Petrol ithalatı nisanda yüzde 10,1 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Petrol ithalatı nisanda yüzde 10,1 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin toplam petrol ve petrol ürünleri ithalatı nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 artarak 3 milyon 933 bin 497 ton oldu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun nisan ayına ilişkin "Petrol Piyasası Sektör Raporu"na göre, Türkiye'nin toplam petrol ithalatı içinde en büyük kalemi oluşturan ham petrolde ithalat yüzde 15,5 artarak 3 milyon 16 bin 571 tona çıktı.
Bu dönemde motorin türleri ithalatı yüzde 16,6 düşüşle 656 bin 870 ton seviyesinde gerçekleşti. İthalatın kalan bölümünü havacılık ve denizcilik yakıtları, benzin ve fuel-oil türleri ile diğer ürünler oluşturdu.
Böylece toplam ithalat nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 artarak 3 milyon 933 bin 497 ton oldu.
En fazla ham petrol ve petrol ürünleri ithalatı 1 milyon 392 bin tonla Rusya'dan yapılırken, bu ülkeyi 1 milyon 83 bin tonla Irak ve 284 bin 18 tonla Suudi Arabistan izledi.
Nisanda benzin satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45 artışla 271 bin 474 tona, motorin satışları yüzde 5,93 düşüşle 2 milyon 32 bin 709 tona geriledi.
Toplam petrol ürünleri satışları da yüzde 0,71 azalarak 2 milyon 430 bin 729 ton olarak kayıtlara geçti.

Petrol ürünleri ihracatı yüzde 34,4 arttı
Türkiye'nin havacılık yakıtları ihracatı nisanda yüzde 76 artarak 306 bin 320 ton oldu. Söz konusu dönemde denizcilik yakıtları ihracatı ise yüzde 96,3 artarak 224 bin 301 ton olarak gerçekleşti.
Benzin türleri ihracatı yüzde 41,5 artışla 230 bin 424 ton, motorin türleri ihracatı yüzde 23,4 azalarak 211 bin 393 ton oldu.
Petrol piyasasında diğer ürünlerle toplam ihracat ise yüzde 34,4 artarak 1 milyon 193 bin 90 tona çıktı.

Petrol ürünleri üretiminde yüzde 11,5 artış
Motorin türleri üretimi nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,61 artışla 1 milyon 480 bin 576 ton, benzin türleri üretimi yüzde 17,8 artışla 437 bin 179 ton, havacılık yakıtları üretimi yüzde 22,4 artışla 343 bin 764 ton oldu.
Denizcilik yakıtları üretimi de yüzde 245,4 artarak 188 bin 591 ton olarak hesaplandı.
Diğer yakıt türleriyle toplam rafineri petrol ürünleri üretimi yüzde 11,5 artışla 3 milyon 230 bin 425 tona yükseldi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe