Vatikan, ABD Yüksek Mahkemesinin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkarmasından memnun

AA
AA
TT

Vatikan, ABD Yüksek Mahkemesinin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkarmasından memnun

AA
AA

Katolik Kilisesi'nin merkezi Vatikan, ABD Yüksek Mahkemesinin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararını memnuniyetle karşıladı.
Vatikan'da Papalık Yaşam Akademisinden ABD Yüksek Mahkemesi'nin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararına ilişkin yapılan açıklamada, "Uzun bir demokratik geleneğe sahip, büyük bir ülkenin bu konuda tutum değişikliğine gitmesi, yaşam konularında tüm dünyaya meydan okuyan bir karar." ifadesi yer aldı.
Açıklamada, "insan yaşamının korunmasının, bireysel hakların kullanımıyla sınırlı kalabilecek bir sorun olmadığı ve bunun toplumsal öneme sahip bir sorun olduğu" belirtildi.
Açıklamada, hükümetlerin ideolojik görüşlere kapılmadan yaşamı destekleyen politikaları yürürlüğe koymaları gerektiği kaydedildi.

ABD Yüksek Mahkemesinin kürtaj kararı
ABD Yüksek Mahkemesi, 24 Haziran'da ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli "Roe-Wade kararını" iptal etmişti.
Karar ile kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken bu konudaki kanunlar, eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı.
ABD Başkanı Joe Biden, Yüksek Mahkemenin kararı dolayısıyla üzgün olduğunu belirterek "Yüksek Mahkeme Amerika'yı 150 yıl geriye götürdü." ifadesini kullanmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump ise kararı desteklediğini açıklamıştı.



Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
TT

Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)

Tahran, Washington ile müzakere masasına geri dönmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni saldırılar düzenlemeyeceğine dair garanti vermesini şart koştu.

Öte yandan Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden İran yönetimiyle görüşmediğini ve onlara ‘hiçbir şey teklif etmediğini’ belirtirken, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a milyarlarca dolar ödediğini, ancak kendisinin bunu yapmayacağını ifade etti. ABD Başkanı, ‘İran'ın nükleer tesislerini tamamen yok ettiğini’ vurguladı.

Diğer taraftan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, ABD ve İran'ın diyalog mekanizmaları veya altıncı tur müzakerelerin tarihi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıklarını söyledi. Tahran'ın müzakereler sırasında saldırıya uğrama olasılığı konusunda netliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Revançi, “Müzakereler sürerken saldırıya uğrayacak mıyız?” diye sordu.

Bir diğer gelişmede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İran'dan altı talepte bulundu. Bu taleplerin başında Fransa vatandaşı olan tutukluların serbest bırakılması, ateşkes ve müzakerelerin yeniden başlatılması geliyordu. Macron ayrıca İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilebileceği uyarısında bulundu.