Regl takvimi uygulamaları, ABD'nin kürtaj kararı nedeniyle gizliliğe odaklanan değişiklikler yapacak

Uygulamalar "tamamen anonim bir deneyim" oluşturmak istiyor

Halihazırda kürtaj karşıtı kararlar almaya hazırlanan 13 eyalette 30 gün içinde bu uygulamanın yasaklanması öngörülüyor (Reuters)
Halihazırda kürtaj karşıtı kararlar almaya hazırlanan 13 eyalette 30 gün içinde bu uygulamanın yasaklanması öngörülüyor (Reuters)
TT

Regl takvimi uygulamaları, ABD'nin kürtaj kararı nedeniyle gizliliğe odaklanan değişiklikler yapacak

Halihazırda kürtaj karşıtı kararlar almaya hazırlanan 13 eyalette 30 gün içinde bu uygulamanın yasaklanması öngörülüyor (Reuters)
Halihazırda kürtaj karşıtı kararlar almaya hazırlanan 13 eyalette 30 gün içinde bu uygulamanın yasaklanması öngörülüyor (Reuters)

ABD’de Yüksek Mahkeme'nin kürtajı anayasal hak haline getiren kararı bozmasının ardından regl takibi ve doğurganlık uygulamaları da harekete geçti.
Milyonlarca kadın hamile kalmak, hamilelikten kaçınmak veya regl düzenlerini takip etmek için Natural Cycles, Flo veya Clue gibi regl takvimi uygulamalarını kullanıyor.
Ancak mahkemenin yeni kararı, bu uygulamalarda tutulan kişisel verilerin kürtajın suç sayılabileceği eyaletlerde yaşayanlar açısından sorun yaratabileceğine dair tartışma çıkardı.
Söz konusu uygulamaların geliştiricileri ilk etapta kullanıcılarına dair özel bilgileri tutmama yoluna gidiyor.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan ilk doğum kontrol uygulaması olan Natural Cycles’ın başkanı Raoul Scherwitzl, "kullanıcılar için tamamen anonim bir deneyim" oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

"Amacımız bunu hiç kimsenin, Natural Cycles'taki bizlerin bile, kullanıcıyı tanımlayamayacağı şekilde düzenlemek."
Flo'nun ardındaki yetkililerden biri de uygulamaya "Anonim Mod" özelliği getireceklerini ifade etti. Adı açıklanmayan yetkili, gelecek haftalarda daha fazla ayrıntı paylaşacaklarını belirtti.
ABD ve Avrupa’da telefon ve uygulama verilerinin, genellikle reklam amacıyla paylaşılması veya satılması halihazırda önemli bir gündem maddesi.
Hukukçular bu durumun artık regl takvimi uygulamalarını kullananları da ilgilendirdiğini ifade ediyor.
Houston Üniversitesi Sağlık Hukuku ve Politika Enstitüsü araştırma direktörü Leah Fowler, "Uygulamanızı telefonunuzdan silmeniz, her zaman her zaman verilerinizi tamamen sildiğiniz anlamına gelmez" dedi:
"Bazen geçmiş verilerinizin geliştirici tarafından da silindiğinden emin olmak için bir uygulamanın müşteri hizmetleri destek ekibiyle doğrudan iletişime geçmeniz gerekir."
Diğer yandan Clue ve Flo gibi şirketler, kullanıcıların veri silme talebinde bulunması için e-posta adresi veriyor. Natural Cycles kullanıcıları da şirketin internet sitesindeki bir bağlantı aracılığıyla destek ekibine talep gönderebiliyor.
Ancak verilerin silinmesi bazı şirketlerde bir ayı bulabiliyor.

Ne olmuştu?
Yüksek Mahkeme kürtajı anayasal hak haline getiren yaklaşık 50 yıllık "Roe v. Wade" adlı emsal kararı 24 Haziran’da bozmuştu. Böylece kürtajı yasaklayıp yasaklamama kararını ABD eyaletlerinin hükmüne bırakmıştı.
Roe v. Wade, Amerika Birleşik Devletleri'nde kürtajı anayasal hak haline getiren, 1973 tarihli dönüm noktası niteliğindeki bir davanın adı. Bu kararın adı davacı Jane Roe ve davalı Henry Wade’den geliyordu.
Roe, 1969’da 22 yaşındayken Teksas'ta kürtaj yaptırmak istemişti. Wade ise Teksas'ın Dallas bölgesi savcısıydı. O dönemki kürtajı yasaklayan eyalet yasasını uygulamak Wade'in göreviydi. Roe kürtaj olmak istediğinde dava açtığı kişi oydu. Daha sonra Roe lehine çıkan kararla birlikte kürtaj ülkenin her köşesinde yasallaşmıştı.
 
Independent Türkçe, Wall Street Journal



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism