Amazon'un sesli asistanı Alexa ölülerin sesiyle konuşacak

Şirket, özellikle pandemide bu denli çok kimse ölmüşken, söz konusu özelliğin "anıları kalıcı kılmayı" amaçladığını ifade etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Amazon'un sesli asistanı Alexa ölülerin sesiyle konuşacak

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

The Independent'ta yer alan habere göre Amazon, Alexa'nın ölmüş kimselerin sesiyle konuşmaya başlayabileceğini açıkladı.
Şirket, sesli asistanın ölülerin sesini taklit edebileceğini ve onlar gibi konuşabileceğini belirtti. Bahse konu özellik yakın tarihli bir güncellemeyle gelecek.
Amazon, Alexa'nın bu şekilde konuşmasının "kayıpların acısını ortadan kaldırmayacağını" belirtti. Fakat pandemiye ve "çoğumuzun sevdiğimiz birini kaybettiği" gerçeğine işaret eden şirket, yeni Alexa seslerinin "anılarını kalıcı kılmasının" umulduğunu söyledi.
Söz konusu özellik için sadece sisteme bir dakikalık ses kaydı verilmesi yetiyor. Amazon'un Alexa Yapay Zekası'ndan sorumlu baş bilim insanı Rohit Prasad yaptığı duyuruda, yapay zekanın bütün bir ses oluşturmak için daha sonra bu kaydı kullanabildiğini söyledi.
Amazon, özelliğin müşterilere ne zaman sunulacağını veya halka açık olup olmayacağına dair kesin bir açıklama yapmadı. Fakat şirketin duyurusunda görünüşe göre hayatını kaybetmiş bir büyükannenin sesini bir çocuğa kitap okuyabilmesi için taklit eden Alexa'nın bu özelliğinin çalıştığı anlaşıldı.
Duyuruda yayımlanan görüntüde çocuk, Alexa'ya "büyükanne bana Oz Büyücüsü'nün (The Wonderful Wizard of Oz) kalanını okur musun" diye soruyor. Alexa komutu hemen algılıyor ve sesini değiştirip rahatlatıcı ve daha az robotik bir tonda konuşarak kitabı okuyor.
İnsanların seslerini inandırıcı bir şekilde yeniden oluşturabilen yapay zekanın gelişimi, filmlerin ve diğer içeriklerin yapımında yaygın olarak kullanımını da sağladı. Örneğin Top Gun: Maverick adlı yeni filmde Val Kilmer'ın repliklerini, kanserden etkilenmeden önceki sesini yeniden yaratabilen bir yapay zeka sistemi okuyor.
Fakat bu tür teknolojiler, kamuoyunda sıklıkla ürkütücü veya aldatıcı olarak adlandırılarak önemli eleştiriler de alıyor. Örneğin Microsoft bu gibi endişelere cevaben, deepfake veya diğer yanıltıcı seslerin üretiminde kullanılabileceği korkusuyla benzer ses oluşturma araçlarına erişimi kısıtlamıştı.
Amazon'un yeni aracı da benzeri korkularla karşılandı. Bazılarının söz konusu özelliği distopik bilimkurgu dizisi "Black Mirror"la karşılaştırması nedeniyle dizinin adı duyurudan sonra Twitter'da trend oldu.



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe