Hamsterların neden öldüğü ortaya çıktı

Yeni araştırmaya göre, ailelerin sevilen evcil hayvanları, şaşırtıcı derecede korkunç çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle ölüyor

Varlığını sorgulayan evcil bir hamster (Royal Veterinary College)
Varlığını sorgulayan evcil bir hamster (Royal Veterinary College)
TT

Hamsterların neden öldüğü ortaya çıktı

Varlığını sorgulayan evcil bir hamster (Royal Veterinary College)
Varlığını sorgulayan evcil bir hamster (Royal Veterinary College)

Hamsterlar dünyadaki en popüler evcil hayvanlar arasında. Genellikle çocuklara veriliyorlar çünkü sevimliler, bakımları kolay, asla hoş görüldüklerinden fazla kalmıyorlar ve ailelere bir köpek ya da kedi yavrusu gibi daha büyük, daha talepkar bir hayvanı sahiplenmeye hazırlayan, bağlılık ve sorumluluğa dair değerli dersler veriyorlar.
Bu küçük kemirgenler, günlerini çarklarında dönerek veya plastik borudan yapılma ayrıntılı labirentlerde dolaşarak geçirmekten son derece memnun ve taze talaş, içme suyu ve tohum karışımıyla beslendikleri sürece nadiren şikayet ediyor.
Ancak şimdiye kadar, sağlık ve esenliklerine yönelik tehditlere dair nispeten az araştırma yapıldı; bu nedenle ani ölümleri ya da bir veterinerin ölümcül hastalık teşhisi koyması hassas genç sahiplerini acı bir şokla karşı karşıya bırakabiliyor.
Royal Veterinary College'ın (RVC) perşembe günü bulguları yayımlanan yeni VetCompass çalışmasında, ailelerin evcil hayvanlarının kaçınılmaz ölümüne daha hazırlıklı olabilmeleri amacıyla, bayağı hamsterı (Latince ismi C. cricetus olan ve Avrupa hamsterı diye de bilinen tür -ed.n.) tam olarak neyin hasta ettiğine dair daha fazla bilgi edinmeye çalışıldı. Bu, hayvanların yırtıcılara karşı zayıflıklarını göstermekten kaçınmak için genellikle kendilerinin de saklamayı tercih ettiği bir şey.
Söz konusu canlıların ortalama ömrünün sadece 1,75 yıl veya 21 ay olduğu göz önüne alındığında, sonları er ya da geç geliyor.
Bu çalışma ise türünün bugüne kadar dünyanın herhangi bir yerinde yapılan en büyüğüydü. Bilim insanları neredeyse 4 bin hamsterdan oluşan rastgele bir örneklemin anonimleştirilmiş klinik kayıtlarını inceledi. Suriye ya da altın hamsterı diye bilinen tür, örneklemin yüzde 73,5'ini oluştururken, onu Djungarian hamster veya kış beyaz cücesi diye bilinen tür (yüzde 13,8) ve Roborovski hamsterı (yüzde 6,4) izledi.
Araştırmacılar verileri hayvanlardaki en yaygın ölüm nedenlerini belirlemek için kullandı ve açıkçası buldukları cevaplar epey rahatsız ediciydi.
En olası ölümcül rahatsızlığın, "ıslak kuyruk" diye bilinen, kulağa hoş gelmeyen bir hastalık olduğu ortaya çıktı. Bu bakteriyel enfeksiyona genellikle yaşam koşullarından veya görülen muameleden memnuniyetsizlikle ilişkilendirilen stres yol açıyordu ve enfeksiyon, incelenen hamsterların yüzde 7,33'ünün ishal kaynaklı dehidrasyondan ölmesine neden oluyordu.
Muhtemelen daha da kötü olanı ikinci sıradaydı: Diğer hamsterlarla bölge koruma kavgalarından kaynaklanan ısırık yaralanmalarının neden olduğu ölümler, vakaların yüzde 5,88'ini oluşturuyordu.
Belki de bu tüylü küçük savaş ağaları o kadar da sevimli değildir.
İlk beş şöyle tamamlandı: Aşırı uzayan tırnaklar (yüzde 4,13), aşırı büyümüş ön dişler (yüzde 3,98) ve travmatik yaralanma (yüzde 3,8). Hepsi de aynı derecede tatsız ölüm şekilleriydi.
RVC'de evcil hayvan epidemiyolojisi doçenti ve makalenin başyazarı Dr. Dan O’Neill şunları söyledi:
"Ebeveynler artık çocuklarına hamsterlarının ne kadar yaşayabileceği ve bu sevimli küçük yaratıkların sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken en yaygın koşullar hakkında gerçekçi beklentiler sunabilir."



Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
TT

Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, 14. yüzyıl İtalyası'nda geçen mini diziye adeta bağımlı oldu. Absürt karakterleri ve "kahkahalar attıran" senaryosuyla büyük övgü toplayan The Decameron, kara mizah sevenler için tam bir hazine.

Dizi, Giovanni Boccaccio'nun 14. yüzyılda kaleme aldığı aynı adlı kısa öykü antolojisinden esinleniyor. Tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan Kara Ölüm döneminde geçen hikayede, zengin bir ailenin hayatta kalma çabası mizah dolu bir dille anlatılıyor. Eser daha önce 1971'de sıradışı İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini tarafından beyazperdeye uyarlanmıştı. 

Hikaye, bir grup asilzade ve hizmetlinin vebadan kaçmak için bir şatoya sığınmasını konu alıyor. Ancak lüks hayatları kısa sürede kaosa dönüşüyor. 

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'a göre The Decameron, "tuhaf ama eğlenceli bir mini dizi." 

İncelemede şu ifadelere yer veriliyor: 

Absürt ve keyifli yapısıyla insan doğasının karanlık yanlarını araştırırken bile hafif kalmayı başarıyor. Veba salgınının ortasında karakterlerin hayatta kalmak ve bunu hak ettiklerini ispat etmek için verdikleri mücadeleyi izliyoruz. Ortaya hem karanlık hem komik bir tablo çıkıyor.

Bir izleyici ise diziyi şöyle tanımlıyor: 

700 yıllık bir kitaba dayansa da The Decameron bana taptaze ve ilgi çekici geldi. Konu ve karakterler 1300'lere sadık kalsa da sıkıcı değil. Karakterler kesinlikle absürt ama bu da onların cazibesinin bir parçası.

2024'te yayına giren dizinin oyuncu kadrosu da dikkat çekici. Netflix'in sevilen yapımlarından Sex Education'dan tanıdığımız Tanya Reynolds, HBO'nun Girls dizisindeki Shoshanna karakteriyle bilinen Zosia Mamet, Saoirse-Monica ve Amar Chadha-Patel başrolleri paylaşıyor.

Bazı izleyiciler kara komedideki karakterleri "dengesiz ama eğlenceli" diye tanımlıyor. Bir yorumda şu ifadelere yer veriliyor: 

Dönem dizisi deyince akla gelen tüm klişe komedi ve romantizm kalıplarını yıkan bir yapım. Politik gündemlere saplanmadan sadece oyunculukların keyfini çıkarmanızı sağlıyor. Yönü belli olmayan hikayelerle dolu olması bile onu son derece eğlenceli kılıyor.

Başka bir izleyici ise şöyle diyor: 

The Decameron, karanlık mizahıyla süslenmiş, insan doğasına dair çıplak gerçekleri gözler önüne seren çarpıcı bir dönem anlatısı.

Yönetmen koltuğunda daha önce Teenage Bounty Hunters'la platformda başarı yakalayan Kathleen Jordan'ın oturduğu dizi, yalnızca 8 bölümden oluşuyor ve Boccaccio'nun özgün eserine sadık kalarak noktalanıyor. 

Eğer bu çok konuşulan dizinin nasıl ilerlediğini merak ediyorsanız, The Decameron’un tüm bölümleri Netflix’te yayında.

Independent Türkçe, Express, Mirror