İsveç’teki Kürt diasporasının NATO endişesi

İsveç Kürt diasporası Kürtlerin bir satranç piyonu olmaktan endişe duyuyor (Arşiv)
İsveç Kürt diasporası Kürtlerin bir satranç piyonu olmaktan endişe duyuyor (Arşiv)
TT

İsveç’teki Kürt diasporasının NATO endişesi

İsveç Kürt diasporası Kürtlerin bir satranç piyonu olmaktan endişe duyuyor (Arşiv)
İsveç Kürt diasporası Kürtlerin bir satranç piyonu olmaktan endişe duyuyor (Arşiv)

İsveç Kürt diasporası, Batı'nın Türkiye'nin desteğini kazanmak için taviz vermesi halinde Stockholm'ün NATO'ya katılma hedefiyle ilgili müzakerelerde piyon haline geleceklerinden endişe duyuyor.
İsveç ve Finlandiya, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yanıt olarak NATO üyeliği için başvurması, müttefik liderler tarafından "tarihi bir an" olarak memnuniyetle karşılandı.  Ancak her iki ülkenin, Kürt militanlarına (PKK) verdiği destek ve Ankara'nın 2019'da Suriye'ye girmesiyle getirilen silah ambargosundan dolayı Türkiye'nin muhalefetiyle karşı karşıya kaldı.
Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesinin İskandinav temsilcisi Şiar Ali, “Kürtlerin müzakere masasına getirilmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı. Üç gün sürecek NATO zirvesinde İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılması için 30 üye ülkenin tamamının onayı vermesi gerekiyor. Türkiye, 70 yılı aşkın bir süredir NATO üyesi.
İsveç’te 100 bini aşkın Kürt bulunuyor. Socholm’ün PKK’ya  verdiği destek Ankara ile ilişkilerden uzun süredir bir tartışma konusu. 1984’ten bu yana Türkiye’de 40 binden fazla cana neden olan isyanı başlatan PKK, Avrupa Birliği ülkelerinin terör örgütleri listesinde yer alıyor.
NATO görüşmeleri devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolünde olan yerlere yeni bir harekat başlatma açıklamasından bulundu.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya'dan duyduğu hoşnutsuzluğun yanı sıra ABD, Fransa ve Almanya'nın YPG'nin ana gövdesini oluşturduğu SDG ‘ye verdiği destekten rahatsız. Tüm bu sebepler, Türkiye'yi memnun etmek ve İsveç'in NATO'daki konumunu güvence altına almak için bedel ödeyebileceklerinden korkan bazı Kürtler arasında endişelere yol açtı.
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eş Başkanı Ahmet Karamûs, “Kürtlerin siyasete kurban gitmesinden korkuyoruz” dedi.



Etiyopya Başbakanı, önümüzdeki eylül ayında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın açılacağını duyurdu

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’ndaki inşaat çalışmalarını denetlerken, 25 Ağustos 2024 (Başbakanlık Telegram kanalı)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’ndaki inşaat çalışmalarını denetlerken, 25 Ağustos 2024 (Başbakanlık Telegram kanalı)
TT

Etiyopya Başbakanı, önümüzdeki eylül ayında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın açılacağını duyurdu

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’ndaki inşaat çalışmalarını denetlerken, 25 Ağustos 2024 (Başbakanlık Telegram kanalı)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’ndaki inşaat çalışmalarını denetlerken, 25 Ağustos 2024 (Başbakanlık Telegram kanalı)

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed bugün yaptığı açıklamada, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın açılacağını resmi açılışının önümüzdeki eylül ayında yapılacağını duyurdu. Başbakan Ahmed, barajın Mısır ve Sudan için bir tehdit oluşturmadığını, aksine bölgesel iş birliği ve karşılıklı çıkarlar için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Etiyopya Başbakanlığı tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, Etiyopya'nın büyüme hedeflerinin Mısır ve Sudan'ın aleyhine olmasından kaçınmaya kararlı olduğu belirtildi.

Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın önümüzdeki eylül ayında resmi olarak açılacağını açıklayan Etiyopya Başbakanı, barajın Mısır ve Sudan için bir tehdit oluşturmadığını, aksine bölgesel iş birliği ve karşılıklı çıkarlar için bir fırsat olduğunun altını çizdi.

Etiyopya, 2011 yılında milyarlarca dolarlık bir proje kapsamında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın inşasını başlattı. Mısır, bu barajı Nil Nehri sularına ilişkin tarihi haklarına bir tehdit olarak görürken Sudan, barajın yol açabileceğini öne sürdüğü çevresel ve ekonomik zararlardan endişe duyuyor.

Afrika Birliği'nin (AfB) himayesinde üç ülke arasında yürütülen müzakereler, anlaşmaya varılamaması üzerine 2021 yılının nisan ayında durduruldu. Bu durum Mısır'ı, Etiyopya'ya baskı uygulanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) başvurmaya itti. Ardından 2023 yılı sonlarında yapılan son müzakere turunda da bir anlaşmaya varılamadı.