Tahran’dan Kahire ile “ilişkileri güçlendirme” sinyali

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (EPA)
TT

Tahran’dan Kahire ile “ilişkileri güçlendirme” sinyali

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (EPA)

İranlı yetkililer Kahire ile "ilişkileri güçlendirmeye" yönelik yeni sinyaller verirken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan "ülkesiyle Mısır arasındaki ortak paydalardan" bahsetti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Kahire'deki çıkarları gözetme ofisinin "açık ve aktif" olduğunu kaydetti.
Diğer yandan İran ile ilişkiler dosyasına aşina olan Mısırlı bir kaynak, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, İran’ın "sıfır sorun" girişimi ile ABD Başkanı Joe Biden'in önümüzdeki ayın ortalarında bölgeye yapacağı ziyaretin yaklaşması arasında ilişki kurdu. İran, özellikle Washington'un İran'la yüzleşmede bir ittifak kurmaya yönelik çabalar yürüttüğüne dair birçok söylentinin olduğu bir dönemde Kahire ile yakınlaşmak istiyor.
Abdullahiyan, önceki gün Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile yaptığı görüşmede "İran ile Mısır arasında ortak paydaların" olduğunu ve Tahran ve Kahire arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin bölgeye ve İslam dünyasına hizmet edeceğini söyledi.
Bu açıklama, dün görevinden ayrılan eski İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade'nin Kahire'deki İran’ın Mısır’daki Çıkarlarını Koruma Dairesi’nin faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamayla aynı zamana denk geldi.
Hatipzade, “Kahire'deki, İran'ın Mısır'daki Çıkarlarını Koruma Dairesi açık ve şu anda aktif” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı dün, Kahire'deki İran'ın Mısır'daki Çıkarlarını Koruma Dairesi Başkanı Nasır Kenani’nin, Hatipzade'nin yerine İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü olarak atandığını duyurdu.
İsminin açıklanmamasını isteyen Mısırlı bir kaynak, "İranlılar, ABD Başkanı'nın ziyaretinin ardından bölgedeki durumla ilgili olarak Mısır'la yeni bir sayfa açmaya çalışıyorlar" dedi.
Mısırlı kaynak şunları söyledi: “Kahire, İran'ın yakınlaşma çabalarının arkasında doğrudan kendi çıkarları olduğunun farkında. Ayrıca Mısır'ın bölgedeki çatışmada İsrail tarafından temsil edilen önemli bir tarafla doğrudan ilişkileri bulunuyor. Bu nedenle İran, Washington ile bir ilişkiye ek olarak, bölgedeki başlıca ülkelerle sorunları sıfırlama bağlamında açıklamalar yapıyor. Dikkat edilmesi gereken açıklanmamış bir hedef var; İran'la yüzleşmek için herhangi bir Arap ittifakı kurma girişimini Tahran engelleme veya erteleme çabasında. İran böyle bir ittifak girişiminin başlatılması halinde Mısır'ı bu yolda etkisiz hale getirmeyi hedefliyor.”
Üç ay önce Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, İsrail'in ev sahipliğinde Necef’de (Negev) düzenlenen bakanlar toplantısına katıldı. Kahire'ye dönüşünde açıklamalarda bulunan Şükri, ülkesinin Necef toplantısına katılımını "herhangi bir tarafa karşı ittifak kurulması" olarak değerlendirmeyi reddetti.
Şükri, “Görüşme bölgede barış sürecinin konsolidasyonu ve konseptinin sağlamlaştırılması ile ilgilidir” dedi.
Bu açıklama, İsrail ve ABD'nin toplantının İran'la yüzleşmeyi amaçladığına dair tahminlerinin aksine geldi.
Kaynak, Kahire ve Tahran arasındaki önemli meselelerle ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “İran ile Mısır arasında büyük bir anlaşmazlığa yer yok. Kahire'nin Tahran'dan Arap ülkelerinin işlerine karışmama dışında neredeyse hiçbir talebi yok” dedi.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.