S&P, Avro Bölgesi için büyüme tahminlerini düşürdü

AA
AA
TT

S&P, Avro Bölgesi için büyüme tahminlerini düşürdü

AA
AA

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Avro Bölgesi'nin bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 2,7'den yüzde 2,6'ya ve 2023 yılı beklentisini yüzde 2,2'den yüzde 1,9'a indirdi.
S&P'den yapılan açıklamada, yüksek enflasyonist baskılar nedeniyle Avro Bölgesi büyüme tahminlerinin düşürüldüğü aktarıldı.
Açıklamada, Avro Bölgesi'nin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 2,7'den yüzde 2,6'ya ve 2023 yılı beklentisinin yüzde 2,2'den yüzde 1,9'a indirildiği kaydedildi.
Mevcut jeopolitik bağlamdan kaynaklanan yüksek enerji ve gıda fiyatları nedeniyle enflasyon tahminlerinin yükseltildiğine işaret edilen açıklamada, Avro Bölgesi'nde tüketici fiyat enflasyonunun bu yıl yüzde 7'ye ve gelecek yıl yüzde 3,4'e ulaşmasının beklendiği bildirildi.
S&P, daha önce yaptığı tahminlerde, bölgede enflasyonun bu yıl yüzde 6,4 ve 2023'te yüzde 3 olacağını öngörmüştü.

"Tüketiciler satın alma güçleri üzerindeki baskıyı hissetmeye başladı"
Açıklamada, düşük uluslararası talebin de büyümeyi yavaşlatmasının beklendiği kaydedildi.
Tüketicilerin satın alma güçleri üzerindeki baskıyı hissetmeye başladığı belirtilen açıklamada, artan istihdam ve ücret artışlarının yükselen fiyatları telafi etmek için yeterli olmadığı aktarıldı.
Açıklamada, salgın döneminde artan tasarrufların ve hizmetler için birikmiş talebin tüketimi bir süre daha artırmasının beklendiği kaydedilerek, finansal piyasalardaki çalkantının net servetleri azaltması nedeniyle harcamaların 3 ay öncesine göre daha az olacağı bildirildi.
Büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin devam ettiği vurgulanan açıklamada, gaz sıkıntısının bu yıl daha belirgin hale gelebileceği ve bunun da tüketiciler için başka bir "darbe" olabileceği vurgulandı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe