Mavi Beyaz İttifakı lideri Gantz, seçimlerde Yeni Umut Partisi lideri Gideon Saar ile ittifak kurmak için kolları sıvadı

Bennett, Parlamentonun feshedilmesinin onaylandığı Knesset oturumunda Lapid ve Gantz ile konuşuyor (DPA)
Bennett, Parlamentonun feshedilmesinin onaylandığı Knesset oturumunda Lapid ve Gantz ile konuşuyor (DPA)
TT

Mavi Beyaz İttifakı lideri Gantz, seçimlerde Yeni Umut Partisi lideri Gideon Saar ile ittifak kurmak için kolları sıvadı

Bennett, Parlamentonun feshedilmesinin onaylandığı Knesset oturumunda Lapid ve Gantz ile konuşuyor (DPA)
Bennett, Parlamentonun feshedilmesinin onaylandığı Knesset oturumunda Lapid ve Gantz ile konuşuyor (DPA)

Mavi Beyaz İttifakı lideri Savunma Bakanı Benny Gantz ve Yeni Umut Partisi lideri Adalet Bakanı Gideon Saar, yaklaşmakta olan İsrail seçimlerinde ittifak yapma konusunda görüşmelerde bulunuyor.
İsrail "Kanal 12" tarafından yayınlanan bir haberde, Gantz ve Saar arasındaki temasların yeni olmadığı ve mevcut ittifak içindeki kriz nedeniyle Nisan ayında başladığı ifade edildi.
Mevcut hükümetin partileri arasındaki ittifaklar, muhalefet ve Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu'yu devirebilecek bir cephe oluşturmanın parçası.
Saar, Knesset'i feshedip seçimlere gitmenin, Netanyahu'nun iktidara dönmesini ve devleti kendi menfaati doğrultusunda kullanmasını engellemeyi amaçladığını söyledi.
Gantz, bu seçimlerde yapılması gerekenin “sistemin ve resmi kurumların meşruiyetini korumak” olduğunu söyledi. Gantz, “Bir yanda Netanyahu bloğuna tabi Itamar Ben-Gvir liderliğindeki aşırılık yanlısı partiler var. Diğer yanda devletin liderleri ve sağdan ve soldan partilerin yer aldığı geniş bir birlik hükümeti var; ki bu İsrail için doğru seçenek” diye konuştu.
Diğer yandan İsrail’deki Filistinli liderler, "Ortak Arap Listesi" ile "Birleşik Arap Listesi’ni" yeniden birleştirmek için temaslar ve görüşmeler yapmaya başladılar.
Arapça yayın yapan İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, bu temasların iki listeden birinin seçim barajını geçememesi endişesi üzerine başladığını ileri sürdü. Kaynaklar, "Birleşik Arap Listesi’nin" şu anda önümüzdeki seçimlerde yarışmak üzere "Ortak Arap Listesi" ile aynı listeye katılma konusunda hevesli olmadığını belirtti.
İsrail İçişleri Bakanı Ayelet Şaked, hükümetin feshedilmesinden bu yana ilk kez Başbakan Naftali Bennett ile bir araya geldi. Şaked, "Alternatif bir hükümet kurma şansı sıfır ve seçim yolundayız. Bennett'in aday olmaması halinde Yamina Partisi çatısı altında seçimlerde aday olacağım” ifadelerini kullandı.
İsrail 2019'dan bu yana beşinci seçim turuna hazırlanırken, kamuoyu yoklamaları, iki rakip siyasi bloğun hâlâ bir açmazla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Önceki seçimlerde de durum aynıydı, ancak Netanyahu'ya sadık partilerin 2021 seçimlerinde elde ettiklerinden çok daha iyi sonuçlar elde etmeleri bekleniyor.
Kamuoyu yoklamaları, siyasi partiler ve ittifaklar havuzunda önümüzdeki aylarda herhangi bir değişiklik olmadığı varsayıldığında ne mevcut koalisyonun ne de Binyamin Netanyahu liderliğindeki sağcı dini muhalefet bloğunun Knesset'teki 120 sandalyenin 61'ini alarak çoğunluğu elde edemeyeceğini tahmin ediyor.
İsrail Yayın Kurumu Kan, Netanyahu'nun bloğunun Knesset'te 60, koalisyon partilerinin ise 54 sandalye kazanmasını bekliyor.
Kanal 12’nin kamuoyu yoklaması, iki bloğun 59'a 56 şeklinde bölünmesini beklerken, Kanal 13’ün kamuoyu yoklaması iki bloğun 59'a 55 şeklinde bölünmesini bekliyor. Koltukların geri kalanı, her iki bloğu da desteklemeyen Arap çoğunluklu "Ortak Arap Listesi’ne" gidecek.
Yakın tarihli bir Kanal 12 anketi, partilerin şu şekilde sandalye kazanacağını ortaya koydu: Likud 35, Yesh Atid 20, Mavi Beyaz 9, Dini Siyonizm 9, Şas 8, Birleşik Tevrat Yahudiliği 7, İşçi Partisi 6, Ortak Arap Listesi 5, İsrail Evimiz 5, Birleşik Arap Listesi 4, Yamina 4, Meretz 4, Yeni Umut 4.
Kanal 13 tarafından yapılan ankete göre partilerin meclisteki sandalye dağılımı şu şekilde: Likud 35, Yesh Atid 22, Dini Siyonizm 9, Şas 8, Birleşik Tevrat Yahudiliği 7, Mavi Beyaz 7, Ortak Arap Listesi 6, İşçi Partisi 5, İsrail Evimiz 5, Birleşik Arap Listesi 4, Yamina 4, Meretz 4, Yeni Umut 4.
Kan tarafından yapılan ankete göre ise partilerin meclisteki sandalye dağılımı şu şekilde: Likud 36, Yesh Atid 21, Mavi Beyaz 9, Dini Siyonizm 9, Şas 8, Birleşik Tevrat Yahudiliği 7, İşçi Partisi 6, Ortak Arap Listesi 6, Yamina 5, İsrail Evimiz 5, Yeni Umut 4, Birleşik Arap Listesi 4. Kan’ın anketine göre, Meretz Partisi’nin ise seçim barajını geçmesi beklenmiyor.



Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
TT

Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)

İranlı muhalif yönetmen Cafer Penahi, Cannes Film Festivali'nin en büyük ödülü Altın Palmiye'nin bu yılki kazananı oldu.

Penahi, İran hükümeti tarafından hapse atıldığı dönemde yaşadıklarından ilham alan Yek Tasadef Sadeh (Sadece Bir Kazaydı) adlı filmiyle bu ödüle layık görüldü. Film, 2023'te cezaevinden tahliye edilmesinin ardından çektiği ilk yapım olma özelliğini taşıyor. Yönetmen, yasaklara rağmen yıllardır film çekmeye devam ediyordu.

En kişisel filmi 

Penahi'nin şimdiye kadarki en kişisel filmi diye nitelendirilen İran-Fransa-Lüksemburg ortak yapımı Sadece Bir Kazaydı, cezaevinde işkenceye maruz kalan 5 karakterin, kendilerine bu işkenceyi yapan kişiyi teşhis ettiğine inanmasıyla gelişen olayları konu alıyor.

Geçen hafta yaptığı açıklamada Penahi, "İlk kez hapse girdiğimde hücremde tek başımaydım. Beni gözleri bağlı şekilde, önümde bir duvarın olduğu ve arkamdan bir sesin geldiği o yere götürürlerdi. Saatlerce süren sorgularda, o adamın sesini dinleyerek onun kim olduğunu hayal ederdim. Bir gün bu sesi bir filmde ya da yazıda yeniden var edeceğimi biliyordum" dedi.

Altın Palmiye'yi aldıktan sonra ailesine ve çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Penahi, "Şu an tüm İranlılara, farklı görüşte olan herkese bir şey söylemek istiyorum. Bütün sorunlarımızı ve fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakalım. En önemli şey ülkemiz ve onun özgürlüğüdür" ifadelerini kullandı.

Oscar yarışına katılabilir mi?

Bu zafer, Amerikan yapım ve dağıtım şirketi Neon için de art arda 6. Cannes zaferi anlamına geliyor. Stüdyo, daha önce Anora, Bir Düşüşün Anatomisi (Anatomy of a Fall), Hüzün Üçgeni (Triangle of Sadness), Titane ve Oscar'da büyük başarı yakalayan Parazit (Gisaengchung) filmleriyle Altın Palmiye'yi kazanmıştı.

Penahi'nin Cannes'daki bu büyük zaferi sonrası, birçok sinema çevresinde "Bu film Oscar yarışına katılabilir mi?" sorusu gündeme geldi. Son yıllardaki Cannes birincilerinin Oscar'da da ses getirmesi bu beklentiyi güçlendiriyor. Ancak İran yönetiminin, Penahi'nin ödüllü dramasını En İyi Uluslararası Film kategorisinde aday göstermek üzere Oscar'a göndermesi pek olası görünmüyor.

Penahi'nin ülkesindeki antidemokratik baskılara karşı açık tavrı ve filmde İran ceza sistemiyle ilgili sert eleştiriler, resmi kurumların böyle bir adım atmasını neredeyse imkansız kılıyor.

"İnsanlık adına güçlü bir söz"

Deadline eleştirmeni Pete Hammond tarafından "insanlık adına güçlü bir söz" diye tanımlanan film, haksız yere hapse atılmış işçi sınıfı karakterlerin kendilerine işkence eden gardiyana karşı intikam arayışını anlatıyor.

İran, geçmişte Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin) ve Satıcı (Forooshande) filmleriyle yönetmen Asgar Ferhadi'ye iki Oscar kazandırmıştı. 

Muhalif yönetmenler İran'ın Oscar aday belirleme sürecinde hiçbir zaman değerlendirmeye alınmıyor. Geçen yıl Cannes'da Jüri Özel Ödülü'nü kazanan Kutsal İncirin Tohumu'nun (Dane-ye anjir-e ma'abed) yönetmeni Muhammed Resulof, Oscar yarışına Almanya adına katılmıştı. 

Fransa ihtimali

Penahi'nin filminin Fransa tarafından aday gösterilmesiyse pek mümkün görünmüyor. Çünkü Fransa'da bu kategori için yarışan çok sayıda güçlü yapım var ve bu hakkın Fransızca olmayan bir filme ayrılması zor. Yapımcılar arasında Lüksemburg merkezli Bidibul Productions'ın da olması ise farklı bir seçenek yaratabilir.

Ayrıca Akademi'nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin mülteci sporcular için oluşturduğu özel takım benzeri, sürgündeki sinemacılara özel bir En İyi Uluslararası Film kategorisi oluşturması gerektiği de tartışılıyor.

Her ne kadar Penahi, Paris'te yaşayan kızının yanında yaşamayı düşünmediğini, ülkesini terk etmek istemediğini daha önce açıklamış olsa da Sadece Bir Kazaydı'nın ödül sezonunda önemli yapımlardan biri olacağı şimdiden konuşuluyor.

Independent Türkçe, Deadline, Guardian