Sudan ordusu Etiyopya güçlerinin askeri kampını bombaladı

Hartum, 7 Sudanlı askerin infaz edilmesinin ardından Addis Ababa Büyükelçisini istişare için ülkeye geri çağırdı. Addis Ababa yönetimi ise askerlerin infazında rolü olduğu iddiasını yalanladı.

Orgeneral Burhan Etiyopya sınırında gerginliğin tırmanmasının ardından Sudan-Etiyopya sınırındaki Faşka bölgesine doğru yola çıktı (Reuters)
Orgeneral Burhan Etiyopya sınırında gerginliğin tırmanmasının ardından Sudan-Etiyopya sınırındaki Faşka bölgesine doğru yola çıktı (Reuters)
TT

Sudan ordusu Etiyopya güçlerinin askeri kampını bombaladı

Orgeneral Burhan Etiyopya sınırında gerginliğin tırmanmasının ardından Sudan-Etiyopya sınırındaki Faşka bölgesine doğru yola çıktı (Reuters)
Orgeneral Burhan Etiyopya sınırında gerginliğin tırmanmasının ardından Sudan-Etiyopya sınırındaki Faşka bölgesine doğru yola çıktı (Reuters)

Sudan ordusu dün, Etiyopya-Sudan sınırında bulunan Etiyopya ordusuna ait yerleşkeyi bombaladı. Sudan’ın Faşka bölgesinden yerel kaynakların Şarku’l Avsat’a bildirdiğine göre, Sudan ordusu, Küçük Faşka’da bulunan Sudan köyü El-Usra’nın doğusundaki El-Lebban Kalesi askeri kampını geri almak için harekete geçti.
Bu bombardıman, Sudan Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Tuğgeneral Nebil Abdullah’ın pazar gecesi, Etiyopya ordusunun “esir alınan 7 Sudanlı askeri ve bir sivili infaz ettiğini ve tüm adiliği ve alçaklığı ile cesetleri (Etiyopya) vatandaşlarına teşhir ettiğini” açıklamasının ardından geldi. Abdullah bu infazın savaş kanunları ve hukuku ile uluslararası insancıl hukuka göre suç olduğunu vurguladı.
Abdullah’ın açıklamasının ardından Etiyopya’nın Hartum Büyükelçisi Sudan Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçi’ye Sudan’ın bu olayı kınadığı, kendisinin belirleyeceği bir zaman ve mekânda buna yanıt verme hakkını saklı tuttuğu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ile bölgesel ve uluslararası kurumlara konuyla ilgili şikâyet başvurusu yapılacağı, uluslararası güvenlik ve barışın korunması için gerekli tedbirlerin alınması ve olanlardan Etiyopya hükümetinin sorumlu tutulmasının talep edileceği bildirildi.
Sudan’daki muhalif siyasi partiler Sudanlı askerlerin ve sivilin öldürülmesini kınadı. Milli Ümmet Partisi, Sudan halkına yaptığı çağrıda, “sınırları, vatan topraklarının egemenliğini ve vatandaşların güvenliğini koruma hususunda anayasal görevini yerine getirmesi için ulusal ordunun desteklenmesini ve arkasında durulmasını” talep etti. Muhalif Ulusal Kongre Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir, Sudanlıların infaz edilmesini “şok edici ve üzücü bir haber” diye niteledi. Dakir, “Bu, salim bir vicdanın yapmayı reddedeceği zalimce bir hareket. Uluslararası hukuka ve insani değerlere aykırı bir hareket. Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği bu iğrenç suçu soruşturmalı ve hesap sorumalı” dedi.
Sosyal medyadaki aktivistler olay karşısında ikiye bölündü. Bir kısım aktivist orduyu desteklerken, diğer bir kısım ise sınırları koruma görevi üzerinden siyaset yapıldığı ve askerlerin kışlalarına dönmesi talebiyle perşembe günü düzenlenecek kitlesel gösteriler üzerindeki dikkatlerin dağıtılmasının amaçlandığı görüşünü savundu.
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Sudanlı askerlerin Etiyopya topraklarındaki yerel milislerle girdiği çatışmada hayatlarını kaybettiğini belirterek, Etiyopya ordusunu askerlerin ölümünden sorumlu tutan suçlamaları reddetti. Basında yer alan haberlere göre, Etiyopya’nın Hartum Büyükelçisi Sudan Dışişleri Bakan Vekili Ali es-Sadık’a konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığını söyleyerek, bilgi aldıktan sonra cevap verme sözü verdi.
