Sudan’ın doğusu ile Hartum'daki iktidar arasında kriz uyarısı

Hartum sık sık askeri yönetim karşıtı protestolara sahne oluyor. (Reuters)
Hartum sık sık askeri yönetim karşıtı protestolara sahne oluyor. (Reuters)
TT

Sudan’ın doğusu ile Hartum'daki iktidar arasında kriz uyarısı

Hartum sık sık askeri yönetim karşıtı protestolara sahne oluyor. (Reuters)
Hartum sık sık askeri yönetim karşıtı protestolara sahne oluyor. (Reuters)

Sudan'ın doğusundaki en büyük kabile olan Beca (Bica) içinde anlaşmazlıklar hız kazandı. Bu durum, birliği bozacak bir bölünmenin habercisi olarak değerlendirildi. Süreç yeni bir krize ve iktidardaki askeri otorite ile yüzleşmeye doğru ilerliyor. Söz konusu gelişmeler, kabile meclisi içindeki sivil ve siyasi liderler arasında derinleşen anlaşmazlıkların ardından ortaya çıktı.
Beca Kabilesi Yüksek Konseyi, devletteki etkili tarafları bölgedeki sosyal dokuyu bozmak ve doğudaki limanları satma planlarını hayata geçirmek için bazı liderlerin pozisyonlarını satın almaya yönelik ‘böl ve yönet’ politikası uygulamakla suçladı. Konsey tarafından dün yapılan açıklamada isim vermezken konseyin feshedilmesinde, liderlerinin görevden alınmasında ve tutuklanmasında rol oynadıkları vurgulandı. Muhammed Ahmed el-Emin Turk liderliğindeki Beca Kabilesi Konseyi aylarca doğuyu başkent Hartum'a bağlayan limanların ve ana yolların kapatılmasını protesto etti. Söz konusu protestolar, Ordunun 25 Ekim'de aldığı tedbirlerle istifa eden eski Başbakan Abdullah Hamduk hükümetinin devrilmesine katkı sağlayan büyük bir baskı oluşturdu. Konsey ve liderleri Hamduk’u askeri bileşene bağlı olmakla suçluyor.
Konsey tarafından dün yapılan açıklamada, ‘bölgede kaos isteyen merkezi otorite tarafından hazırlanan, tüm iç ve dış komplolar ve entrikalarla mücadele etmeye devam ettikleri’ ifade edildi.
Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Konsey tarafından Cuba Barış Anlaşması'ndaki Doğu Sudan uzlaşısının ilerlemesini engelleme taleplerinin, uğursuz projenin hayata geçirilmesinin, limanların satılıp özelleştirilmesinin ve toplumsal dokuya darbe vurulmasının bir başlangıcıdır. Kaos çıkarma ve borç satın alma yoluyla böl ve yönet politikası uygulayan devletteki etkili taraflar için bir tehdit haline geldi.”
Açıklamada, Üst Kurul'un feshedilmesi veya dondurulması, yöneticilerinin görevden alınması ve tutuklanması komplosunun arkasında bu tarafların olduğu belirtildi.
Konsey, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğinde oluşturulan komiteye kategorik olarak karşı çıkıldığını açıkladı. Söz konusu komiteyi taraflı olarak niteleyen Konsey, doğu sorununu çözmek için asıl görevi yerine meclisi dağıtmaya çalıştığına işaret etti.
Konsey Liderleri, ‘Cuba’ Barış Anlaşması’nda kabul edilen barış yolunun ortadan kaldırılmasını öngören ‘Sinkat’ Konferansı’nın kararlarına bağlılıklarını vurguladılar.
Açıklamada, hiç kimsenin genel bir konferans aracılığıyla konseyi iptal edemeyeceği veya donduramayacağı vurgulandı. Mevcut aşamadaki gelişmeleri ve ileri sürülen taleplerin durumunu takip etmek için üst düzey bir liderlik organının oluşturulmasına işaret edildi.
Beca Kabilesi Yüksek Konseyi'ndeki görüş ayrılıkları, Konsey Başkanı ve Hedendeva Kabilesi lideri Muhammed Ahmed el-Emin Turk’ün 8 Haziran'da Sinkat Konferansı kararlarına göre doğu meselesinin gidişatında sapma olarak nitelendirdiği gerekçeyle istifa etmesinin ardından başladı.
Turk, Konsey içindeki liderler tarafından Sudan’ın doğu bölgesinin taleplerinden vazgeçmek ve merkezi otoritedeki tarafların ardından sürüklenme suçlandı.
Diğer yandan Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), Batı Darfur'daki ‘el-Cuneyna’ şehri sakinlerine, devletin bileşenleri arasındaki çatışmaları körükleyen fitne çıkaranlarla ve savaş ve kriz tüccarlarına karşı savaşma çağrısında bulundu. Aralarında çatışmaların meydana geldiği farklı kabilelerden düşmanlar, kendi aralarında kesin bir barış ve uzlaşma arzusu bulunduğunu ancak savaş tacirlerinin buna engel olduğunu söyledi. Bugün, Masalit ve Arap aşiretleri arasında bir barış imzalanacağına işaret etti. Daklu şu açıklamayı yaptı:
“Güvenlik ve istikrarı sağlayan, anlaşmazlıkları ve sorunları çözen gerçek bir barış istiyoruz. Uzlaşmalar yapmak, isyan çıkaranları, komplocuları, eline kan bulaşanları ve casusları cezadan kaçamamaları için ifşa ederek barışın sağlanmasına yardımcı olmak amacıyla, devletin ve vatandaşların prestijini sağlamak için buradayız.”



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”