Ürdün Başbakanı: Akabe'deki durum kontrol altında

Akabe limanında olay yerinden bir görüntü (AP)
Akabe limanında olay yerinden bir görüntü (AP)
TT

Ürdün Başbakanı: Akabe'deki durum kontrol altında

Akabe limanında olay yerinden bir görüntü (AP)
Akabe limanında olay yerinden bir görüntü (AP)

Ürdün Başbakanı Beşir Hani el-Hasavne bugün (Salı) Akabe Limanı'nda yükleme sırasında devrilen tankın patlaması sonucu sızan zehirli gazın ardından 'Akabe'deki durumun kontrol altında olduğunu', kazada ölenlerin sayısının 13'e yükseldiğini ifade etti.
Ürdün'ün Akabe Limanı'nda yükleme sırasında devrilen tankın patlaması sonucu sızan zehirli gazdan ölenlerin sayısının 13'e yükseldiği, 260 kişinin yaralandığı bildirildi.
Ürdün Ulusal Güvenlik ve Kriz Yönetimi Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Akabe limanında zehirli gaz içeren bir tankın düşüp patlaması sonucu gaz sızıntısı meydana geldiği belirtildi.
Başbakan, kazada aralarında Ürdünlü ve yabancıların da bulunduğu 13 kişinin hayatını kaybettiğini, 260 kişinin yaralandığını, 123 kişinin ise hastanelerde tedavi gördüğünü ifade etti.

ABD, Ürdün hükümetini desteklemeye hazır
Öte yandan, ABD'nin Amman Büyükelçisi Henry T. Wooster, Büyükelçiliğin Twitter hesabından paylaşılan açıklamasında, ABD'nin olayla mücadelede Ürdün'ü desteklemeye hazır olduğunu belirtti.
Açıklamasında hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa dileğinde bulunan Wooster, "Bu trajedi ile başa çıkmak için Ürdün hükümetini desteklemeye hazırız." ifadesini kullandı.
Ürdün Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Amir es-Sertavi, dün yaptığı yazılı açıklamada, Akabe Limanı'nda zehirli gaz yüklü bir tankın devrilmesi sonucu patlama yaşandığını belirtmişti.
Sertavi, patlama sonucu oluşan gaz sızıntısı nedeniyle 10 kişinin öldüğünü, 251 kişinin yaralandığını kaydetmişti.
Akabe Limanı'ndaki gaz sızıntısı olayının ardından sivil savunma biriminde görevli tehlikeli madde uzmanlarının olay yerinde gereken incelemelerde bulundukları kaydedilen açıklamada, patlamanın ardından bölgenin boşaltıldığı ve yaralıların hastanelere kaldırıldığı belirtilmişti.
Ürdün resmi ajansı PETRA'da yer alan haberde, olayın yaşandığı bölgenin Ürdün Silahlı Kuvvetleri tarafından kapatıldığı, Deniz Kuvvetlerine bağlı dalgıçların çok sayıda yaralıyı kurtardığı ve diğer kurtarma ekiplerine yardım ettiği bilgisi paylaşılmıştı.
Yaralıların tahliyesi için bölgeye 4 askeri uçağın sevk edildiği kaydedilen haberde, Zerka kentindeki sahra hastanesinin yaralılara müdahale için hazır hale getirildiği belirtilmişti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.