Sudan ordusu, esir alınan 7 askeri ve bir vatandaşı infaz etme, fotoğraflarını kendi vatandaşlarına teşhir etme ve bu suçla ilgili sessiz kalmamakla suçladığı Etiyopya güçlerine misillemede bulunma sözü vermişti. Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerlerin ve bir sivil vatandaşın infaz edildiği haberinin açıklanmasından birkaç saat sonra Etiyopya-Sudan sınırındaki Faşka bölgesinde konuşlu Sudan güçlerini denetlemek üzere Faşka’ya doğru yola çıktı. İnfazın duyurulmasının ardından gerginliğin tehlikeli bir şekilde tırmanmasıyla birlikte, iki ülke ordusu arasında çatışması olasılığına karşı bölgede ve ön hatlardaki Sudanlı ordu komutanları arasında bir dizi toplantı yapıldı.
Sudan Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Abdullah, Etiyopya ordusuna karşı kararlı bir misilleme sözü verdi. Abdullah, “Asil Sudan halkına, bu zalimane tutumun cevapsız kalmayacağını kesin bir şekilde vurguluyoruz. Bu korkakça davranışa uygun şekilde cevap vereceğiz. Sudanlıların asil kanı yerde kalmayacak” dedi.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, Sudan topraklarında iki milyonu aşkın Etiyopyalının yaşadığını açıkladı. Bakanlığın açıklamasında, “Bu insanlık dışı davranışı kınıyoruz. Sudan’ın, saygın bir muamele gören ve Sudan halkının cömertçe ve hoşgörüyle kaynaklarını ve ekmeğini paylaştığı iki milyondan fazla Etiyopyalıya ev sahipliği yaptığını hatırlatmak isteriz” ifadeleri kullanıldı.
Sudan ordusu Kasım 2020’de Etiyopyalı vatandaşların tarım yaptığı bereketli Sudan’ın Faşka bölgesindeki toprakların büyük bir kısmını geri aldığını, çeyrek asırdan uzun süre onlara koruma sağlayan Etiyopya güçlerinin bölgeden çıkarıldığını ve Sudanlı güçlerin bölgeye konuşlandığını ilan etti.
Öldürülen 7 Sudanlı asker, Sudan’ın Faşka bölgesini Etiyopyalı güçlerden geri almasından bu yana ölen ilk askerler değil. Nitekim Abdulfettah el-Burhan, Ağustos 2021’de ordunun ülkenin doğu sınırlarına konuşlanma operasyonları sırasında 84 askerin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Sudan-Etiyopya ilişkileri sınırlar nedeniyle gergin. Ortak komite üzerinden iki ülke arasındaki sınırların çizilmesi ve tarihi sınır işaretlerine geri dönülmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Etiyopya, bir asırdan uzun süre önce uluslararası anlaşmalarla işaretlenmiş olan sınırları daha önce tanımasına rağmen, bu tutumundan geri adım atarak Sudan’ın Faşka bölgesinin kendisine ait olduğu görüşüne bağlı kaldı.
1995’te çok sayıda Etiyopya vatandaşı Faşka’ya girerek Sudanlı çiftçileri bölgeden çıkardı ve Etiyopya ordusu ile destek verdiği milislerin güvenlik şemsiyesi altında bu bölgede tarım yapmaya başladı. Söz konusu tarihten sonra bu bölge, iki ülkenin hükümetleri arasında bir ‘manevra’ alanına dönüştü. Hartum ve Addis Ababa arasındaki ilişkiler gerildiğinde bölgede gerginlik tırmanırken, ilişkiler yumuşadığında ise gerginlik azalıyor.



Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.


Batı Şeria'da yerleşimci terörü artıyor

İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimci terörü artıyor

İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)

"Tepe Gençliği" olarak bilinen silahlı yerleşimci milisler, dün Batı Şeria'daki terör saldırılarını tırmandırdı, çok sayıda evi, Beytüllahim yakınlarındaki bir çiftliği ve Kudüs, Ramallah, Nablus ve el Halil bölgelerindeki birkaç evi yaktı. İsrail askerleri ise işgal altındaki Kudüs'ün kuzeydoğusundaki bir kasabada iki genci vurarak öldürdü.

Resmi Kan radyo istasyonu, Tel Aviv'deki bir siyasi kaynağa dayanarak, bu milislerin çok sayıda bakan, yerleşimci lideri ve hatta bazı ordu komutanlarının desteğiyle faaliyet gösterdiği yönündeki yaygın izlenimi aktardı.

İsrail hükümetinin güvenlik kabinesi, yerleşimcilerin faaliyetlerinin ciddiyetini görüşmek üzere perşembe akşamı toplandı. Savunma Bakanı Yisrael Katz, yerleşimcilerin "iyi vatandaşlık" konusunda eğitim kurslarına kaydedilmesini önerdi.