Zelenskiy, Ukrayna'ya, AB'ye "aday ülke" statüsü verilmesini "zafer" olarak nitelendirdi

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
TT

Zelenskiy, Ukrayna'ya, AB'ye "aday ülke" statüsü verilmesini "zafer" olarak nitelendirdi

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderlerinin, Ukrayna'ya "aday ülke" statüsü vermesini bir "zafer" olarak değerlendirdi.
Zelenskiy, Ukrayna'ya "aday ülke" statüsü verilmesi kararına ilişkin Instagram hesabından paylaştığı görüntülü mesajında, "Bu bir zaferdir. 120 gün, 30 yıl bekledik" ifadelerini kullandı.
Ülkesinin geleceğinin AB'de olduğunu belirten Zelenskiy, "Bu, Ukrayna ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde benzersiz ve tarihi bir andır. Ukrayna'nın geleceği AB'de" dedi.
Ülkesinin Rusya'ya karşı savaştığını hatırlatan Zelenskiy, bir yandan zaferi elde etmek, diğer yandan AB üyesi olmak için durmadan çalışacaklarını kaydederek "Ama kesinlikle kazanacağız" diye konuştu.
Öte yandan AB liderlerinin Brüksel'deki zirve toplantısına video konferans yoluyla hitap eden Zelenskiy, Ukrayna'yı destekleyen tüm liderlere teşekkür etti.
Söz konusu kararın, bugün Rusya'ya karşı kendini savunan Ukrayna'ya destek vermek anlamına geldiğini söyleyen Zelenskiy, "Devletimizin 30 yıllık bağımsızlığı için Ukrayna için en önemli kararlardan biri ancak bu karar sadece Ukrayna için geçerli değil. Bu, Avrupa'yı güçlendirmeye yönelik" ifadelerini kullandı.

Ukrayna ve Moldova'ya "aday ülke" statüsü verilmesi
AB ülkelerinin liderleri, bugün Ukrayna ve Moldova'ya "aday ülke" statüsü verilmesini kararlaştırmıştı. Karar, AB liderlerinin Brüksel'deki zirve toplantısı devam ederken açıklanmıştı.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, sosyal medyadaki Ukraynaca ve Rumence açıklamasında, kararı "tarihi" şeklinde nitelendirmişti.
"Bugünkü karar AB yolunda çok önemli bir adımı ifade ediyor" diyen Michel, Ukrayna ve Moldova halklarını tebrik etmişti.
 



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.