Pentagon: ABD'nin verdiği ilk 4 HIMARS sistemi Ukrayna'da

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Pentagon: ABD'nin verdiği ilk 4 HIMARS sistemi Ukrayna'da

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'nin üç paket halinde Ukrayna ordusuna vermeyi taahhüt ettiği 12 HIMARS roket sisteminden ilk dördü Ukrayna'da kullanılmaya başlandı.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) üst düzey bir yetkili, Ukrayna ordusuna verilen Yüksek Performanslı Topçu Roket Sistemlerinin (HIMARS) ilk 4 adedinin adrese ulaştığını ve Ukrayna güçlerince kullanılmaya başladığını açıkladı.
Bir grup gazeteciye Ukrayna-Rusya savaşı üzerine brifing veren üst düzey Pentagon yetkilisi, HIMARS sistemlerinin ABD tarafından eğitilen Ukraynalı askerlerce kullanıldığını ve Amerikan ordusunun bir grup Ukrayna askerine ise halen HIMARS sistemleri eğitimi vermeye devam ettiğini söyledi.
Yetkili, HIMARS sistemlerinin 70 kilometrelik menzili olduğuna işaret ederek yapılan analizlerde Ukrayna ordusunun Donbas bölgesinde bundan daha uzun menzilli silaha ihtiyaç duymadığını belirtti.
ABD yönetiminin dün açıkladığı 450 milyon dolarlık askeri yardım paketine de değinen yetkili, pakette 4 HIMARS, 36 bin 105 mm top mermisi, 18 taktik araç, 1,200 el bombası atıcısı, 2 bin makineli tüfek, 18 kıyı ve nehir devriye botu ile yedek parçalar olduğunu söyledi.
Yetkili Rusya'nın bu yardımı engellemeye çalıştığını ancak henüz başarılı olamadığını dile getirdi.
Birçok ülkenin halen Ukrayna'ya Sovyet dönemi silahlar vermeye devam ettiğini belirten yetkili, Avrupa ülkelerindeki Sovyet yapımı silah stokunun henüz bitmediğini kaydetti.
Pentagon yetkilisi, son pakette verilen devriye botlarının Ukrayna'daki nehirlerin güvenliğini sağlama amacına dönük olduğunu belirtti.

"Ukrayna ordusu Severodonetsk'ten çekilmeyi başardı"
Pentagon yetkilisinin, Severodonetsk kentinin Rusya'nın eline geçmesine ilişkin değerlendirmesi dikkat çekti.
Yetkili şu ifadeleri kullandı:
"Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Severodonetsk'ten çekilmeyi başardı. Burada sizinle paylaşmak istediğim bağlam şu, son dört aya baktığımızda açıkçası Rusya'nın, birçok kanattan yaptığı hırslı ama kötü yönetilen girişimini, Ukraynalılar tarafından mağlubiyete uğratılmasından sonra doğu Ukrayna'ya yönelttiğini görüyoruz. Gerçekten de Ruslar karış karış toprak alarak ilerliyorlar. Dolayısıyla Ukrayna ordusu kendilerini savunmak için daha iyi pozisyon almak üzere güney cephesinden kuvvetlerini çekti. Aynı zamanda Rusya'nın bu çok küçük ve az kazanımı elde etmek için ödediği bedele odaklanmak lazım."
Rus ordusunun ciddi kayıplar verdiğini ileri süren yetkili bu kayıpların detayına ilişkin soruları geçiştirdi.
Yetkili, Rus ordusunun Ukrayna savaşına ek kuvvet getirmesinin oldukça zor olduğunu da öne sürdü.

 



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP