Kanada’da bir altın madeninde 30 bin yıllık bozulmamış yavru mamut bulundu

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Kanada’da bir altın madeninde 30 bin yıllık bozulmamış yavru mamut bulundu

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

Kanada’nın Yukon eyaletindeki bir altın madeninde çalışanlar, vücudunun neredeyse tamamı bozulmamış halde 30 bin yıllık yünlü bebek mamut buldu.
Yukon’un Tr'ondek Hwech'in First Nation Yerli bölgesindeki altın arama alanlarında çalışan madenciler, Kuzey Amerika'da bugüne kadar bulunan "en eksiksiz" yünlü mamut fosilini ortaya çıkardı.
Yukon Turizm ve Kültür Bakanı Ranj Pillai, yaptığı açıklamada, "Yukon, her zaman Buzul Çağı ve Beringya araştırmaları için uluslararası üne sahip bir yer olmuştur. Yünlü mamutun bu önemli keşfinden heyecan duyuyoruz." ifadesini kullandı.
Yukon Hükümeti ve Tr'ondek Hwech'in First Nation Yerli topluluğundan yapılan ortak açıklamada, Tr'ondek Hwech'in geleneksel Yerli bölgesinde bulunan yünlü mamut yavrusuna Yerli Han dilinde "büyük bebek hayvan" anlamına gelen "Nun cho ga" adı verildiği bildirildi.
Keşif sonrası bölgeye giderek mamutu inceleyen Calgary Üniversitesi ile Yukon Jeolojik Araştırmalar Enstitüsünden paleontolog ve jeologlar, mamutun 30 bin yıldan fazla bir süre önce Buzul Çağı'nda donduğuna inanıyorlar.
Calgary Üniversitesi paleontologlarından Grant Zazula, "Gerçek bir yünlü mamutla yüz yüze gelmek hayatımın en uzun hayallerinden biriydi. Bu rüya bugün gerçek oldu. Nun cho ga çok güzel ve dünyada şimdiye kadar keşfedilmiş en eksiksiz buz devri hayvanlarından biri." diye konuştu.
Uzmanlar, tüylü mamutun dişi gibi göründüğünü ve 2007 yılında Sibirya'da keşfedilen "Lyuba" adlı 42 bin yaşındaki bebek yünlü mamutla aynı boyda olduğunu açıkladı.
Avrasya ile Kuzey Amerika'da dağılmış ve soyu tükenmiş olan mamutlar, filgiller familyasındandır.



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe