FKÖ'lü yetkili, İngiliz Bakan'la Filistin meselesini görüştü

FKÖ'lü yetkili, İngiliz Bakan'la Filistin meselesini görüştü
TT

FKÖ'lü yetkili, İngiliz Bakan'la Filistin meselesini görüştü

FKÖ'lü yetkili, İngiliz Bakan'la Filistin meselesini görüştü

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Genel Sekreteri Hasan eş-Şeyh, İngiltere'nin Asya ve Orta Doğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı Amanda Milling ile Filistin meselesini ele aldı.
FKÖ Yürütme Komitesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre Şeyh, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde İngiliz Bakan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.
Görüşmede Filistin meselesi, konuyla ilgili bölgesel ve uluslararası düzeyde gelişmeler ile Filistin topraklarındaki saldırılar masaya yatırıldı.
Filistin'e yönelik yardımların durması ve İsrail'in topladığı Filistin vergilerinde yaptığı kesintiler sebebiyle Filistin yönetiminin içinde bulunduğu mali krizden bahseden Şeyh, İsrail'in iki devletli çözümü yok eden her türlü ihlallerinin durması gerektiğini vurguladı.
Şeyh, başkenti Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulmasını ve işgalin sona ermesini sağlayacak siyasi ufuk bulunması gerektiğini belirtti.
İngiliz Bakan Milling de ülkesinin Filistin-İsrail arasında iki devletli çözüm tutumunu desteklediğini ifade etti.
İngiltere'nin Asya ve Orta Doğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı Amanda Milling, Doğu Kudüs'ün yanı sıra Batı Şeria'da tahliye tehdidi altındaki Filistinlilerin bulunduğu konut ve bölgeleri ziyaret etmek için bugün Batı Şeria'ya gelmişti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.