BM'den Fas-İspanya sınırında göçmenlerin ölümüyle ilgili bağımsız soruşturma çağrısı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

BM'den Fas-İspanya sınırında göçmenlerin ölümüyle ilgili bağımsız soruşturma çağrısı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Birleşmiş Milletler (BM), Fas'tan Kuzey Afrika'daki İspanya toprağı Melilla kentine geçmeye çalışan en az 23 göçmenin hayatını kaybettiği olayların etkili ve bağımsız şekilde soruşturulmasını istedi.
BM'nin Cenevre Ofisindeki basın toplantısında BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, 24 Haziran'da Melilla sınırından İspanya'ya geçmeye çalışan göçmenlere yönelik İspanyol ve Fas polisinin sert müdahalesini değerlendirdi.
Laerke, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu en az 23 göçmenin yaşamını yitirip 76 kişinin yaralanmasından derin üzüntü duyduğunu dile getirerek, "Ölümler ve yaralanmalara ilişkin her iki ülkeye etkili ve bağımsız soruşturma ve sorumluları hesaba çekme çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Bu can kaybının, şimdiye kadar göçmenlerin Fas'tan Avrupa'ya geçme teşebbüsleri sırasında yaşanan en büyük zayiat olduğuna vurgu yapan Laerke, "10 metre yüksekliğindeki dikenli tellerden tırmanmaya çalışan göçmenleri Fas polisinin coplarla dövdüğü, tekmelediği, geri ittiği ve taş fırlattığına dair haberler aldık" bilgisini paylaştı.
Laerke, Fas ve İspanya makamlarına, sınır bölgelerinde göçmenlere müdahale ederken göçmen haklarına saygılı olma ve orantısız güç kullanımından kaçınma çağrısı yaptı.

Melilla'da yaşananlar
Melilla'daki Fas-İspanya sınırında 24 Haziran sabahı yaşanan olayda, Fas tarafındaki yaklaşık 1500 düzensiz göçmen 10 metre yüksekliğindeki dikenli tel örgülerin olduğu sınır hattına akın etmişti.
Fas polisi ve İspanya makamları, düzensiz göçmenleri organize şekilde sınıra akın etmek, güvenlik güçlerine taş ve asit atarak saldırmakla suçlamıştı.
Fas hükümeti 18 göçmenin öldüğü, aralarında Fas polisinin de olduğu 100'den fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Düzensiz göçmenlerden 133'ü Melilla'ya geçmiş, İspanya tarafında da yaralılar olduğu açıklanmıştı.
Fas İnsan Hakları Derneği, Fas hükümetinin verdiği resmi sayının aksine, 2'si Fas polisi, gerisi göçmen olmak üzere toplam 27 kişinin öldüğünü ileri sürmüş, İspanyol sivil toplum örgütü Caminando Fronteras ise bu olayda 37 göçmenin öldüğünü iddia etmişti.



Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
TT

Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)

Kiev güçleri, Ukrayna'nın doğusundaki Avdiivka şehrinden askerlerinin çoğunun hayatını “korumak” amacıyla çekildiklerini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimindeki askeri komutanlar şehrin Moskova güçlerinin eline geçmesinden bir gün önce, şehrin düşüşünün Ukrayna savunmasının çökmesine neden olacağına dair kötümserdi.

Telegram üzerinden açıklama yapan bölgedeki Ukrayna kuvvetlerinin komutanı General Oleksandr Tarnavsky, kuvvetlerinin büyük oranda tahrip olmuş bu sanayi şehrinin yakınında kuşatılmaktan kaçındığını ifade etti. Savaşın başlamasının ikinci yıldönümünde ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden seçilmeye hazırlanmadan önce sadece Ukrayna ile değil, tüm Batı ile olan çatışmada politikalarının doğruluğuna dair kesin “kanıt” sağlamak için şehri ele geçirmeyi hedeflemesinin uzun zaman önce Moskova'nın planladığı Rus saldırısı olması Pentagon yetkililerinin endişelerini arttırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Münih Güvenlik Konferansı'nda Avdiivka'dan çekilmenin "en fazla sayıda hayatı kurtarabilmek için doğru bir karar" olduğunu söyledi: "Kuşatılmaktan kaçınmak için diğer sınırlara geri çekilmeye karar verdik" dedi.

Zelensky, toplananlara açıkça “gerçek dışı” olarak tanımladığı silah eksikliğini giderme çağrısında bulunarak: “Maalesef Ukrayna'da, özellikle topçu ve uzun menzilli silahların kapasite eksikliği göz önüne alındığında, gerçekçi olmayan silah temin edilememe durumunda tutmak, Putin'in mevcut savaşın temposuna ayak uydurmasını sağlıyor. Demokrasinin zamanla kendi kendine zayıflaması da ortak kararlılığımızı baltalıyor” dedi.

Rusya Ukrayna’yı neden işgal etti

Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Ukrayna üzerindeki Rusya nüfuzu aşamalı olarak azalmaya başladı. Kiev

Hükümeti Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı Avrupa Birliği yanlısı hükümeti destekleyen halk hareketinin Kasım 2013’te başlattığı ve Onur Devrimi olarak adlandırılan gösteriler sonrası Yanukoviç Moskova’ya kaçmak zorunda kaldı.

Moskova Ukrayna’yı ekonomik ablukaya aldıktan sonra 2014’te Kırım’ı işgal etti. Rusya ayrıca 2015’te Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları destekleyerek Donetsk ve Donbass bölgelerini işgal etti.

21 Şubat 2022’de Putin yönetimi Ukrayna’yı topyekun işgal kararı aldı. Kiev güçlerinin savunması karşısında planını ilerletemeyen Rusya ülkenin doğu kesimlerinde saldırılarını sürdürüyor.