Mısır'da İran karşıtı zirve iddiasına BAE'den yalanlama

Amerikan basını İsrail, ABD ve Arap ülkelerinin gizlice bir araya geldiğini iddia etti

İran, Zagros Dağları'nın altındaki insansız hava aracı üssünün görüntülerini geçen ay yayımlamıştı (Reuters)
İran, Zagros Dağları'nın altındaki insansız hava aracı üssünün görüntülerini geçen ay yayımlamıştı (Reuters)
TT

Mısır'da İran karşıtı zirve iddiasına BAE'den yalanlama

İran, Zagros Dağları'nın altındaki insansız hava aracı üssünün görüntülerini geçen ay yayımlamıştı (Reuters)
İran, Zagros Dağları'nın altındaki insansız hava aracı üssünün görüntülerini geçen ay yayımlamıştı (Reuters)

ABD'nin İsrail, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'le Mısır'da martta gizli bir zirve düzenlediği iddia edildi. İddia BAE yetkilileri tarafından yalanlandı.
ABD'nin prestijli gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) ABD'li ve Ortadoğu ülkelerinden adını vermeyen yetkililere dayandırdığı özel haberinde, görüşmenin Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde yapıldığı yazıldı. Buna göre ülkelerin askeri yetkilileri, İran'ın gelişen füze ve insansız hava aracı teknolojilerine karşı birlikte nasıl hareket edilebileceğini tartıştı. İddiaya göre, ilk kez bu kadar çok sayıda üst düzey İsrailli ve Arap yetkili, ortak tehdide karşı nasıl savunma yapılabileceğini görüşmek üzere bir araya geldi.
Arap ülkeleri ve İsrail arasında bu tür bir askeri işbirliğinin kurulması, yıllardır düşünülemiyordu. Zira, taraflar arasında başta Filistin sorunu olmak üzere çözüm bekleyen ihtilaflar var. WSJ, İran korkusu, İbrahim Anlaşmaları'yla kurulan siyasi ilişkiler ve ABD Savunma Bakanlığı'nın İsrail'i Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı'nın yetki alanından çıkarıp Merkez Kuvvetler Komutanlığı yetki alanına dahil etmesiyle askeri görüşmelerin gerçekleştiğini savundu.
Habere göre bir diğer faktörse, ABD'nin Çin ve Rusya'yla mücadele etmesi yüzünden Arap ülkelerinin İsrail'in hava savunma teknolojisine ve silahlarına erişme arzusunun doğması.
Konu hakkında bilgisi olduğu iddia edilen kaynaklar, katılımcıların tehdit tespit edildikten sonra hızlı bildirim prosedürleri üzerinde prensipte anlaşmaya vardığını öne sürdü. Bu tür bildirimlerin şimdilik telefon veya bilgisayarla aracılığıyla gönderielceği yazıldı. Öte yandan kaynaklar, bu anlaşmaların bağlayıcı olmadığını vurguladı.
Gazeteye göre, bir sonraki adım, bildirim prosedürlerini bir düzene sokarak ve Ortadoğu liderlerinin işbirliğini genişletmedeki çıkarlarını belirleyerek siyasilerin desteğini almak.
İbrahim Anlaşmaları'ndan önce de İsrail'le diplomatik ilişkisi olan Ürdün ve Mısır, bu ülkeyle halihazırda hava savunmasında işbirliği yapıyor. Ancak WSJ, işbirliğini genişletmenin siyasi arenada zorluklarla karşı karşıya olduğunu yazdı.
İki Arap ülkesinden yetkililer, İsrail'le henüz diplomatik ilişki kurmayan Suudi Arabistan'ın bağları resmileştirene kadar bu ülkeyi içeren hava savunma ittifakını alenen kabul etme ihtimalinin düşük olduğunu vurguladı.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Albay Joe Buccino yaptığı açıklamada Şarm El-Şeyh zirvesini kabul etmedi. Öte yandan Buccino, "ABD kuvvetlerini ve Washington'ın ortaklarını korumak için bölgesel işbirliğini artırmaya, entegre hava ve füze savunma mimarisi geliştirmeye kararlı olduklarını" belirtti:
"İran, Ortadoğu'daki birincil istikrarsızlaştırıcı faktör."
WSJ, BAE haricindeki diğer ülkelerin sözcülerinin yorum yapmadığını bildirdi. BAE'den ise şu açıklama geldi:
BAE, belirli bir ülkeyi hedef alan herhangi bir bölgesel askeri ittifaka veya işbirliğine taraf değil. BAE'nin bu tür bir bölgesel askeri ittifakla ilgili herhangi bir resmi görüşmeden haberi yok.

"Ortadoğu Hava Savunma İttifakı"
Eski ABD Başkanı Donald Trump'la hem damadı hem de başdanışmanı olan Jared Kushner'ın öncülüğünde varılan İbrahim Anlaşmaları'nda Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas ve Sudan yer alıyor. Anlaşmalar kapsamında bu ülkelerin İsrail'le diplomatik ilişki kurmasının adımları atıldı.
İsrail'in ev sahipliğinde 28 Mart'ta düzenlenen Necef Zirvesi'nde de İsrail, Mısır, BAE, Bahreyn ve Fas'ın dışişleri bakanları bir araya gelmişti. Görüşmelerde, bölgesel güvenlik işbirliği tartışılmıştı. Bu anlaşma, operasyonlarda koordinasyon, tehditler hakkında istihbarat alışverişi, heyet ziyaretleri ve ülkelerin hava kuvvetleri arasında ortak eğitimler düzenlenmesini içeriyor.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Arap ülkeleriyle bölgesel hava savunma ittifakı için çalışmaların başladığını 20 Haziran'da duyurmuştu. Gantz, "Ortadoğu Hava Savunma İttifakı" adlı yapıyla İran saldırılarının engellendiğini söylemişti. Birliğe hangi ülkelerin üye olduğu açıklanmamıştı.
 
Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.