Türk Lirası, BDDK'nın kararı sonrası değer kazandı

Dolar/TL kurunda BDDK'nın TL ticari kredi kullanımına ilişkin getirilen yeni koşul sonrasında Cuma akşamı görülen gerileme, haftanın ilk işlem gününde de şekilde devam ediyor

Reuters
Reuters
TT

Türk Lirası, BDDK'nın kararı sonrası değer kazandı

Reuters
Reuters

Türk Lirası, belli bir orandan fazla nakit döviz tutan şirketlerin yeni TL kredi almasını engelleyen kararın ardından cuma akşama kıyasla yüzde 7'ye yakın değer kazanırken, kararın yansımaları bugün izlenecek.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), cuma akşam saatlerinde elinde belirli bir orandan fazla döviz nakdi olan bağımsız denetime tabi şirketlerin bankalardan yeni TL kredi almasını engelleyen bir karar aldı.
BDDK ayrıca dün yaptığı açıklamada, kararın bazı şirketlerin TL kredi kullanıp döviz almasını engellemek için alındığına dikkat çekerek, "Bazı şirketlerin döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir" denildi.
Türkiye'de 2018'den itibaren TL'nin negatif reel getirisi başta olmak üzere pek çok sebepten dolayı bireylerin ve şirketlerin tasarrufları giderek daha fazla oranda dövize kaydı.
TCMB'nin geçen yıl enflasyonda yükselişe rağmen politika faizini düşürmesi ve yüde 70'i aşan enflasyona rağmen politika faizini yılın başından bu yana yüzde 14 seviyesinde koruması yatırımcıların TL'den uzaklaşmasına neden oluyor.
TL, bu gelişmelere paralel olarak geçen yıl yüzde 44, bu yıl ise cuma günü itibarıyla yüzde 22'nin üzerinde değer yitirdi.
Türkiye'nin sert yükselen enerji ithalatına rağmen cari fazla vermesi için şirketlerin daha fazla yatırım yapmasını isteyen ekonomi yönetimi ise buna karşılık olarak liralaşma stratejisi olarak özetlenen bu önlemler bir yandan döviz talebini sınırlamayı, enflasyon karşısında negatif getirisi olan TL'ye olan talebi artırmayı, diğer yandan da TCMB'nin döviz rezervini artırmayı amaçlayan politikalar devreye aldı.
OMG Capital Advisers Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gülkan, yaptığı değerlendirmede döviz pozisyon fazlası bulunan şirketlerin henüz nasıl bir karar alınacağının bilinmediğini, ancak kararın faaliyet koşullarını zorlaştırabileceğini ifade ederek, "Arzu edilen tepki şirketlerin döviz fazlalarını satması gibi duruyor, ancak başka sonuçlar, istenmeyen yan etkileri de olabilir. O şirketler TL'ye de geçebilirler veya o parayı ne için biriktirdilerse başka işler de yapabilirler, hammadde veya menkul kıymet alabilirler" dedi.
Gülkan, son dönemde ani ve kapsamlı düzenleme değişikliklerinin sık sık yapıldığına dikkat çekerek, "Sistemin dayandığı temel taşı merkez bankasının politika faizi. O temel taşını yanlış yerleştirince onun hatalı sonuçlarını düzenlemek için geçtiğimiz haftalarda gördüğümüz ve en son bu karar gibi sıra dışı adımlar atmak gerekiyor" dedi.
Bir bankacı da, TL'de karara ilk tepki olarak değer kazanımı görülebileceğini ancak kalıcı olmasının beklenmediğini ifade ederek, "Bankalar düzenlemeler çerçevesinde davranabilmek için bugün büyük ihtimalle kredi verirken oldukça temkinli olacaklardır. Türkiye spesifik ve gelişen piyasa riskleri göz önüne alındığında TL'deki kazanımların ise kalıcı olduğunu düşünmek için erken" dedi.
Geçen hafta 17.5425 ile 20 Aralık'tan bu yana yeni zirveyi gören dolar/TL cuma günü likit piyasada ilk tepki olarak 17.3580'den 16.6005'e kadar geriledi.
TL bu sabah kazanımlarını artırarak 16.03'e kadar geriledikten sonra 0906'da 16.2510'dan işlem gördü.

Independent Türkçe - Reuters



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.