Libya’da rakip taraflar, uluslararası diyalog ve seçim çağrısını memnuniyetle karşıladı

Fethi Başağa’nın uluslararası diyalog ve seçim çağrısı konusunda fikir birliğini artırmak için kabinesinde değişikliğe gitmeye hazır olduğuna dair bilgiler sızdırıldı

Dibeybe, Misrata’daki Serbest Bölge hazırlıklarının ilk etabının tamamlanması vesilesiyle düzenlenen törene katıldı (UBH)
Dibeybe, Misrata’daki Serbest Bölge hazırlıklarının ilk etabının tamamlanması vesilesiyle düzenlenen törene katıldı (UBH)
TT

Libya’da rakip taraflar, uluslararası diyalog ve seçim çağrısını memnuniyetle karşıladı

Dibeybe, Misrata’daki Serbest Bölge hazırlıklarının ilk etabının tamamlanması vesilesiyle düzenlenen törene katıldı (UBH)
Dibeybe, Misrata’daki Serbest Bölge hazırlıklarının ilk etabının tamamlanması vesilesiyle düzenlenen törene katıldı (UBH)

Libya’da iktidar için rekabet eden geçici Ulusal Birlikte Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, başta ABD olmak üzere beş Batılı ülke tarafından yayınlanan ortak bildiriden duydukları memnuniyetli dile getirdiler. Ancak her ikisi de Batılı beş ülke tarafından yapılan ortak açıklamayı, aralarında mücadele verdikleri ‘meşruiyet sorunu’ tartışmasını çözmese de her biri bu açıklamayı kendi lehine ve diğerinin aleyhine yorumlamaya çalıştı.
UBH Başbakanı Dibeybe, Cuma akşamı Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD tarafından yapılan ortak açıklamaya ilişkin yorumunda, “Şiddeti, iktidarın zorla ele geçirilmesini ve herhangi bir paralel yapının yaratılmasını reddeden pozisyonlarıyla uyumlu bir açıklama” ifadelerini kullandı. Açıklamanın, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesiyle ilgili anayasal çerçevenin oluşturulmasını öngören siyasi anlaşmadaki taahhütlere uygun olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) Libyalı tarafların çalışmalarının devamlılığı sorununu çözen tutumuna da uymasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Dibeybe,  kamu harcamalarıyla ilgili açıklama ve şeffaflık politikasını sürdürme taahhüdünün yanı sıra bunun için net bir ulusal mekanizma olması gerektiğini bir kez daha yineledi.
Dibeybe dün, UBH’nin çalışmalarına devam edebilmesine yönelik gibi görünen bir adım atarak ülkenin batısındaki Misrata şehrinde Serbest Bölge için altyapı projesinin ilk etabının açılışını yaptı. Yine Misrata’da önceki gün bir avmde çıkan yangının neden olduğu hasarı yerinde inceledi.
Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa ise Batılı ülkelerin ortak açıklamasında, özellikle ülke genelinde seçimlerin yapılmasını sağlayacak birleşik bir hükümet çağrısı yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Twitter üzerinden açıklama yapan Başağa, “Libya’yı yeniden inşa etmek ve mümkün olan en kısa sürede ulusal seçimlere taşımak için bu ülkelerin (Batılı beş ülke) yanı sıra tüm dost Arap ve Afrika ülkeleri ile birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.
Başağa'nın yardımcıları dün Libya basınına, Başağa’nın içeride ve dışarıda siyasi fikir birliğini artırmak amacıyla TM’nin güvenoyu ve seçimleri başlatma kararıyla çelişmeyecek şekilde kabinesinde değişiklik yapmaya hazır olduğu hakkında bilgi sızdırdılar.
ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere hükümetleri, ABD ve İngiltere Dışişleri Bakanlıkları tarafından yayınlanan ortak bir bildiride, TM ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ortak komitesinin, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından düzenlenen Mısır’ın başkenti Kahire'deki görüşmelerde şimdiye kadar kaydedilen ilerlemeden duydukları memnuniyeti dile getirirken BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams ile UNSMIL’in çalışmalarını takdir ettiler.
Açıklamada, TM ve DYK başkanlarına, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin bir an önce gerçek, şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde yapılabilmesi için seçimlerin anayasal çerçevesinin oluşturulması çağırısı yapılırken Libya Siyasi Diyalog Forumu’ndan (LSDF) çıkan yol haritasında, geçiş döneminin (geçtiğimiz yıl) 24 Aralık'ta cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması şartıyla 22 Haziran'da sona erdiğinin belirtildiği hatırlatıldı.
Söz konusu seçimleri ülke genelinde, diyalog ve çözüm yoluyla mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirebilecek birleşik bir hükümete ihtiyaç duyulduğu vurgulanan açıklamada, paralel kurumların kurulması, iktidarın zorla ele geçirilmesi ya da yönetimin meşru ve şeffaf bir süreçle oluşturulacak yeni bir yürütme organına barışçıl bir şekilde devredilmesine karşı koyulması gibi Libya'da şiddete ve daha fazla bölünmeye yol açabilecek adımlar atılmasına şiddetle karşı olunduğu belirtildi.
Şiddetin, şiddete teşvikin ve nefret söyleminin haksız ve kabul edilemez olduğu ifade edilen açıklamada, halen 23 Ekim 2020 tarihli ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasının beklendiği belirtilerek Libyalı liderlere, iktidar ile ilgili mevcut çıkmazı kırmaları ve seçimler için bir yol haritası üzerinde anlaşmaları için UNSMIL’in iyi niyetleri aracılığıyla müzakerelere yapıcı bir şekilde katılmaları çağrısında bulunuldu.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.