Borrell, İran ‘nükleer’ müzakerelerindeki açmazı çözmek için Tahran'da

Üst düzey diplomatik kaynaklar, Josep Borrell'in ani ziyaretinde İran tarafına sunulacak herhangi bir ‘yeni girişim’ olmadığını söylüyorlar.

Mora, Twitter hesabından iki gün önce Borrell ve Malley ile birlikte Brüksel'de çektirdiği bir iş yemeği fotoğrafını paylaştı.
Mora, Twitter hesabından iki gün önce Borrell ve Malley ile birlikte Brüksel'de çektirdiği bir iş yemeği fotoğrafını paylaştı.
TT

Borrell, İran ‘nükleer’ müzakerelerindeki açmazı çözmek için Tahran'da

Mora, Twitter hesabından iki gün önce Borrell ve Malley ile birlikte Brüksel'de çektirdiği bir iş yemeği fotoğrafını paylaştı.
Mora, Twitter hesabından iki gün önce Borrell ve Malley ile birlikte Brüksel'de çektirdiği bir iş yemeği fotoğrafını paylaştı.

Tahran ve Washington arasındaki nükleer müzakerelerin Avrupa ​​temsilcisi, geçen mart ayından bu yana askıya alınan müzakereleri yeniden başlatmak için yeni bir arabuluculuk girişimi başlattı. Dün akşam Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yardımcısı Enrique Mora ile birlikte Tahran'a gitti. İkili burada İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve başka yetkililer ile görüşecek.
Şarku'l Avsat'a konuşan üst düzey diplomatik kaynaklar, Borrell'in ani ziyaretinde İran tarafına sunmak üzere herhangi bir ‘yeni girişim’ olmadığını ve ziyaretin ‘müzakereleri yeniden başlatmayı’ hedeflediğini söylediler.
AB iki gün sürecek ziyareti onayladıktan sonra Borrell, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Diplomasi, nükleer anlaşmanın eksiksiz bir biçimde uygulanmasına geri dönmenin ve mevcut gerilimlerin üstesinden gelmenin tek yoludur.”
AB tarafından gelen açıklamada, Borrell'in 2015 anlaşmasının eksiksiz bir biçimde uygulanmasına geri dönme çabalarının bir parçası olarak 24-25 Haziran'da İran'ı ziyaret edeceği doğrulandı. Borrell İran'ı en son Şubat 2020'de ziyaret etmişti.
Borrell, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley ile perşembe akşamı Brüksel'de Mora'nın da katıldığı bir yemekte bir araya geldi. Mora, Twitter hesabından görüşmelerinin fotoğrafını yayınlayarak yaptığı açıklamada ‘derinlemesine yaptıkları tartışmada İran nükleer müzakerelerinin yanı sıra Ortadoğu'da müzakerelere ilişkin bölgesel perspektiflere odaklanıldığını’ belirtti. Paylaşımının devamında ‘Malley’in ABD'nin, Donald Trump yönetiminin 2018 yılında tek taraflı olarak feshettiği anlaşmaya geri dönme kararlılığını vurguladığını’ belirtti.
Mora geçtiğimiz günlerde birkaç Körfez ve Arap ülkesini ziyaret etti. Görüşmelerinde İran meselesini, İran'ın bölgesel müdahalesini, nükleer programını ve bölgedeki ülkelerin bu konudaki endişelerini ele aldı. Mora'nın ziyaret ettiği ülkeler arasında Umman Sultanlığı da yer aldı. Umman Sultanlığı, Mora’yı kabul etmeden önce bir İran elçisini kabul etti.
İki hafta önce Viyana merkezli Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu, ABD ve üç Avrupa ülkesinin (Fransa, İngiltere ve Almanya) sunduğu bir karar taslağını kabul etmişti. Söz konusu karar taslağında, İran'ın kayıt dışı bölgelere ilişkin uluslararası araştırmayı oyalaması kınanmış ve İran'a derhal iş birliği yapması çağrısında bulunulmuştu. İran ise güvenlik anlaşması kapsamında UAEA ile olan iş birliğini azaltıp UAEA’nın İran'ın nükleer programını izlemek için nükleer ve başka tesislere kurduğu yaklaşık 20 güvenlik kamerasını kapatarak bu karara tepki vermişti.
UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, işler bu şekilde giderse UAEA’nın ‘üç veya dört hafta içinde’ İran nükleer programının takibi için gerekli bilgilere erişimini yitireceği konusunda uyarıda bulunarak, bunun 2015 anlaşmasını canlandırma girişimine ‘ölümcül bir darbe indireceğini’ söylemişti.
Söz konusu dönemde Batılı diplomatik kaynaklar Şarku'l Avsat'a verdikleri röportajda, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin İran'dan sert bir yanıt ‘beklediklerini’ ve buna rağmen ‘işler her zamankinden daha zor bir hal almış olsa da’ önümüzdeki haftalarda nükleer anlaşmayı canlandırma çabalarına odaklanacaklarını söylemişlerdi.
Geçtiğimiz günler bu konuda aktif diplomatik hareketlere tanık oldu. Bunların arasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un iki gün önce İran'a yaptığı ziyaret de bulunuyor. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hammud el-Busaidi ile nükleer anlaşma konusunda telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Abdullahiyan’ın Çinli mevkidaşına Viyana müzakerelerindeki son gelişmeler hakkında bilgi verdiği ve ülkesinin nükleer anlaşmaya ‘bağlı’ olduğunu söylediği bildirildi. Açıklamaya göre Abdullahiyan görüşmede “Müzakereler önündeki asıl engel ABD’nin kendini beğenmiş tavrıdır. İran tarafının kendi ulusal çıkarlarını koruyacağına şüphe yok” ifadelerini kullanarak ‘mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varmak için müzakerelerden yararlanarak anlaşmazlıkları çözmeye’ söz verdi.
Abdullahiyan iki gün önce Rus mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Viyana müzakerelerini yakın bir zamanda tekrar başlatmayı umduklarını söyleyerek “Bir kez daha müzakerelerde son aşamaya ulaşmak için ABD’yi gerçekçi olmaya çağırıyoruz” dedi.
ABD, İran'ın Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) terör listesinden çıkarılması yönündeki talebinden vazgeçmesi gerektiğine işaret ederek ‘nükleer anlaşma dışındaki’ taleplerinden vazgeçmesini yineliyor. Tahran'ın DMO’nun ABD'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması yönündeki talebinden vazgeçtiğine dair haberlerin çıkmasının ardından İran hükümetinden herhangi bir açıklama gelmedi. Bu mesele şu ana kadar yapılan müzakerelerin sonuçlanmasına engel oldu.
Borrell, Tahran’da nükleer müzakerelerin yeniden başlatılması için çalışıyor. Nükleer müzakerelerin yeniden başlatılmasının, müzakere taraflarını Viyana'daki diyalog masasına geri döndürme şeklinde mi yoksa sıkıntılı noktalardaki müzakereleri uzaktan çözme şeklinde mi olacağı henüz belli değil. Mora'nın mayıs ayı ortasında İran'a yaptığı son ziyaretten, yani UAEA Yönetim Kurulu’nun kararından önce Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey diplomatik kaynaklar, müzakere yolu yeniden açılsa bile Viyana'da yeni müzakere oturumları yapılmayacağını söylemişlerdi. Viyana'ya dönüşün yalnızca anlaşmayı imzalamak için olacağını ve bunun dışişleri bakanları düzeyinde yapılacağını belirterek hazırlıklar için yapılabilecek her türlü görüşmenin uzaktan gerçekleştirileceğini söylemişlerdi.
Geçtiğimiz mart ayında Viyana'daki müzakereler askıya alındığında, diplomatlar metin üzerindeki çalışmaların bittiğini ve İran ile Tahran arasında çözülmesi gereken çok az şey kaldığını belirtmişlerdi. Avrupa heyetlerinin başkanları, müzakerelerin sona ermesinden bir hafta önce ‘işlerinin bittiğini’ söyleyerek Viyana’dan ayrılmışlardı.



