Rusya'nın Suriye'nin güneyinde bıraktığı boşluk, bölgeyi yeniden İran için bir rekabet alanına dönüştürdü

Rus güçlerinin 2021'de Dera el-Beled’de bulundukları bir sırada (Şarku’l Avsat)
Rus güçlerinin 2021'de Dera el-Beled’de bulundukları bir sırada (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya'nın Suriye'nin güneyinde bıraktığı boşluk, bölgeyi yeniden İran için bir rekabet alanına dönüştürdü

Rus güçlerinin 2021'de Dera el-Beled’de bulundukları bir sırada (Şarku’l Avsat)
Rus güçlerinin 2021'de Dera el-Beled’de bulundukları bir sırada (Şarku’l Avsat)

Suriye'nin güneyinde yer alan Dera, Kuneytire ve es-Suveyda’da kötüleşen güvenlik ve ekonomik durum, yapılan uzlaşı anlaşmalarına ve silahların toplandığı iddialarına rağmen bölgede istikrarsızlığı artırmaya elverişli bir ortam oluşturuyor. Bölge, ülkeler arasında bir rekabet alanı ve Suriye dışındaki konularda dahi bir uzlaşı konusu haline geldi.
Suriye'nin güneyinde 2018 yılında Rusya, ABD ve İsrail arasında yapılan mutabakatlar sonucunda, Suriye rejiminin Rusya’nın himayesinde güney bölgesi üzerindeki kontrolünü yeniden kazanması karşılığında İran ve Hizbullah’a bağlı askeri oluşumların bölgeden çıkarılmasına ilkesine dayanan uzlaşı anlaşmaları yapıldı. Tahran, o dönem nükleer programı nedeniyle Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması yönünde oy kullanmasına ihtiyaç duyduğu için bu ilkeyi kabul etmek zorunda kaldı.
Dera'daki müzakere komitelerinin bir üyesi, güvenlik nedeniyle kimliğinin açıklanmaması şartıyla Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Savaşta hem insan gücü hem de mali açıdan Suriye rejimini destekleyen İran'ın, Suriye'de savaşa devam ettiğini düşünmek gayet doğal. Rusya'nın güney illerinde öncülük ettiği uzlaşı anlaşmalarından tatmin olmasa da bunu dışarıya yansıtmadı. Bölgeyi Rusya'ya terk etti. Bu da Rusya'nın çıkarınaydı. Bu süre zarfında güney bölgesindeki askeri kararlara müdahale etmek için askeri kollarını Suriye rejimi güçleri arasına yerleştirmek ya da Suriye rejiminin askeri çatısı altında konuşlandırmak gibi Rusya'yı kızdırmayacak yumuşak yöntemlerin benimsedi ve stratejisinde ayarlamalar yaparak daha sonra geri dönmek için bölgeden çekiliyormuş ya da fiilen çekilmiş gibi davrandı. Bu da Rusya’nın bölgedeki uzlaşı anlaşmalarının yenilemesinin nedenini açıklıyor. Rusya’ya göre böylece bölge sakinlerinin, haklarında soruşturma açılması korkusuyla İran yanlısı gruplara katılmak ya da bu tür gruplar kurmak için bahaneleri olmayacaktı.”
İran, bu yaklaşımı sürdürdü ve Suriye toplumunun yaşadığı yoksulluk çerçevesinde Suriye'nin güneyinde ve tamamında kötüleşen ekonomik durum üzerinden ilerlemeye başladı. Özellikle İran ve Hizbullah gruplarının Suriye'de etkili olduklarının ve kötüleşen ekonomik durumun mali getirisinden dolayı uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımının artmasında etken olduğunun ortaya çıkması nedeniyle bu durumu kendisine yakın gruplar oluşturmak ve otoriter avantajlara, kontrole ve silahlara sahip bölge sakinlerini bu gruplara dahil etmek için mevcut durumu kötüye kullanmasından korkuluyor.
İran ve bölgedeki vekilleri, şuan Ukrayna savaşıyla meşgul olan ve askerlerini Suriye’den Ukrayna’ya nakleden Rusya'dan uzakta, Suriye'nin güneyinde mevzilenmesini kolaylaştıracak her türlü gelişmeyi istismar etmeye çalışıyor. Dördüncü Zırhlı Tümeni, son günlerde Suriye'nin güneyinde arananlar ya da askeri güce talip olanlardan gruplar veya gönüllüler oluşturmaya çalıştı. Muhalif Havran Ahrar Topluluğu tarafından yayınlanan bir rapora göre İran destekli Dördüncü Zırhlı Tümeni, silah altına alabileceği adamlar bulmak amacıyla sakinlerinden bölgeye daha fazla geri dönüş sağlamak için çalışıyor. Bu doğrultuda, bölgedeki silahlı grupların liderlerine zorunlu askerlik hizmeti için arananlara ve güvenlik servislerinin arananlar listesindeki isimlere kapılarını açmaları talimatını verdi.
Havran Ahrar Topluluğu’na göre silah altına alma sürecinin amacı, Dördüncü Zırhlı Tümen'in yeniden bölgede faaliyetlerine başlaması ve orada eğitim merkezleri kurmasına yönelik ve bu da Dördüncü Zırhlı Tümen'e bağlı güvenlik şubesinin bölgede yeniden çalışmalarına başlayacağı anlamına geliyor.
İran’ın bölgedeki eğilimi karşısında Rusya'nın tepkilerine gelince Rus askeri polisi, son zamanlarda Yermuk Havzası ve Ürdün sınır şeridinde, Askeri Güvenlik Şubesi ve Beşinci Kolordu'ya bağlı Sekizinci Tugay ile yerel gönüllüler eşliğinde devriyelere başladı. Rusya, bu devriyelerle halka bölgede kalmaya devam edeceğine dair güvence verdi ve sınır muhafızlarına kaçakçılık ve kaçakçılarla mücadele talimatı verdi. Rusya, halen aranan kişilerin toplanarak yeni uzlaşı anlaşmaları yapılması için de uzlaştı.
Rus devrileri ayrıca Busra eş-Şam'daki bazı bölgelere ve es-Suveyda'nın güneyindeki Zibin beldesinde insani yardımlar dağıtarak Ürdün ile Suriye arasındaki Nasib (Cabir) Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezdiler.
Rus askeri polisi, Suriye’nin güneyinde 2018 yılında uzlaşı anlaşmalarının başladığı sırada Rus güçleri tarafından bazıları muhalif olan ve Rusya’nın kontrolündeki bir oluşuma katılmak karşılığında silahlarına ve adamlarına dokunulmayan gruplardan oluşturulan Sekizinci Tugay’ın komutanlarıyla Busra eş-Şam’da bir toplantı gerçekleştirdi.
Dera'daki aktivistler, bölgede muhalif gruplar olduğunu ve şuan Rusya’nın uzlaşı projesiadına çalıştıklarını söylediler. Rusya tarafından İran tekliflerine karşı bölgenin gençlerini kazanmak için bir takım alternatifler öne sürüldüğünü söyleyen aktivistlere göre söz konusu muhalif grupların bazıları ya Busra eş-Şam'daki Sekizinci Tugay’a katıldılar ya da Dera'nın doğu ve batı kırsalındaki bazı köylerde konuşlu Suriye rejiminin askeri güvenlik birimiyle çalışmaya başladılar. Ancak Suriye rejiminin Haziran 2021'de Dera el-Beled’i işgal etmeye kalkışması ve 2018 yılında yapılan uzlaşı anlaşmasının uygulandığı bölgelerde yeni uzlaşılar yapmaya başlamasıyla Rusya’nın güneyde olmayacağının sinyalleri bir yıl önceden alınmaya başlamıştı. İkinci uzlaşı anlaşmalarının yapılmasının ardından Rusya’nın Suriye'nin güneyindeki rolü eskisi gibi olmadı. Hatta bu durum, Rusya'nın oluşturduğu grupların yetkilerini azalttı ve ikinci uzlaşı anlaşmaları yapılır yapılmaz Suriye rejimi güçlerinin iradesine karşı bölgede patlak veren olaylardan uzaklaşmasına neden oldu. Rusya'nın bu yokluğu, İran ve vekillerinin bölgede yeni bir pozisyon araması için bir fırsat tanıdı.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.