Rusya ile doğalgaz krizi derinleşirken Alman ekonomisi resesyon riskiyle karşı karşıya

Rusya'nın Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı Kuzey Akım'daki kapasitenin de düşürülmesiyle azalmaya devam ederken, Alman sanayiciler Rusya'dan gelen doğal gazın tamamen kesilmesi halinde ekonomide kaçınılmaz bir "resesyon" olacağı uyarısında bulundu.

AA
AA
TT

Rusya ile doğalgaz krizi derinleşirken Alman ekonomisi resesyon riskiyle karşı karşıya

AA
AA

Alman ekonomisi, doğal gaz krizinin yanı sıra enflasyon, faiz artışları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi, arz darboğazları ve Ukrayna savaşı gibi aynı anda birçok sorunla karşı karşıya bulunuyor.
Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel enerji fiyatları yükselirken, bu durum ülkede enflasyonu giderek artırıyor.
Alman ekonomisi Ukrayna’daki savaşın etkilerinin fazla hissedilmemesiyle ilk çeyrekte resesyondan kıl payı kurtulurken, yüksek enflasyon, bozulan tedarik zincirleri ve Çin'deki Kovid-19 kısıtlamalarının ikinci çeyrekte ekonomi üzerinde daha fazla baskı oluşturduğu kaydediliyor.
Almanya’da tüketici duyarlılığı yüksek enflasyonla son zamanlarda büyük ölçüde kötüleşirken, üçüncü çeyrekte durumun düzelmemesi halinde Alman ekonomisinin iki çeyrek art arda küçülerek teknik bir resesyona girebileceği belirtiliyor.

Faiz artışı resesyon riskini artırıyor
Avrupa Merkez Bankası (ECB) uzun zamandan sonra ilk kez temmuz ayında ana faiz oranlarını artırmayı planlıyor.
Faiz oranlarının yıl sonuna kadar yüzde 1,75'e yükselmesi beklenirken, Avrupa’da faiz oranlarındaki geri dönüş resesyon riskini artırıyor.
Bu durum Avrupa'yı ekonomik bir uçurumdan geri çekmeye çalışan politika yapıcılar için daha büyük bir sıkıntı oluşturuyor.

Kıtadaki gaz krizi Almanya'yı alarma geçirdi
Kuzeyde Baltık Denizi'nden güneyde Adriyatik kıyılarına kadar olan Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonra yaşanan gaz arz kriziyle başa çıkmak için önlemler alıyor.
Avrupa'da 8 Haziran'da 79,40 avrodan işlem gören doğal gazın megavat saat fiyatının, 23 Haziran itibarıyla yüzde 60 artarak 127,17 avroya yükseldiği kayıtlarda yer alıyor. Bu rakam bu yılki 335 avroluk zirvenin altında olmasına rağmen bir yıl önceki seviyesinin yüzde 300 üzerinde bulunuyor.
Almanya'ya hayati bir tedarik sağlayan Baltık Denizi'nin altındaki Kuzey Akım 1 boru hattı ise onarımlarının Moskova'ya karşı uygulanan Batı yaptırımları sonucu engellenmesiyle sadece yüzde 40 kapasiteyle hizmet verebiliyor.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan ve Rusya’ya gazda en fazla bağımlı olan Almanya'da hükümet, kıtadaki "gaz krizinin" ortasında ülkenin 3 aşamalı Gaz Acil Durum Planı'nın 2'nci aşaması olan "uyarı" seviyesini etkinleştirdi.
Alman Hükümetinin "uyarı" seviyesini etkinleştirmesinde, 14 Haziran'dan bu yana Rusya'dan gaz arzının kesilmesi ve gaz piyasasındaki yüksek fiyat seviyesinin devam etmesi etkili oldu.

