NASA, Ay tozu yiyen hamamböceklerinin açık artırmayla satışını durdurdu

Neil Armstrong'un Ay'a ilk kez ayak bastığı Apollo 11 görevinde 22 kg ay taşı toplanmıştı.
Neil Armstrong'un Ay'a ilk kez ayak bastığı Apollo 11 görevinde 22 kg ay taşı toplanmıştı.
TT

NASA, Ay tozu yiyen hamamböceklerinin açık artırmayla satışını durdurdu

Neil Armstrong'un Ay'a ilk kez ayak bastığı Apollo 11 görevinde 22 kg ay taşı toplanmıştı.
Neil Armstrong'un Ay'a ilk kez ayak bastığı Apollo 11 görevinde 22 kg ay taşı toplanmıştı.

ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Apollo 11 astronotları tarafından toplanan ay tozu örneklerinin ve deneyler sırasında bu ay tozuyla beslenen hamamböceği ölülerinin satışını durdurdu.
Boston’da bir müzayede evi, Ay’a ilk inildiğinde Neil Armstrong ve Buzz Aldrin tarafından toplanan ay tozunun bulunduğu şişedeki yaklaşık 40 mg Ay tozu ve her biri 400 bin dolardan başlayan üç parçalanmış hamamböceği de dahil olmak üzere uzay malzemeleri için satış teklifi verdi. NASA ise RR Auction adlı firmaya yasal uyarı gönderdi.
NASA, Ay tozunu yutmuş hamamböceklerini daha fazla incelemek için St. Paul Üniversitesi'nden entomolog Marion Brooks'la anlaşmıştı.
Brooks böcekleri besledi ve karasal yaşam için tehdit oluşturan herhangi bir patojen içerip içermediğini belirlemek için parçalara ayırdı.
NASA’nın avukatı, satıcıya eşyaların federal hükümetin mülkü olduğunu söyledikten sonra ürünler müzayededen çekildi.
Minnesota Science dergisinde yayınlanan 1970 tarihli bir makaleye göre Apollo 11 astronotları, 1969'da, bir vakum odasında birkaç hafta boyunca izole edilmiş olan 22 kg ay taşını incelemek için Dünya'ya döndüler. Daha sonra omurgasız yaşamı araştıran bilim insanları kayalardan yaklaşık 40 gr. malzeme aldı ve mikroskobik organizmalar, böcekler ve sudaki yaşamı kullanarak yaptıkları çalışmalar için küçük parçacıklar halinde ayırdı.
20’inci yüzyılda, 1969 ve 1972 yılları arasında Ay yüzeyine inen Apollo uzay uçuşlarında yaklaşık 400 kilograma varan ay toprağı elde etti. Toprağın rengi, koyu griden kahverengimsi griye doğru gidiyordu. Ayrıca toprak bilimsel analiz laboratuvarlarına girmiş ve bir kısmı sergi ve etkinliklerde gösterilmişti.
Ay parçacıkları, yiyecekleriyle karıştırıldıktan sonra balıklar da dahil olmak üzere bazı böceklere verildi. Brooks, cam parçaları üzerinde doku kesitleri hazırlamak için Alman hamamböceklerini dilimledi. Brooks, herhangi bir hastalık veya patojen kanıtı bulamadı ve ay parçacıklarının hamamböceği bağırsak hücrelerine herhangi bir zarar vermemesi karşısında hayrete düştü.
Gazeteye göre, araştırmadan sonra ay taşları ve hamam böcekleri NASA'ya iade edilmedi. Bunun yerine 2007'de ölen Brooks'un evinde sergilendi. Araştırmacının kızı 2010'da NASA'dan habersiz, hamam böceklerini sattı.
Satıcının mahremiyetini korumak için, müzayedede uzay eşyalarını satın alan kişinin, satışa sunan ile aynı kişi olup olmadığı belirtilmedi.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space