Seyyide Cebel Buluşmaları: İran işgalinin temsilcisi Lübnan'ı bir posta kutusu yapmakta ısrarcı

İsmail Heniyye’nin açıklamalarına itiraz eden Seyyide Cebel Buluşmaları, Cumhurbaşkanı Avn’in Heniyye’yi kabul etmesini eleştirdi

Seyyide Cebel Buluşmaları’nın daha önceki toplantısından bir kare (NNA)
Seyyide Cebel Buluşmaları’nın daha önceki toplantısından bir kare (NNA)
TT

Seyyide Cebel Buluşmaları: İran işgalinin temsilcisi Lübnan'ı bir posta kutusu yapmakta ısrarcı

Seyyide Cebel Buluşmaları’nın daha önceki toplantısından bir kare (NNA)
Seyyide Cebel Buluşmaları’nın daha önceki toplantısından bir kare (NNA)

Eski milletvekili Fares Said’in başkanlığındaki Lübnan Maruni Hristiyan Kültür Derneği'nin platformu ‘Seyyide Cebel Buluşmaları’  Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin başkent Beyrut'tan yaptığı ‘meydanların birliği’ konusundaki açıklamalarını reddederek, ‘Lübnan'ın bölgesel çatışmalara sokulmasına ve bölünmenin körüklenmesi için Lübnan'daki Filistin faktörünün yeniden kullanılmasına’ karşı uyardı.
Geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyarette Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile bir araya gelen Hamas lideri Heniyye, Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve geçici hükümetin Başbakanı Necib Mikati tarafından da kabul edildi. Ayrıca Hizbullah'ın düzenlediği etkinliklere katılan Heniyye, geçtiğimiz Pazar günü, Lübnan’ın güneyindeki Sayda (Sidon) şehrinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada Arap ülkelerine sert eleştirilerde bulundu. Heniyye, buradaki konuşmasında,  İsrail’in yeni bir saldırı başlatması halinde Hamas'ın İsrail'e 5 dakika içinde 150 adet roket fırlatacağını söyledi.
Seyyide Cebel Buluşmaları, dün yapılan toplantısında, ‘İran işgalinin temsilcisi’ olarak tanımladığı Hizbullah’ın, Lübnan'ı sadece dışarıya değil, aynı zamanda içeriye de siyasi mesajlar göndermek için bir savaş alanı ve posta kutusu yapmakta ısrar ettiğini vurguladı. Seyyide Cebel Buluşmaları Hizbullah’ın Heniyye’nin ‘Lübnan'ı uzaktan ya da ilgilendirmeyen, aksine onu bir kez daha bölgesel çatışmaların içine çeken ve Lübnan için yıkıcı siyasi, güvenlik ve sosyo-ekonomik yansımalarından kurtulamadığı iç savaşın patlak vermesine yol açan Filistin meselesiyle ilgili içerideki bölünmeyi yeniden hortlatan’ Lübnan ziyaretini organize ettiğine ve sponsor olduğuna dikkat çekti.
Seyyide Cebel Buluşmaları toplantısında yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan’daki faaliyetleri Filistin Yönetimi tarafından boykot edilen İsmail Heniyye’yi kabul etmek için bolca zaman buluyor. Cumhurbaşkanı Avn, Heniyye’nin ziyaretini resmileştirdi ve ülkelerinin bölgesel mesajların gönderildiği bir platform olmasını ya da dış ve yerel faktörler nedeniyle iç savaşlar için bir zemin olmasını istemeyen Lübnan halkının çoğunluğunun ziyareti kınamasını ve reddetmesini ört bas etti” denildi.
Seyyide Cebel Buluşmaları, Lübnan'daki tüm siyasi ve dini liderlere, hem Lübnanlıların hem de Filistinlilerin güvenliğini sağlamak için Lübnan ve Filistin tarafında bölünmenin üstesinden gelinmesinin ya da en aza indirilmesinin ardından Hizbullah’ın Lübnan'daki Filistin meselesiyle ilgili bölünmeyi yeniden ortaya çıkarma çabalarının tehlikesine ilişkin farkındalık oluşturulması için çağrıda bulundu. İran’ın bölge politikalarına giderek daha fazla müdahil olması karşısında Lübnan'ın siyasi hoşgörü göstermesinin sonuçlarına karşı bir kez daha uyaran Seyyide Cebel Buluşmaları, başta Meclis çatısı altında olanlar olmak üzere egemen ve ulusal güçleri, Lübnan'ı yaşadığı ciddi krizlerden kurtarmasını sağlayacak, Taif Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Lübnan'a ilişkin 1559, 1701, 1680 ve 1757 sayılı kararlarının yanı sıra Arap Barış Girişimi'ne bağlılık çerçevesinde bir yol haritası benimsemeye çağırdı. Bunun dışındaki tüm yolların Lübnan'ı daha fazla bölünmeye, çöküşe ve gerilemeye götüreceğinin altını çizdi.



Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.


İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.