Bir sonraki seviye doğal gaz dağıtımında devlet kontrolü
Almanya'nın Gaz Acil Durum Planı, erken uyarı, uyarı ve acil durum olmak üzere üç seviyeden oluşuyor ve aşamalara göre piyasada alınacak tedbirleri içeriyor.
Rusya'dan gelen doğal gazın kesintiye uğrama ihtimaline karşı Gaz Acil Durum Planı'nda erken uyarı seviyesi etkinleştirilirken, bir sonraki seviyenin etkinleştirilmesi halinde doğal gaz dağıtımında devlet kontrolü öngörülüyor.
Rusya'dan Almanya'ya daha fazla gaz gelmemesi durumunda Alman hükümetinin Gaz Acil Durum Planı'nın da en yüksek seviyeyi etkinleştirmek zorunda kalacağı belirtiliyor.
Bunun olması halinde Almanya'nın Enerji Piyasası Düzenleyici Kurumunun (Bundesnetzagentur-BNetzA) mevcut gaz hacimlerinin dağıtımını kontrol edeceği, bunun birçok şirketin gaz miktarında sıkıntı yaşamasına neden olabileceği ve üretimi durdurabileceği kaydediliyor.

Almanya'yı zorlu günler bekliyor
Alman hükümetinin 23 Haziran’da aldığı gazda "uyarı" kararının, Moskova ile Soğuk Savaş'a kadar uzanan güçlü enerji bağlarına sahip Almanya'nın ekonomisi için zor günlerin işaretçisi olduğu belirtiliyor.
Gazprom, Kuzey Akım boru hattına gaz tedarikinin 16 Haziran itibarıyla günlük 67 milyon metreküpe kadar sağlanabileceğini bildirmişti.
Söz konusu hatta gaz tedarikinin azalmasıyla Hollanda, Almanya ve Avusturya, gaz depolama tesislerini doldurma hedefiyle gaz tüketimini azaltmak için kömür santrallerinin yeniden devreye alınacağını açıklamıştı.
AB, Ukrayna'daki savaş öncesi gaz ihtiyacının yüzde 40'ını Rusya'dan karşılarken, Almanya, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini Rus şirketlerinden karşılıyordu. Savaş sonrası Almanya bu oranı yüzde 35'e kadar düşürmüştü.

Alman sanayiciler büyüme beklentilerini düşürdü
Alman Sanayi Federasyonu (BDI), 21 Haziranda gerçekleştirilen Alman Sanayi Günü'nde, Almanya ekonomisine yönelik 2022 yılı büyüme tahminini Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce duyurulan yüzde 3,5'ten yüzde 1,5'e düşürdü.
BDI'nin raporunda, BDI Başkanı Siegfried Russwurm, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çifte kriz, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve Kovid-19 salgınının etkileri sanayi için sorunlara neden oluyor." ifadesini kullandı. Russwurm, gaz kesintisinin imalat sanayi üzerinde büyük olumsuz etkileri olacağını ve ekonomiyi kaçınılmaz olarak resesyona sokacağını kaydetti.

Artan enerji fiyatları ve tedarik sıkıntıları Alman iş dünyasının endişelendiriyor
Merkezi Münih'te bulunan Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nden (Ifo) yapılan açıklamada da "Artan enerji fiyatları ve gaz kıtlığı tehdidi Alman iş dünyası için büyük endişe kaynağı oluyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, teknik sorunlar nedeniyle Kuzey Akım boru hattı üzerinden Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatında kesintiyi “siyasi güdümlü” olarak nitelendirdi.
Avrupa, halihazırda yaklaşık yüzde 55'i dolu olan gaz depolama tesislerini yeniden doldurmak için yarışıyor. AB genelinde gaz depolama tesislerinin ekim ayına kadar yüzde 80'inin ve kasım ayına kadar yüzde 90'nın doldurulması hedefleniyor.
Kuzey Akım 1 boru hattı gaz akışlarının azalması ve Avrupa'ya sevkiyat sağlayan ABD'li büyük bir sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üreticisinin kesintiye uğraması, bu hedeflere ulaşılmasını zorlaştırıyor.
Ayrıca, Avrupa ülkelerinin tüm ihtiyaçlarını LNG'den karşılayacak altyapısının bulunmaması ve küresel LNG pazarının yüksek talep görmesi de dikkati çekiyor.
Rusya-Ukrayna savaşı başta gaz ve petrol olmak üzere ham madde fiyatlarının yükselmesine, teslimat darboğazlarının yaygınlaşmasına, bunlarla gelen yüksek enflasyon ise şirketler ve tüketiciler için belirsizliğin artmasına neden oluyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) 4 Nisan'da, Rus enerjisine ambargo uygulanması durumunda dış talebin zayıflaması ve daha fazla belirsizliğe yol açmasıyla Alman ekonomisinin bu yıl yaklaşık yüzde 2 küçülebileceği uyarısında bulunmuştu.
Bu arada, Almanya'da nisan ayında yüzde 7,4 olan yıllık enflasyon, artan yakıt ve gıda fiyatlarıyla mayısta 7,9'a çıkarak, ilk petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek orana ulaşmıştı.



Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
TT

Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Hindistan'ın üst düzey bir federal bakanı, hükümet teşviklerine ve Elon Musk'la yapılan görüşmelere rağmen Tesla'nın Hindistan'da elektrikli araç üretmesinin artık beklenmediğini doğruladı.

Ağır Sanayi Bakanı H.D. Kumaraswamy, Narendra Modi hükümetinin elektrikli araç üretmeye yönelik yeni planına ABD'li şirketin ilgi göstermediğini pazartesi günü söyledi. Böylece otomobil üreticisini ikna etme çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığı ilk kez kamuoyuna açıklanmış oldu.

Kumaraswamy gazetecilere yaptığı açıklamada "Mercedes Benz, Skoda-Volkswagen, Hyundai ve Kia ilgi gösterdi. Tesla'dan böyle bir şey beklemiyoruz" diyerek şirketin bunun yerine iki perakende satış galerisi açmayı planladığını ekledi.

Hindistan'da üretimle ilgilenmiyorlar.

Haber ajansı PTI'nin yetkililere dayandırdığı haberlerde Tesla'nın, ülkenin elektrikli araç politikası kapsamında yapılan ilk görüşmelere katıldığı ancak sonraki turlara dahil olmadığı bildirilmişti.

Bu açıklama, Modi hükümetinin bu hafta elektrikli araç politikasına ilişkin resmi yönergeleri yayımlayarak en az 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı ve üç yıl içinde yerel üretime geçmeyi taahhüt eden yabancı otomobil üreticilerine ithalat vergilerinde indirim sunmasının ardından geldi.

Bir yıldır üzerinde çalışılan bu politika, başlangıçta Tesla'yı ülkede üretim yapmaya ikna etmek üzere tasarlanmıştı.

Hindistan Ağır Sanayi Bakanlığı, otomobil üreticilerinin ülkede yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etmeleri halinde, mevcut yüzde 70'lik gümrük vergisi yerine yüzde 15'lik indirimli gümrük vergisiyle sınırlı sayıda elektrikli araç ithal etmesine izin verileceğini açıkladı.

Musk daha önce yüksek ithalat vergilerinin Tesla'nın Hindistan pazarına girmesini engellediğini söylemişti. Daha sonra Washington DC'de bir araya geldiği başbakanla, Hindistan'ın teknoloji ve inovasyon alanındaki potansiyelini konuşmuştu.

Ancak bu tür girişimlere rağmen Tesla geri adım attı. Hindistan deneme amacıyla araç ithalatı yerine yerel üretim yapılmasını şart koşunca, Amerikan şirketinin ilk giriş planları 2022'de rafa kaldırılmıştı. Musk daha sonra yatırım için "doğru zamanlamayı bulmaya çalıştığını" söylemişti.

Analistler, Hindistan'ın elektrikli araç pazarının Tesla'nın üst düzey modellerine henüz hazır olmayabileceğini savunuyor. Elektrikli araçlar halihazırda ülkedeki binek araç satışlarının yüzde 3'ünden azını oluşturuyor ve yerli alternatiflerin fiyatı Tesla'nın en ucuz modelinin yarısı kadar.

Şarj altyapısının yetersizliği ve kötü koşullardaki yollar da caydırıcı faktörler olabilir.

Tata Motors, yüzde 60'ın üzerindeki hisseyle Hindistan elektrikli araç pazarında hakim konumdayken, onu yüzde 22'yle MG Motors izliyor.

Küresel olarak Tesla, rakiplerinin ve özellikle Çinli BYD'nin artan baskısıyla karşı karşıya. Musk'ın ABD Başkanı Donald Trump'la bağları nedeniyle yaşanan siyasi tepki sonucu satışları 2025'in başında üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Musk, geçen hafta yönetimdeki danışmanlık görevinden ayrıldı.

Independent Türkçe,independent.co.uk/asia