ciddi çatışmalara girdi. Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi 73 sandalye kazanarak seçimleri birinci sırada tamamladı.
Mukteda es-Sadr, daha önceki seçimlerde ülkede uygulanan ve Şii nüfusu temsil eden partilerin hükümeti kurmasını öngören denklemi bozarak Şii-Sünni-Kürt partilerin bir araya gelip en büyük meclis grubunu oluşturmasını ve ardından hükümeti kurmasını arzularken, Şii Koordinasyon Çerçevesi eski uygulamanın devam etmesi, Sadr’ın kendisiyle ittifak kurması ve diğer iki müttefikini (KDP ve Sünni Egemenlik İttifakı) terk etmesi için çalıştı ve Sadr’ı buna zorladı.
Ancak Sadr’ın mezhepçi denklemi kırmayı hedefleyen yeni kuramına sıkı sıkıya bağlı kalması nedeniyle Sadr’ın rakipleri Kürtlerle ve Sünnilerle bir hükümet kurma çabalarını engellemek için çalışmaya başladı. Yüksek Federal Mahkeme’nin cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı oturumun düzenlenebilmesi için Meclis üyelerinin üçte ikisinin oturuma katılmasını şart koşması, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin engelleme yolundaki çabalarının başarıya ulaşmasını sağladı. Nitekim Meclis’in üçte birlik çoğunluğa sahip olan Koordinasyon Çerçevesi söz konusu oturumun düzenlenmesini engelledi. Bunun üzerine Sadr, Koordinasyon Çerçevesi ile aynı hükümette yer almamak için Sadr Hareketi milletvekillerinden istifa etmelerini istedi. Sadr’ın talebi doğrultusunda Sadr Hareketi milletvekilleri toplu bir şekilde istifa dilekçelerini sundu ve Meclis Başkanı Muhammed Halbusi de bu dilekçeleri imzaladı.
Koordinasyon Çerçevesi’nin Sadr’dan ve büyük bir halk tabanı olan meclis grubundan bağımsız bir şekilde bir sonraki hükümeti kurmada başarılı olup olamayacağı konusunda yerel gözlemcilerin çoğunda büyük soru işaretleri var.



İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir füzenin engellendiğini duyurdu

 İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir füzenin engellendiğini duyurdu

 İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, Yemen'den atılan bir füzeyi engellediğini duyurdu; bu füze İsrail'in birçok bölgesinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre ordunun açıklamasında, "İsrail'in birçok bölgesinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasının ardından Yemen'den atılan bir füze engellendi" ifadesi yer aldı.

ABD Başkanı Donald Trump, Yemen'deki Husilerle ateşkes ilan ederek, ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulacağını duyurdu. Reuters'ın aktardığına göre, mayıs ayı başında, Husilerin Amerikan gemilerine yönelik saldırılarını durdurma kararı almasının ardından ABD'nin Yemen'deki Husilere yönelik bombalamalarını durduracağını açıkladı.

Husi milisleri, İsrail'e füze ve insansız hava araçları saldırılarını sürdüreceklerini belirtti.

Husiler, Kızıldeniz'de çok sayıda gemiye saldırı yaptı ve bu saldırılar dünya ticaretinde aksaklıklara neden oldu. Yemenli milisler, bu saldırıların Gazze'deki Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.