William ve Kate'in ilk ‘ortak portre’si gösterime açıldı

Sanatçı Jamie Coreth’in eseri (AFP)
Sanatçı Jamie Coreth’in eseri (AFP)
TT

William ve Kate'in ilk ‘ortak portre’si gösterime açıldı

Sanatçı Jamie Coreth’in eseri (AFP)
Sanatçı Jamie Coreth’in eseri (AFP)

Prens William ve eşi Kate'in İngiliz ressam Jamie Coreth tarafından çizilen portresi, Cambridge Üniversitesi'ndeki Fitzwilliam Müzesi'nde üç yıl boyunca sergilendikten sonra nihayet İngiliz ve uluslararası misafirler tarafından görülebilecek. Daha sonra Cambridgeshire çevresindeki diğer topluluk alanlarında ve galerilerde sergilenecek.
Dün sergilenen portreyi Prens William ve eşi Kate de görebildi. Prens William tabloyu ‘çok büyük ve etkileyici’ olarak nitelendirdi.
Çiftin ilk resmi ortak portresi, Cambridge'deki binalarda görülebilen altıgen mimari formun kullanımını içeriyor. Ziyareti sırasında William ve Kate, ressam Jamie Coreth ve tablo fikrini öneren merhum Sir Michael Marshall'ın karısı Bayan Sybil Marshall ile tanıştı.
Birleşik Krallık’ın önde gelen portre sanatçılarından biri olan ödüllü Jamie Coreth’in elinden çıkan tabloda Coreth, ikilinin gerçek karakterlerine odaklanarak, çizdiği tabloda onların gerçek varlığına dair bir his uyandırmaya çalıştığını söyledi.
Portre hakkında yorum yapan Coreth, bu tablonun hayatındaki en büyük fırsat olduğunu söyledi. Tabloda, kamusal ve özel hayatları arasında bir denge duygusu uyandırmaya çalıştığını belirten Coreth ayrıca, “Onların rahat ve arkadaş canlısı, aynı zamanda zarif ve ciddi görünmelerini istedim” diyor.
William daha sonra coğrafya okumayı tercih etmesine rağmen, Dük ve Düşes'in St. Andrews Üniversitesi'nde sanat tarihi okuduklarını belirtmekte fayda var.



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe