Rusya rubleyi kullanarak Ukrayna topraklarına egemenliğini dayatıyor

Ukrayna'daki Berdyansk Dökümhanesi. (AFP)
Ukrayna'daki Berdyansk Dökümhanesi. (AFP)
TT

Rusya rubleyi kullanarak Ukrayna topraklarına egemenliğini dayatıyor

Ukrayna'daki Berdyansk Dökümhanesi. (AFP)
Ukrayna'daki Berdyansk Dökümhanesi. (AFP)

Moskova yönetimi, kontrolü altına aldığı Ukrayna’nın güney topraklarında para birimi rubleyi kullanarak ve ticareti yönlendirerek ekonomik egemenliğini dayatıyor.
Ancak halen 50 çalışanının her sabah Azak Denizi kıyısındaki, Rusya’nın kontrolünü ele geçirdiği Ukrayna şehri Berdyansk’in eteklerinde bulunan bir dökümhaneye gitmeye devam etmelerinden memnun olan dökümhanenin müdürü Alexei Andrusenko için pek fazla değişiklik olmamış gibi görünüyor.
Berdyansk şehri, Rusya’nın askeri saldırısından önce, tarım ve petrol endüstrilerine yönelik üretimiyle Ukraynalı ve uluslararası büyük çelik üreticilerinin gözdesiydi. Ancak şehir, Rusya ordusunun saldırısının ilk haftalarında Ukrayna'nın güneyini dünyadan tecrit etmesinden sonra Rusya ve Belarus’a yönelmek zorunda kaldı.
AFP’nin haberine göre Alexei Andrusenko, Rusya Savunma Bakanlığı tarafından bu erişilmez bölgeye düzenlenen basın turu sırasında kendisine yöneltilen soruya, “Başka bir lojistik zincirimiz yok” yanıtını verdi. Andrusenko, hammaddeler biter bitmez, 10 binden fazla çalışanı bulunan ve 2014 yılından bu yana Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk'ta Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde olan Alchevsk Demir ve Çelik Tesisi ile iş birliği yapmaya hazırlanıyor. Oysa böyle bir ticaret, Rusya’nın 24 Şubat'ta Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırı öncesinde mümkün değildi. Androsenko, doğru tedarik zincirini ve çalışma kapasitesini oluşturmanın en önemli nokta olduğunu söyledi.

Limanın tamamı kullanıma hazır
Savaşın ilk haftalarından itibaren büyük bölümleri işgal edilen Ukrayna'nın Herson ve Zaporijya bölgeleri Rusya ekonomisine entegre olmaya mecbur bırakıldı. Berdyansk Limanı, kendisini kontrol eden tarafa önemli bir ekonomik avantaj sağlıyor. Azak Denizi'ndeki bir diğer büyük Ukrayna şehri olan Mariupol’deki limandan farklı olarak neredeyse hiç hasar görmedi.
Mart ayı sonlarında Ukrayna güçleri tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen, Berdyansk Limanı'na yönelik bir saldırıda Rus çıkarma savaş gemisi batırıldı. Ancak Moskova tarafından Berdyansk’ta oluşturulan yönetimin başkanı Alexander Saulenko, limanın tamamının kullanıma hazır olduğunu, altyapının tamir edildiğini ve iskelelerin çoğunun hazır hale getirildiğini belirtti.
Berdyansk’ta geçtiğimiz mayıs ayından bu yana Rus para birimi rublenin kullanılması, bölgenin Rusya ekonomisine entegrasyonunun somut göstergesi oldu. Saulenko, Berdyansk’ta artık her şeyin Ukrayna grivnası ve ruble ile satın alınabildiğini ve Rusya'dan Berdyansk'a yaklaşık 90 milyon ruble (1,5 milyon euro) mali yardım aktarıldığını söyledi.
Diğer yandan belediye çalışanlarına halen yerel para birimi grivna cinsinden ödeme yapılıyor ve ATM'lerden ruble çekilemiyor.
Moskova'nın bağımsızlığını tanıdığı Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgesi Güney Osetya merkezli bir banka, Berdyansk’ta girişimcilerin Rusya para birimi ruble cinsinden hesap açabilecekleri küçük bir şube açtı.

İlişkilerin yeniden tesisi
Berdyansk şehrinin 100 kilometre batısında bulunan Melitopol, 1 Mart'ta Rusya'nın kontrolüne geçmesinin ardından yine Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği komşu bölge Kırım üzerinden ruble akışına tanık oldu.
Melitopol'un Rusya yanlısı Belediye Başkanı Galina Danilchenko, her iki para biriminin de bölgede tedavülde olduğunu söyledi.  Kırım üzerinden ruble akışının sağlandığını ve 2014 yılında askıya alınan Rusya ile ticari ilişkilerin yeniden başladığını belirten Danilchenko, Melitopol sakinlerinin, rubleyi memnuniyetle kabul ettiğini vurgulayarak “Bir sorun görmüyorum” ifadesini kullandı.
Gazeteciler için Rusya ordusu tarafından düzenlenen basın turunda bölge sakinleriyle özgürce konuşmak ise oldukça güçtü.
Berdyansk Dökümhanesi’nde işçi olan 41 yaşındaki Sergey Grigoryev, maaş alabilme umuduyla “Maaşımız nakit olarak verilmeli, banka üzerinden değil. Çünkü para çekilemez. İster grivna ister ruble olsun umurumda değil” dedi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe