Ürdün Kralı, Filistin Devlet Başkanı ile Knesset’in feshedilmesinin barış beklentilerine yansımaları hakkında görüştü

Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
TT

Ürdün Kralı, Filistin Devlet Başkanı ile Knesset’in feshedilmesinin barış beklentilerine yansımaları hakkında görüştü

Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile başkent Amman’daki Hüseyniye Sarayı’nda bir araya geldi.
Ürdün Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede İsrail Parlamentosu Knesset’in feshedilmesinin ardından İsrail’de yaşanan son gelişmeler ve bunların barış beklentilerine yansımaları ile bölgesel gelişmeler ele alındı.
İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in hükümet koalisyonunun artık geçerli olmadığını iddia etmesinin ardından, Knesset’in feshedilmesine ve ülkenin son 4 yılda beşinci kez sandığa gitmesine karar verildi.
Kral Abdullah, ülkesinin ABD ile sürekli temas halinde olduğunu söyleyerek, “Ürdün, Filistin meselesini ABD Başkanı Joe Biden’ın önümüzdeki ay bölgeye yapacağı ziyaret gündeminin ilk sırasına koymak için çalışıyor” dedi.
Biden, Mısır, Irak ve Ürdün’ün de katılımıyla düzenlenecek Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’ne (KİK) katılmak amacıyla 13-16 Temmuz günleri arasında Ortadoğu’yu ziyaret edecek.
Biden bu bağlamda, Suudi Arabistan’ın Cidde şehrini ziyaret ederek zirveye katılacak.
Kral Abdullah, Abbas ile görüşmesinde, “Ürdün, Mısır, Irak ve KİK ülkelerinin yer alacağı Cidde’deki zirveye katılımı sırasında, Filistin halkının haklarını ve davasını destekleyecek” ifadelerini kullandı.
Kral, Filistin davasını Filistin halkının çıkarlarına hizmet edecek şekilde çözme çabalarında ilerleme kaydedilmeden bölgesel ekonomik işbirliğinde ilerleme sağlanamayacağını yineledi.
Ürdün Kralı, “Ürdün, Filistin halkının ve davasının her zaman ve sonsuza kadar yanındadır ve hiçbir şey Filistin davasından daha önemli değildir” dedi.
Filistin-İsrail çatışmasını sona erdirmenin tek yolunun, başkenti Doğu Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırlarında, bağımsız, egemen ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulmasını garanti eden iki devletli çözüm olduğunu vurguladı.
Kral Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı, gelecekte müzakerelerin yeniden başlamasının yolunu açmak için şu anda atılması gereken adımın, İsrail’in tek taraflı eylemlerini durdurmak olduğunu vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan eski Başkan Donald Trump döneminde kapatılan, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan ABD Konsolosluğu’nu yeniden açma sözü vermişti.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.