Husiler, genelkurmay başkanları el-Gamari'nin ölümünü duyurdu ve el-Medeni'yi halefi olarak atadı

Husiler, son iki yıl içinde çok sayıda askeri personelini kaybettiğini kabul etti. (AFP)
Husiler, son iki yıl içinde çok sayıda askeri personelini kaybettiğini kabul etti. (AFP)
TT

Husiler, genelkurmay başkanları el-Gamari'nin ölümünü duyurdu ve el-Medeni'yi halefi olarak atadı

Husiler, son iki yıl içinde çok sayıda askeri personelini kaybettiğini kabul etti. (AFP)
Husiler, son iki yıl içinde çok sayıda askeri personelini kaybettiğini kabul etti. (AFP)

Husiler dün, Genelkurmay Başkanı Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldüğünü ve yerine Yusuf el-Medeni'nin atandığını duyurdu. İran destekli örgüt, el-Gamari'nin ‘ABD-İsrail saldırısı’ olarak nitelendirdiği olayda bir dizi arkadaşı ve 13 yaşındaki oğluyla birlikte öldürüldüğünü açıkladı. Yemenliler, onun yaklaşık dört ay önce, 14 Haziran 2025'te Sana'ya düzenlenen İsrail saldırısı sırasında öldürüldüğüne inanıyor.

Husilerin son açıklamasında el-Gamari'nin öldürüldüğü yer ve zaman belirtilmese de, örgütün ‘Gazze'yi desteklemek’ bahanesiyle bölgesel çatışmaya dahil olduğu son iki yıl içinde birçok askeri liderinin öldürüldüğü kabul edildi.

