Lübnan muhalefeti Mikati hükümeti içinde yer almaya karşı

Hükümeti kurmakla görevlendirilen Mikati, ‘tek tip’ bir kabine istemediğini vurguladı.

Necib Mikati. (EPA)
Necib Mikati. (EPA)
TT

Lübnan muhalefeti Mikati hükümeti içinde yer almaya karşı

Necib Mikati. (EPA)
Necib Mikati. (EPA)

Lübnan’da başbakan adayı Necib Mikati’nin hükümeti kurma konusundaki iyimserliği görevin kolay olacağı anlamına gelmiyor. Hükümetinin ‘tek tip’ olmamasına özen göstereceğini belirten Mikati, önümüzdeki hafta sonuna kadar kabinede yer alacak isimleri Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a sunmayı planladığını bildirdi.  
Başbakan adayının belirlenmesindeki parlamento istişarelerine ve Mikati’ye bu rolün verilme sürecine bakıldığında, muhtemel hükümetin Mikati’nin iddia ettiğinin aksine ‘tek renkten’ oluşması daha olası görünüyor. Zira muhalefetteki birçok taraf, yeni hükümette yer almayacaklarını ilan etti. Mevcut geçici hükümetin başında olan Necib Mikati, hükümeti kurmakla görevlendirilmesinden saatler sonra yaptığı açıklamada ülkedeki şartlar nedeniyle ‘tek tip’ bir kabinenin uygun olmayacağını belirtmişti. Bu anlayışla hareket ederek oluşturacağı kabinesini önümüzdeki hafta sonu Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a sunacağını ifade etmişti. Bu hafta içinde parlamentoda bağlayıcı olmayan istişarelerin yapılması planlanıyor. Meclis’teki gruplar henüz resmi olarak görüş bildirmemiş olsa da genel kanaat Mikati’nin hükümeti kurmakta başarısız olacağı ve geçici ‘gündelik işleri yürütme’ hükümetinin başbakanı olarak kalacağı yönünde. Nitekim İlerici Sosyalist Partisi ve Lübnan Kuvvetleri Partisi muhtemel hükümette yer almama kararı aldıkları yönünde açıklamalar yaptı. Meclisteki Değişim Güçleri milletvekilleri ve Ketaib Partisi ise Mikati’nin adaylık sürecinde keskin itirazlarıyla kurulacak yeni hükümette yer almayacaklarını göstermişti. Bu güçler eski Büyükelçi Nevvaf Selam’ın hükümeti kurmakla görevlendirilmesini talep ediyordu.
Diğer yandan Özgür Yurtsever Hareketi’nin (ÖYH) hükümetin içinde yer alacağı tahmininde bulunuluyor. ÖYH, daha önce olduğu gibi Mikati’yi destekleyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde galibiyeti garanti etmek istiyor. ÖYH milletvekillerinden Simon Ebi Remya, siyasi ağırlıklı bir hükümetin oluşturulması gerektiğini savundu. Remya yaptığı basın açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Biz siyasi güçlerin ağırlıklı olarak içinde yer bulacağı bir hükümetin kurulmasını savunuyoruz. Çünkü siyasi bir krizin içindeyiz. Uzmanlara olan saygımla birlikte bu sürecin teknokrat bir hükümetin aşabileceği bir süreç olmadığını düşünüyoruz. Hükümetin kurulmasında geniş çaplı bir uzlaşı sağlanmalı ve ülkede siyasal istikrarın oluşması için bir fikir birliği bulunmalı.”
Demokratik Buluşma Bloğu lideri Milletvekili Hadi ebu’l Hasan da bloğunun hükümette doğrudan yer almayacağını ancak Dürzi toplumunun anayasa uyarınca hükümette temsil edilmesinin zorunlu olduğunu söylemişti. Lübnan Kuvvetleri ise bir kez daha hükümette yer almayacağını deklare etti. Lübnan Kuvvetleri’nden kaynaklar, partinin asla hükümet içinde yer almayacağını belirterek iki ay sonra gerçekleştirilecek cumhurbaşkanı seçiminin ardından yeni bir başbakan adayının hükümeti kurmakla görevlendirilmesini beklediklerini söylediler. Aynı kaynaklar, ‘geçiş sürecinde’ çelişkili bir siyaset izlemeyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanacaklarını, ardından da hükümet kurulması aşamasında yer alabileceklerini aktardılar. Onlarca yıldır ülkede görev alan hükümetlerin başarısızlığının kanıtlandığını öne süren kaynaklar, ‘kurtuluş aşamasında’ rol almak istediklerini beyan ettiler.  
Diğer yandan Şii İkili’nin (Hizbullah-Emel) yeni hükümetin içinde yer almalarına kesin gözüyle bakılıyor. Şii İkili içindeki kaynaklar Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmede bulundular:
“Hükümetin bir an önce kurulması acil bir meseledir. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce hükümetin kurulacağını düşünüyoruz. Hükümetin yapısı nasıl olursa olsun ülke daha az zarar görsün diye Hizbullah ve Emel hareketleri hükümetin içinde yer alacaktır. Bu süreçte hükümetin kurulmasının engellenmesi ülkenin çıkarına değildir.”  
Hizbullah’ın Meclis grup Başkanı Muhammed Raad dün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Hükümeti kurma görevi iletildi. Şimdi de vakit kaybetmeksizin hükümetin kurulması gerekiyor. Ülkede çözülmesi gereken öncelikli sorunlar var. Bu sorunları çözebilecek bir hükümet oluşturulmalı.”



Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.