Yusuf el-Medeni, Husilerin en önemli askeri liderlerinden biri. Örgüt lideri Abdulmelik el-Husi ile akraba ve Husilerin kontrolündeki Hudeyde, Hacca, Mahvit, Raymah ve Kızıldeniz kıyılarını kapsayan Beşinci Askeri Bölge'nin komutanı olarak görev yapan bir isim.

İran destekli örgüt, bin 835 füze ve insansız hava aracı (İHA) fırlatılması ve Kızıldeniz, Babu’l Mendeb, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu'nda 228'den fazla gemiyi hedef alması da dahil olmak üzere ‘İsrail'e karşı 758 operasyon’ gerçekleştirdiğini iddia ediyor.


Selam: Lübnan seçimleri planlandığı gibi gidiyor

Lübnan Parlamentosunda bir oturum (Arşiv-Parlamento Medyası)
Lübnan Parlamentosunda bir oturum (Arşiv-Parlamento Medyası)
TT

Selam: Lübnan seçimleri planlandığı gibi gidiyor

Lübnan Parlamentosunda bir oturum (Arşiv-Parlamento Medyası)
Lübnan Parlamentosunda bir oturum (Arşiv-Parlamento Medyası)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam dün, Lübnan seçimlerinin planlandığı gibi yapılacağını ve "ertelemenin söz konusu olmadığını" vurguladı.

Selam Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, hükümetin "hükümetin kuruluşunu tamamlamak için anayasal gerekliliklere saygı duyduğunu ve parlamento seçimlerinin ertelenmesinin söz konusu olmadığını" söyledi. "Parlamento'nun görev süresini uzatmak için bir yasa tasarısı sunmayı planlamıyoruz, çünkü bu konuda yazılanlar zaten yapıldı ve geri dönüş yok" ifadelerini kullandı.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Lübnan Uluslararası Geçici Güçleri (UNIFIL) Komutanı General Diodato Abbagnara ile yaptığı görüşmede, "İsrail güçlerinin işgal ettiği topraklardan çekilmesinin ardından güney sınırında güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, Litani Nehri'nin güneyindeki Lübnan ordusunun personel sayısının yıl sonuna kadar kademeli olarak yaklaşık 10 bine çıkarılacağını" bildirdi.

Öte yandan İsrail, güneydeki köylerden ve çevrelerinden, kuzeydeki Bekaa Vadisi'ndeki Şamstar kasabasına kadar uzanan bir dizi hava saldırısı düzenleyerek, "yeraltında bulunan Hizbullah altyapısını" hedef aldığını iddia etti.


Cesetlerin bulunması Gazze mutabakatının yolunu zorlaştırıyor

Filistinliler dün Gazze Şehri'nde yıkılan binaların enkazı arasında yürüyor (Reuters)
Filistinliler dün Gazze Şehri'nde yıkılan binaların enkazı arasında yürüyor (Reuters)
TT

Cesetlerin bulunması Gazze mutabakatının yolunu zorlaştırıyor

Filistinliler dün Gazze Şehri'nde yıkılan binaların enkazı arasında yürüyor (Reuters)
Filistinliler dün Gazze Şehri'nde yıkılan binaların enkazı arasında yürüyor (Reuters)

Gazze'deki İsrailli rehinelerin cenazelerinin kurtarılmasıyla ilgili kriz, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati’nin anlaşmanın ikinci aşamasına başlanması gerektiğini vurgulamasına rağmen, Gazze anlaşmasının ilerleyişine gölge düşürdü.

Hamas'ın elindeki İsraillilerin cenazelerinin aranması, esaretleri sırasında kayboldukları yerler nedeniyle karmaşıklaşıyor. Hamas çarşamba akşamı, elinde bulunan ve gömüldükleri yerler bilinen tüm cenazeleri teslim ettiğini duyururken, İsrail şüpheciliğini sürdürüyor.

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, hareketin potansiyel mezar yerlerini tespit etmek için hâlâ kapsamlı bir arama operasyonuna ihtiyaç duyduğunu söyledi. Canlı ve ölü kaçırılanları korumakla görevli kişileri hedef alan suikastların, bazı teknik meseleleri karmaşıklaştırdığını belirttiler. İsrail güçlerinin bazı bölgelere girmesi ve savaş bitmeden önce buldozerlerle temizlemesinin, cesetlerin başka cesetlerle karışması nedeniyle kolayca ulaşılmasını da zorlaştırdığını ifade ettiler.

Bu arada, anlaşmanın sahada uygulanmasında yaşanan zorluklar nedeniyle Mısırlılar, “Gazze'yi boşaltma planı”nın yeniden gündeme gelebileceğinden endişe duyuyorlar. Konuyla ilgili bilgisi olan bir Mısırlı kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Gazze'yi boşaltmak amacıyla insani yardım başlığı altında tartışılan (yumuşak bir boşaltma) planı” konusunda uyarıda bulundu.

Öte yandan, İsrail Knesset liderliği önümüzdeki çarşamba günü Batı Şeria'yı İsrail'e ilhak edecek iki yasa tasarısını görüşmeye karar verdi.